BİZE ULAŞIN
İlkadım ilçesinde bir lisenin okul aile birliği başkanı olan, evli ve 2 çocuk babası 38 yaşındaki F.G., 19 kız öğrenciye sözlü tacizde bulunduğu iddiasıyla 30 Mayıs 2014 tarihinde tutuklandı. F.G. hakkında önce Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı ancak bu mahkeme görevsizlik kararı vererek dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. F.G. hakkında "sarkıntılık şeklinde çocukların cinsel istismarı ve cinsel taciz" ile okul müdürü Y.Z.B., müdür baş yardımcısı İ.U. ile rehberlik öğretmenleri Ü.M.D. ve E.B. hakkında ise "kamu görevlisinin suçu bildirmemesi" suçundan dava açıldı. Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen davanın ilk duruşmasında okul aile birliği başkanı F.G., kendini savunarak hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
F.G. mahkemede verdiği ifadede, "Ben hakkımda şikayetçi olan kız çocuklarını çok uyardım. Dışarıdan yanlarına gelen giden belli değildi. Velilerine haber verip, hatta hastaneye muayeneye göndermelerini isteyeceğimi söyledim. Okula el altından bir şeyler gelip gidiyordu. Ben uyuşturucu getiriyorlar diye düşündüm. Bu konuda hastaneye sevk edileceklerini söyledim. Bu olaylar yaşanınca arkamdan şikayette bulundular. Ben iddia edildiği gibi mağdureleri tek tek okuldaki okul aile birliği başkanlığı ortasına alıp bakire olup olmadıklarını sormadım. Bende İtalya'dan gelen bakireliği tedavi edecek hap olduğunu onlara söylemedim. Zaten odam okul müdür odasının hemen karşısında. Böyle bir şey yapmam mümkün değil. Bazı öğretmenler ile aram iyi değildi. Onlar öğrenciler ile bir olup bu işi tezgahladılar. Suçlamaları kabul etmiyorum. Ben onların eğitimi için gece-gündüz demeden mücadele ettim. Benim çocuğum da bu okulda okuyor. Ben onlara hakkımı helal etmiyorum. Belediyelerden, iş adamlarından yardım alıp onlar için gayret gösterdim. Daha önce başka okulda görev yaptım. Burada 6 bin öğrencinin velisiyle aramızda hiçbir sorun yaşanmadı. Bana komplo kurdular" dedi.
Okul müdürü Y.Z.B. ise, "F.G. okulumuzda 1 aydır okul aile birliği başkanlığını yapıyordu. ‘Okula giden-gelen belli değildir' sözleri yalan. Okulumuz, 16 güvenlik kamerası ile kayıt altındadır. Okula dışarıdan gelenler bizim eski öğrencilerimiz. Açık öğretim kaydı için zaman zaman belge almaya gelirler. Ben bu olayı öğrenince Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bilgi verdim. F.G.'yi çağırıp istifasını vermesini istedim ve istifa ettirdim. Benim talebim üzerine Milli Eğitim Müdürlüğü'nden okula inceleme için görevliler geldi. Benim olayı gizleme gibi bir kastım yoktur. Suçsuzum" diye konuştu.
Rehber öğretmenleri Ü.M.D. ve E.B. ise olayda bir kusurlarının bulunmadığını, olayı haber alınca hemen rapor edip ilgili okul idarecilerine bildiklerini söylediler. Okulun başmüdür yardımcısı İ.U. de, "Öncelikle bu mahkemede öğrencilerin karşısında yargılanmaktan utanç duyuyorum. Edebiyat öğretmeni, 2 kız çocuğuyla odama geldi. Öğrenciler utançlarından anlatamıyorlardı. Ben de kağıt verip ‘oraya yazın' dedim. Başlarından geçen olayları kağıda yazdılar. ‘Bu olayı sınıftaki diğer arkadaşlarınızla paylaşmayın' dedim. Okul müdürlüğüne ve Milli Eğitim Müdürlüğü görevlilerine bu konuda bilgi verdim. Suçsuz yere yargılanıyorum" şeklinde konuştu.
Duruşmaya olayın mağduru 19 lise öğrencisi kızdan 7 öğrenci katıldı. Kız öğrenciler, tutuklu sanık F.G.'nin kendilerine sözlü tacizde bulunup bakire olup olmadıklarını sorduğunu belirterek, başlarından geçen olayları anlatıp şikayetçi oldular.
Mahkeme heyeti, F.G.'nin tutukluluk halinin devamına karar verirken, diğer mağdur öğrencilerin dinlenmesi için duruşmayı erteledi.
İHA
