BİZE ULAŞIN
Eskişehir'de evlerine gelen damadı Soytürk Çeledir (33) tarafından kızı Çiğdem Çeledir (29 ) ile oğlu Muhammet Murat Çelik (18) öldürülen, kendisi de aynı olayda yaralanan Aynur Çelik (47), "Diriyken sahip çıkmıyorlar, ölünce sahip çıkıyorlar. Başbakan, Cumhurbaşkanı duysun. Böyle yapanı assalar kimse bir şey yapmaz" dedi
Bursa'da geçen 19 Ocak'ta aralarında borç- alacak anlaşmazlığı olduğunu öne sürdüğü Serkan T.'yi (19) bıçakla yaraladıktan sonra aynı gün Eskişehir'e gelen Soytürk Çeledir, kedisinden boşanmak isteyen eşi Çiğdem Çeledir'i, kayınbiraderi Muhammet Murat Çelik ile kayınvaldesi Aynur Çelik'i tabancayla ile ateş ederek yaraladı. Soytürk Çeledir, aynı gece uzaktan akrabası olan Birol İnce'yi de (24) eşiyle ilişkisi olduğunu öne sürerek götürdüğü Turgutlar Mahallesi girişindeki mezarlık yanında tabancayla öldürdü.
Ağır yaralanan Çiğdem Çeledir, kaldırıldığı Eskişehir Devlet Hastanesi'nde aynı gece öldü. Muhammet Murat Çelik ise tedavi altına alındığı Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Hastanesi'nde katil zanlısı Soytürk Çeledir'in yakalandığı 3 Şubat tarihinde yaşamını yitirdi. Polisler tarafından yakalanan Soytürk Çeledir çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
7 YILDIR DAYAK VE ŞİDDET VARDI
Oturdukları Yenikent Mahallesi'ndeki evlerine 19 Ocak'ta gelen damadı Soytürk Çeledir tarafından kızı ve oğlu öldürülen, kendisi de omuzundan ve başından kurşunlarla yaralanan Aynur Çelik, ESOGÜ Hastanesi'nde bir süre tedavi gördükten sonra taburcu edildi. Aynur Çelik, ölen kızı Çiğdem Çeledir'in damadı Soytürk Çeledir tarafından sürekli dövüldüğünü söyledi. Kızının 2011 yılında eşi tarafından dövüldüğünde çekilmiş olan fotoğrafını gazetecilere gösteren anne Aynur Çelik şu iddialarda bulundu:
"Benim kızım 7 yıldır bu adamla evliydi. 7 yıldır dayak ve şiddet vardı. Beni ve oğlum Muhammet'i öldüreceğini söylüyordu. Polise gidip bizi tehdit ettiğini söylüyordum. 'Teyze bir şey olmaz' diyorlardı. Dört defa kızımı getirdim. Bir kere çocuklarının dördünü de odaya kapatıp dövmüş. Kızım beni aradı, 'Anne beni dövdüğüne dayanıyorum da çocuklarımı dövdüğüne dayanamıyorum' dedi. 'Ne olursun kadın sığınma evini ara da beni oraya götür' dedi. 15 gün kadın sığınma evinde kaldı. Daha sonra evine geri döndü. Kadın sığınma evine gidiyorsun diye damadım kızımın kollarını bıçakla, kafasını da satırla yaralamış ve 'Kapıya polis gelirse seni keser, kelleni polise veririm' demiş. Bu olay üzerine kızım Çiğdem'i alıp eve getirdim. Damadım bize'Mahkemeye giderseniz, mahkeme kan gölüne döner' diye hep tehdit ediyordu ama, ben 8 Kasım 2014 tarihinde boşanmak için avukat tuttum. "
DEHŞET GECESİNİ ANLATTI
Olayın meydana geldiği dehşet gecesini de anlatan Aynur Çelik, kızının ve oğlunun kendi gözleri önünde damadıı tarafından vurulduğunu söyledi. Damadı Soytürk Çeledir evlerine geldiğinde, kendisinin ve öldürülen kızı Çiğdem'in akraba ziyaretinde olduğunu belirten Aynur Çelik, "Soytürk'ün bize geldiğini gelinim arayıp haber verdi. Biz hemen koşa koşa geldik. Eve geldiğimde Soytürk'e, 'Oğlum bizden ne istiyorsun?' dedim. İçeri girer girmez Çiğdem'in kafasına sıktı. Silahını tutmaya çalışırken bana da sıktı ben yere düştüm. O sırada Muhammet girdi onun da kafasına sıktı. Ben yerden kalkana kadar kaçtı" dedi.
KİMSE CİDDİYE ALMADI
Öldürülen kızının başkalarıyla konuşmadığını söyleyen Aynur Çelik, damadı Soytürk Çeledir'in en ağır cezaya çarptırılmasını isteyerek şöyle konuştu:
"Hep tehdit etti, en sonunda da öldürdü. Bunları hapishaneye koyup, besliyorlar. Öldürüyor, sonra da kendisini kurtarmak için namus davası diyorlar. Benim kızım kimseyle konuşamıyordu bile. Daha önce namuslu oluyorlar da öldürdükten sonra mı namussuz oluyorlar. Bizi öldüreceğini biliyordum ama yine de kızımı aldım geldim. Ne olur bunu herkes ciddiye alsın. Ben polislere bizi öldüreceğini söylüyordum ama kimse ciddiye almadı. Bize öldükten sonra sahip çıkıyorlar. Öldükten sonra niye sahip çıkıyorlar? Muhammet öldü, Çiğdem öldü. Şimdi ne faydası var? Hiç birisini geri getirebilir mi? Devletimiz bütün millete sahip çıksın. Diriyken sahip çıkmıyorlar, ölünce sahip çıkıyorlar. Başbakan, Cumhurbaşkanı duysun. Böyle yapanı assalar kimse bir şey yapmaz. Ondan sonra devlet bunları götürüyor, doyuruyor. Sonra affediyor. Oh ne ala. Ölen ölüyor, kalan yaşıyor."
