VİDEO

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kumardan ve kadın bacaklarından sorumlu örtülü ödenekten para sızdıran HIRSIZ

alperen0325

alperen0325

13 Nisan 2015

Sahtekarların üstad olması, ardından gidenlerin sahtekarlığı benimseyerek uzmanlaşmak istediklerini gösterir. Ünlü yazarların Menderes’e yazdığı mektuplarda bazen yalvaran, bazen üstü kapalı tehdit içeren ifadeler yer alıyor. Necip Fazıl, “Benim yaptığımı yapanlara hükümetler ve rejimler servetlerini ve nimetlerini yağdırır -----1951 : 5 000 tl 1952 :50 000 tl 1954 :18 500 tl 1955 : 10 000 tl 1956 : 34 000 tl 1957 : 5 000 tl 1957 : 5 000 tl 1958 : 10 000 tl 1959 : 10 000 tl -----Necip Fazıl toplamda 147 000 tl yemlenmiş vaziyette. örtülü ödenekten **** -----"Necip Fazıl'ın herzelerini başkaları da yazdı. O herif bizim memleketin sayılı din istismarcısı ve dolandırıcılarından biridir. Yine en az beni dolandırdı. 200 lira. Avukat İsmet Tümtürk'ü 500 lira dolandırmıştır. Kumarhanede yakalandığını da vaktiyle gazeteler yazmıştı. Tam bir din istismarcısıdır.Ziya Gökalp dindar bir adamdı. şiirleri arasında münacaatlar vardır:"Hakkın muradı, Halktan fırladı, Açtık cihadı, Allahu Ekber" gibi pek çok manzumesi vardır. Necip fazıl gibi “Kadın Bacakları” diye şiir yazmamıştır. Türkçülüğün kökünü kazımaya gelince onun gibi ....... haddi değildir." - Hüseyin Nihâl ATSIZ -----Din tüccarı, dinin gerçeğinden korkar. Kumarhanede yakalanan, akla gelen ve gelmeyen herkesi dolandırmış olan ahlâksız, sahtekâr, Allah, Peygamber, din, cennet kelimeleriyle kandırdığı saf insanları sömürürken, en büyük düşmanlığı mantık ve zekaya karşıdır. Çünkü onun yalancılığını matematik kesinlikle ortaya koyan nesne mantık ve zekadır.... Hakları olmayan yere yükselenlerin, yahut hakları olmayana el koyanların korkusu hak ve adalettir. Çünkü doğruluk duygusu insan erdeminin şimdiye kadar bulabildiği en yüksek prensiplerden birisidir ki haksızlık yapanlarda zerresi bulunmaz. Tembel ve zevkine düşkün olan hayvansılar disiplinden, çalışmaktan, tehlikeden ve savaştan korkar. Medeniyeti, disiplini, ve ahlâkı yaratan savaşı vahşet diye görür de genç kızların satılmasına, yoksulların sömürülmesine, vurgunculuğa, hırsızlığa ses çıkarmaz.... Atom ve uzay çağındayız ama, daha yüz milyonlarca insan ilk primatlar seviyesindedir. Kendi yarattıkları putlara tapmaktadırlar. Bazen evliya diye seviyesiz ve iğrenç bir cahilin, bazen büyük adam diye seviyesiz ve korkak bir hainin, bazen ilerici ses diye seviyesiz ve alçak bir satılmışın ardından koşarlar. - Hüseyin Nihâl ATSIZ **** -----Poker partilerinde sabahladığı halde, kumar aleyhtarı yayınlar yapıp, mü’min insanların duygularını satış unsuru olarak gören üstadlardan değildir Atsız!.. Rakı masalarında sızıp kalmasına rağmen, içki kullananları tezyif ve tahkir ederek saldıran sahtekarlardan da değildir! Veya adı üstada çıkmış nice sosyete züppelerin yaptığı gibi, siyasi iktidarı savunmak gerekçesiyle, örtülü ödenekten para sızdırmaya tenezzül eden mücahitlerden (!) hiç değildir.... Nihal Atsız son derece mütevazi imkanlar içinde yaşamasına rağmen, Türk edebiyatının ve Türk fikir hayatının en değerli eserlerine dev boyutta eserler katmış ve tek başına Türk Milliyetçiliği’nin akademisi haline gelmiştir. Türkçülerin Kaleminden Atsız, Haz: Refet Körüklü, Cengiz Yavan, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, İstanbul 2000 (Necdet Sevinç) **** -----"Necip Fazıl, Yeni İstanbul Gazetesi’nde yazarlık yapmaktadır. Aylardan Ramazandır, vakitlerden öğle vakti. Necip Bey, bir tepsi içindeki öğlen yemeğini yemektedir. Birden gazete görevlileri içeri girer misafirleri olduğunu, içeri aldıklarını odaya gelmekte olduklarını söylerler. Laf ağızlarında kalır, ziyaretçiler içeri damlar. Necip Fazıl hemen yemek tepsisini karşı masada oturan arkadaşının önüne sürer ve misafirlerine “İşte bunlar böyledirler, ne Ramazan bilirler ne oruç, ne olur kusura bakmayın” der." - Altan Deliorman ----- "Amerikan politikasını korumakla mükellefiz... Amerikan siyasetini tutmak biricik yol... Amerika'dan nazlı bir sevgili muamelesi görmek biricik dikkatimiz olmalı. Yoksa bir Amerikan bahriyelisinin iki yana açık bacakları arasında mütalaa ettiği kadından ileri geçemeyiz. Dış siyasetimizde Amerikan siyaseti ve iç bünyemizde Amerikanizm politikasını kendimize tecezzi etmez (birbirinden ayrılmaz) bir siyaset vahidine (tekliğine) göre ayarlamakta büyük ve her işe hâkim bir mânâ gizlidir." Necip Fazıl Kısakürek, Büyük Doğu Dergisi, 20. sayı, 17 Temmuz 1959, Cuma.