BİZE ULAŞIN
Medical Park Samsun Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği'nden Prof. Dr. Koray Topgül "pankreas kanseri” hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Topgül, "Bütün hastalıklar hastalığı yaşayanlar için zordur. Ancak kanserler ve bu kanserlerin bazıları hem hastalar hem hasta yakınları hem de doktorlar için ayrıca zordur. Pankreas kanseri gerçekten biz hekimlerin, cerrahların en zor tedavi edebildikleri hastalıklardan biridir. Pankreas hem hormonal hem de hazım sistemine katkı sunan enzimleri üreten hücrelerden oluşur. Bu hücrelerin hormon üretenlerinden oluşan tümörlerin tedavisi biraz daha kolaydır. Ancak özellikle pankreas kanal hücrelerinden köken alan tümörlerin hem cerrahisi hem de hastalık süreçleri zordur” diye konuştu.
Pankreas kanserinin daha genç yaşlarda görülse de genellikle 70 yaş civarında görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Koray Topgül, "Beş yıllık yaşam şansı ortalama yüzde 4 civarındadır. Belirtileri bu yaştaki hastaların çoğunda mide bağırsak sisteminin çok da öne çıkmayan karın ağrıları, hazımsızlık gibi genel yakınmaları olabilir. Eğer hasta şanslıysa, safra kanalının hemen başında yerleşmiş bir tümörse erken dönemde sarılık ve idrar renginde koyulaşmaya neden olur. Aksi halde hastalar ortalama 6 ay kadar geç bize gelmektedirler. Pankreas kuyruk kısmı tümörleri bu nedenle neredeyse hemen her zaman tedavi şansını yitirmiş düzeyde doktora başvururlar” şeklinde konuştu.
Pankreas kanserinde en belirgin ve kanıtlanmış risk oluşturan etkenin sigara olduğunu söyleyen Prof. Dr. Topgül şu bilgileri verdi: "Ailevi yatkınlık, ailede pankreas kanseri öyküsü de önemlidir. Bu hastalıkta geç tanı tedavi şansımızı neredeyse yok etmekte. Hastaların çoğunda daha önce olmayan, yaklaşık son 5-6 ayda ortaya çıkmış diyabet (şeker hastalığı) öyküsü vardır. İştahsızlık ve kilo kaybı da şikayetlerden sıkça gördüklerimiz. Dolayısıyla ileri yaşta belirgin olmayan ama geçmeyen karın ağrısı ve hazımsızlık şikayeti olan hastalar, yakın dönemde diyabeti başlamış yaşlılar, sigara tiryakileri, ailede öyküsü olanlar pankreas kanseri açısından dikkatli olmalı, şikayetlerini ciddiye almalılar. Bu tip hastalarda hasta ve yakınları kadar hekimler de alarmda olmalıdır. Anatomik yerleşim yeri ve hayati damarlara yakınlığı nedeniyle cerrahisi de zor olan bu hastalıkta erken tanı hem tıbbi hem de cerrahi tedaviyi kolaylaştıracağı gibi sağkalım şansını artırır.” (İHA)
