HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Lazer İle Ameliyatsız Bel Ve Boyun Fıtığı Tedavisi (Lazer Tedavisi)

Op. Dr. Tunç KOÇ bel ve boyun fıtığı tedavisinde uygulanan LAZER yöntemi hakkında önemli bilgiler verdi.

Lazer İle Ameliyatsız Bel Ve Boyun Fıtığı Tedavisi (Lazer Tedavisi)

Bel fıtığı ya da boyun fıtığı nedeni ile ameliyat olacaksanız bu yazıyı dikkatle okumanızda fayda var. Op. Dr. Tunç KOÇ, bel fıtığı ve boyun fıtığı tedavisinde uyguladığı ameliyatsız lazer tedavisi konusunda önemli bilgiler verdi.

‘’Bel fıtığı ve boyun fıtığı hastalarının sadece % 5’i ameliyat ile tedaviye ihtiyaç duyarlar. Modern teknoloji bizlere hastalarımızı eskiden olduğu gibi günlerce, haftalarca yatağa bağlayacak, aylarca çalışamayacak halde bırakan ameliyatlar yerine çok daha az zarar görecekleri, daha az riskli yöntemlerle tedavi etme olanağı sunmaktadır. ABD. Japonya, Kore, Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde yaygın olarak kullanılan ameliyatsız bel ve boyun fıtığı tedavisi yöntemlerinden bir tanesi de, benim de sık olarak kullandığım lazer tedavisidir.

Lazer tedavisinde amaç hastaya hiçbir zarar vermeden, cildi kesmeden, sinirlere, kemiklere, damarlara dokunmadan, omurga kemikleri arasında bulunan yıpranmış disk ekleminin içine girerek eklemin bir kısmını buharlaştırmaktır. Lazer ile eklem içinde yaratılan çok küçük bir hacim azalması bile, önemli bir basınç azalmasına neden olarak bel ağrısı ve siyatik ağrısının kaybolmasını sağlar.

Doğru seçilmiş hastalarda başarı oranı % 70-89 arasındadır ve bu hastalar gereksiz, riskleri daha yüksek olabilecek bir ameliyattan basit bir işlem yardımıyla kurtulurlar. Bel fıtığı tedavisi ve boyun fıtığı tedavisi için lazer uygulamasını hasta uyanık halde iken, genel anestezi almadan, sadece lokal anestezi uygulanarak ve hasta ile işlem sırasında konuşarak yapmaktayız.

Lazer tedavisi için yıpranmış ve fıtıklaşmış haldeki disk eklemi içine lazer enerjisini çevredeki önemli sinir dokuları ve diğer dokuları zedelemeden ulaştırmak amacıyla bir yandan işlemi çok ince mikro fiber optik bir kateter ile yapmak, diğer yandan da işlem sırasında sürekli olarak, aletlerimizin yerini tam olarak bilmek için radyolojik kontroller yapmak zorundayız.

Lazer enerjisini disk eklemi içine ulaştırmak amacı ile kullandığımız özel fiber çubuklar, yarım milimetreden daha ince, 400 mikrometre çapındadırlar. Doğal olarak bu işlemi uygularken, çıplak gözle yapılan ameliyatlarda olduğu gibi 4-5 cm. ya da mikrocerrahi yönteminde olduğu gibi 1,5-2 cm. ölçüsündeki cilt kesilerine ihtiyaç duymuyoruz. Milimetrenin yarı çapındaki lazer kateterini çok ince bir iğne yardımı ile ve cildi hiç kesmeden yerine ulaştırıyoruz.

Lazer tedavisi bir yandan eklemin bir kısmını buharlaştırarak eklemin büzülmesine, küçülmesine ve fıtığın kaybolmasına, sinir üzerindeki baskının ortadan kalkmasına neden olurken, diğer yandan da yıpranmış eklem içinde de ağrıya neden olan mekanizmalara etki eder.

Lazer enerjisi, kullandığımız kateterin ucundan eklem içerisinde 5 ile 8 mm. civarında yayılır ve etki eder, bu alanda yüksek ısı ortaya çıkartır. Lazer enerjisinin sadece buharlaştırmak istediğimiz eklem içerisinde ve sınırları içinde kalması için işlem sırasında sürekli olarak yapılan radyolojik kontroller ve işlemi uygulayan doktorun deneyimli olması ileri derecede önemlidir.

Disk eklemi içinde kullandığımız lazer enerjisi infrared bölgeye yakın ya da görünebilen yeşil radyasyon özelliğinde, 514-2150 nm. dalga boyu aralığındadır. Tedavi edeceğimiz ekleme göre değişik kuvvetlerde lazer enerjilerini her işlem öncesi hesaplarız.

Birer saniyelik kısa lazer atımlarını, birkaç saniyelik soğuma dönemleri ile böleriz ve eklem içinde yarattığımız ısıyı kontrol altında tutarız. İşlem sırasında buharlaşan eklemden çıkan gaz ise, devamlı olarak eklem içerisinden dışarıya doğru boşaltılmaktadır.

Lazer ile bel ve boyun fıtıklarının tedavileri hastanede yatış gerektirmez, işlemden yarım saat ile bir saat sonra hasta evine döner.
İşlemden birkaç saat sonra normal işine dönmesinde sakınca görmediğimiz hastalarımızın, birkaç hafta süreyle ağır kaldırmak, öne eğilmek gibi hareketlerde bulunmamalarını ve spor yapmamalarını önermekteyiz.

İşlemin hemen ertesinde genellikle ağrılarda hafifleme saptansa da, tam ve kalıcı sonuçları ortaya çıkartacak eklem büzüşmesi birkaç haftayı bulabilir.
Değişik bilimsel çalışmalarda, binlerce hastanın tedavisi sonrasında ortaya çıkan başarı oranı, % 70 ile 89 arasındadır. Bizim başarı oranımız da, dünya ortalamasının üst sınırına yakın, % 85 civarındadır.

Lazer tedavisinin risk ve komplikasyon oranı ise çok düşüktür. Bel bölgesinde % 0.4 – 0.5 arasında, boyun bölgesinde ise % 0.6 ile 1 arasındadır.
Ender de olsa görülebilecek bu risklerin bir tanesi enfeksiyon riskidir, bu nedenle de işlemin uygun steril şartlarda yapılması önemlidir.
Diğer risk ise lazer enerjisinin disk eklemi dışına yayılarak üst ve alt omurga kemiklerinde hasar yaratması ve buna bağlı bir reaksiyonun gelişmesi olabilir. Bu nedenle işlem sırasında sürekli olarak yapılan radyolojik kontroller ve işlemi uygulayan doktorun tecrübesi önemlidir.
Görüldüğü gibi modern teknoloji bizlere hastalarımızı eskiden olduğu gibi günlerce, haftalarca yatağa bağlayacak, aylarca çalışamayacak halde bırakan ameliyatlar yerine çok daha az zarar görecekleri, daha az riskli yöntemlerle tedavi etme olanağı sunmaktadır.’’

SORU VE GÖRÜŞLERİNİZ İÇİN: **drtunckoc@mynet.com

**

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler