BİZE ULAŞIN
Genç kızın yaşadıklarını anlattığı arkadaşının ders sırasında ağladığı, bunun üzerine rehber öğretmenle görüştürülünce Cansel’in başına gelen olayı anlattığı belirtildi.
Olaydan haberdar olan okul yönetiminin pazartesi günü Cansel’i çağırıp konuyla ilgili görüştüğü ve “Ailene biz mi haber verelim sen mi haber verirsin? Okul dışında gerçekleşen bir olay ama adli bir vaka. Anne- babanı okula davet edeceğiz” dediği öğrenildi.
Tecavüz vakalarının engellenmesi için sizce ne yapılmalı?
— Mynet (@mynet) February 24, 2016
CANSEL’İN FENALAŞTIĞI AİLESİNE SÖYLENMEDİ
Bunun üzerine genç kızın fenalaştığı ve okula gelen ambulansta müdahale edildiği, ancak bunun aileye bildirilmediği belirtildi. Salı günü de okul yönetiminin Cansel’e “Ailene haber ver ya da biz vermek zorundayız” dediği öne sürüldü.
Bu görüşmelerden sonra çarşamba günü okul çıkışında Cansel’in eve gidip banyoda kapıyı kilitleyip babasının beylik tabancasıyla intihar ettiği bildirildi.
Öte yandan öğretmen Bayram Ö.'nün, Cansel’e Talas İlçesi’nde boş bir arazide otomobilde cinsel istismarda bulunduğu iddia edildi.
OKUL YÖNETİMİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
Bu arada olayı gizlemeye çalıştıkları ve gereken işlemleri yapmadıkları iddiasıyla açığa alınan okul müdürü ile öğretmenlerin cumartesi günü emniyette ifadelerinin alınmasının ardından mahkemeye sevk edildikleri öğrenildi.
Okul müdürü E.E. ile müdür yardımcısı M.T.İ.’nin adli kontrol şartı, müdür yardımcısı A.E. ile rehber öğretmenler Z.A. ve K.C.’nin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı ifade edildi.
ACILI BABA: AFFETMEYİZ
Cansel’in ailesi Kırşehir’in Kaman İlçesi’nde taziyeleri kabul ediyor. Acılı baba Mustafa K., “Yaşanan süreci sonuna kadar takip edeceğiz. Kesinlikle zanlıyı affetme gibi bir durumumuz söz konusu değildir” dedi.
Evli ve 2 çocuk babası olan Bayram Ö.'nün (39), BM desteğiyle düzenlenen Mor Sertifika Programı Semineri kapsamında ‘cinsel şiddet, cinsel taciz vakaları, çocuk gelinler’ konularında eğitim gördüğü ve sertifikalandırıldığı ortaya çıktı.
'TÜRKİYE'DE EVLİ ERKEKLER BU SUÇLARA KARIŞIYOR'
Kayseri’de, lise öğrencisi Cansel B.K. öğretmeninin tecavüzüne uğradıktan sonra intiharı seçti. Tecavüz zanlısı Bayram Ö. evli ve iki çocuk babasıydı.
Türkiye’yi yasa boğan Özgecan Aslan’ın katili Suphi Altındöken ile Kayseri’de şeker toplamaya giden 3 çocuğa tecavüz edip öldüren zanlılar da evli ve çocukluydu.
İstanbul’da Bağdat Caddesi’nde genç bir kıza tecavüz eden, Rize’de çocuklara cinsel istismarda bulunan 56 yaşındaki sosyal hizmetler müdürü de benzer profilde insanlardı. Bu acı olaylar “evli, çocuklu bir aile babasının nasıl cinsel saldırgan olabileceği” sorusunu akıllara getirdi.
Uzmanların çoğu, cinsel saldırganların profillerinin kategorize edilemeyeceği görüşünde, ancak “Çocuklukta istismar yaşayan kişi, evli de olsa risk altında” diyor. İşte uzmanların görüşleri...
Sosyolog Prof. Dr. Nilüfer NARLI: ARAŞTIRILMASI GEREKEN BİR KONU
“ABD’deki tecavüzcülerin profiline baktığımız zaman genç ve bekâr erkekler olduğunu görüyoruz. Ancak Türkiye’de ise genç evli ya da orta yaşlı erkekler bu suçlara karışıyor. Son derece mazbut insanlar arasından da çıkabiliyor. Bu ilginç bir tablo ve araştırılması gereken bir konu.”
Ruh Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Şahika YÜKSEL: İSTİSMARCI, EVİMİZDEKİ BİR ERKEK DE OLABİLİR
“İstismarcı sokaktaki yabancı değil hepimizin evinde yaşayan bir erkek de olabilir. ‘Öğretmenler, hukukçular, ilahiyat hocaları suç işlemez’ diye bir şey geçerli değildir. Bir erkeğin aktif cinsel yaşantısının olması cinsel istismarcı olmayacağının delili de değildir.”
Türkiye Psikiyatri Der. Medya Koord. Doç. Dr. Burhanettin KAYA: MUTLU OLAN DA SUÇ İŞLEYEBİLİR
“Tecavüze uğrayan kişi büyük olasılıkla eşine de tecavüz edebiliyor. Mutlu evliliği, başarılı cinsel hayatı olan da suç işleyebilir. Kişinin unvanı, medeni hali ya da çocuk sahibi olup olmama durumu risk oluşturmada etkili olmuyor.” (Kaynak Gazete Haberturk)
MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ'NDEN AÇIKLAMA
Kayseri Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz Çandıroğlu, lise öğrencisi kızın uğradığı cinsel istismar sonucu intihar ettiği iddiasına ilişkin, &autoplay=1" Bu işin neticede savcılığa ve adliyeye intikal etmiş bir boyutu var. İdari olarak da gerekli soruşturma sürecini başlattık. Okul yönetimini ve o öğretmeni de açığa aldık. Şu an o öğretmen tutuklu" dedi.
Çandıroğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, iddialarla ilgili adli ve idari soruşturma başlatıldığını söyledi.
"Hiç kimsenin istemediği ve istemeyeceği bir olaydır çünkü ne olup olmadığını bilmiyoruz" diyen Çandıroğlu, şunları kaydetti:
"Adliye, bu olayın ne olup olmadığını söyleyecek. Öğrendiğimiz andan itibaren ilgili tarafların tamamını İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz toparladı, tutanak altına aldı ve aynı anda da savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Bu işin neticede savcılığa ve adliyeye intikal etmiş bir boyutu var. İdari olarak da gerekli soruşturma sürecini başlattık. Okul yönetimini ve o öğretmeni de açığa aldık. Şu an o öğretmen tutuklu."
Lise öğrencisi C.K, 17 Şubat Çarşamba günü polis memuru babasının beylik tabancısıyla intihar etmiş, genç kıza cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla matematik öğretmeni B.Ö. tutuklanmıştı.
_
CHP SORU ÖNERGESİ VERDİ_
Öte yandan Meclis Başkanlığı'na Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun cevaplaması istemiyle yazılı soru önergesi veren CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Cansel K.'nin hayatına son vermesiyle sonuçlanan olayla ilgili sorumlular hakkında işlem yapılıp yapılmadığını sordu.
Tanrıkulu, şu soruları yöneltti:
"Lisede okuyan 12’nci sınıf öğrencisi Cansel’in, öğretmeni B.Ö.’nün cinsel istismarına uğrayınca okul yönetimiyle durumu paylaştığı halde, okul yönetiminin olayın üzerini kapattığı iddiası doğru mudur? İddialar ile ilgili olarak okul yönetimi hakkında inceleme yapılmış mıdır? Yapılmışsa, akıbeti nedir? İddialar ile ilgili olarak idari ve adli soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmışsa akıbeti nedir?
Şikayetlerinden sonuç alamayan Cansel’in kendisini başından vurarak hayatını kaybetmesinde sorumluluğu bulunanlar kimlerdir? Bu kişiler hakkında ne tür işlemler yapılmıştır? Cansel’in ailesinin yapmış olduğu açıklamada matematik öğretmeni B.Ö.’nün mahkemede suçunu itiraf ettiği ifade edilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı konu ile ilgili öğretmen ve okul yönetimi hakkında ne tür yaptırımlar uygulamıştır? Olayın üzerini kapattığı iddia edilen okul yönetimi görevden alınacak mıdır?
Daha önceki yıllarda dersine girmiş olduğu öğrencileri çeşitli sözler ile aşağıladığı iddiası doğru mudur? Dersler esnasında özellikle kız öğrencilere 'namus' konusunda öğütler verdiği ancak erkek öğrencilere cinsel içerikli terimler kullandığı iddiası doğru mudur? Konu ile ilgili öğrencilerin okul yönetimine şikayette bulunduğu ancak okul yönetiminin yapılan şikayetleri dikkate almayarak geçiştirdiği iddiası doğru mudur?
