BİZE ULAŞIN
Tabiki de siz güçlendirdiniz. Diyarbakır'da pkklı Şivan Perwer - Barzaniyle konserleri Uzaylılar vermedi. T.C yazısını Ugandalılar - kaldırmadı.Oslo'da pkk ile masaya çıplak afrika kabileleri oturmadı.. Sahi ya NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE geçiyor diye Andımızı kaldıran kimdi? O yazıdan rahatsız olan kimler diye kaldırıldı? Hem bunları yapan partiye oy verdiniz yıllarca hem de şimdi vatansever kesildiniz başımıza..... Velhasıl Nufus kağıdı Milli Şuur yoksunu Türkümsü Mankurtlar, uzun lafın kısası şu; içerdeki azınlıklara ve bölücülere aşırı taviz verenler "Afganistan yerlilerinin kabile şefleri" değildi... HDP'ye verilen oyların büyük kısmının AKP'den kaydığı ifâde edilmektedir. Yâni bir bakıma AKP "kendince" Kürtlerin ihânetine uğramış durumda. Oysa Kürtlerin bugün târihlerinin en güçlü devirlerini yaşamaları ve bu kadar palazlanmalarının sorumlusu AKP'dir. HDP'yi yaratan AKP'dir. Çözüm süreci adı altında tavizkâr politikalarla HDP'ye %13 oranında oy kazanımının temelini atan yine AKP'nin kendisidir..... Ve bütün bunlara rağmen seçim sonucunda durumdan memnûn olmayan da AKP'dir. Zânnımca AKP kadroları târihten bihaberdir. Zamanında Jön Türkler (İttihâdçılar) Osmanlı'nın çöküşünün kaynağını II. Abdülhamid idâresinde görmüşlerdir. Osmanlı'da ayrılıkçı hareketleri yürüten gayriTürklerin Sultan Hamid yönetiminden memnûn olmadıkları için bu yola başvurduklarını, eğer meşrûtiyet ilân edilirse ve onlara mecliste yer verilirse bu faaliyetlerini sonlandıracaklarına inanmışlardır..... Lâkin iyi niyetlerinin kurbanı olmuşlardır. Zirâ meşrûtiyet ilân edilip meclis açıldıktan sonra bile bu gayriTürk azınlıklar ayrılıkçı hareketlere devam etmişler ve devleti sırtından bıçaklamışlardır. Jön Türkler bunların sorunun hak hukuk değil, Türk düşmanlığı olduğunu anlayamamıştır..... Bu gayriTürklere ne kadar özgürlük tanınırsa tanınsın içlerindeki Türk kininin aslâ yok edilmeyeceği çok sonradan fark ettiklerinden, savundukları Osmanlıcılık idealini bırakıp Türkçülüğe meyletmişlerdir. Yaptıkları yanlışın hesabını da kendileri târih önünde şerefleriyle ödemişler ve biz Türklere "acı" da olsa bir târihî tecrübe bırakmışlardır..... -- Bugün ise târih tekerrür ediyor. AKP hükûmetleri Kürt azınlığa özgürlükler bahşedilerek onların ayrılıkçı hareketlerinin önünü almaya çalışıyorlar. Sanki Kürtlerin derdi birtakım haklarmış gibi onlara tâviz üstüne tâviz veriliyor. Kürtlerin tek isteğinin bağımsız bir Kürdistan olduğu gerçeği onlar tarafından yüksek sesle dillendirilse de AKP hükûmetleri tarafından üstü kapatılıyor. --Ne kadar çözüm süreci deyip özgürlük verirse versin, bu seçimde Kürtlerden "kazık" yiyen AKP, bu süreci devam ettirdikçe o kazığı yemeye ve bizlere de dolaylı olarak yedirmeye devam edecektir. Tâkî Kürdistan adında bir resmî siyâsî yapılanma tesis edilinceye kadar. Evet, Jön Türkler hatâ yaptı ve bedelini ödedi..... Bugün AKP de hatâ yapmaktadır. Ancak bir farkla: Bu kez bilmezlik, iyi niyet ve tecrübesizlik yok. AKP her şeyi bile bile ve isteyerek yapmaktadır.... Ve eğer böyle gider de Kürdistan kurulursa, AKP hükûmetleri aslâ vermeyecekleri bir hesabın altına girecekler ve târihin yargıçlığında sert bir biçimde cezâlandırılacaklardır. ****** Millî şuurun uyuşuk ve uyanık olması, milletlerin yaşama kabiliyetleri ile orantılıdır. Millî şuurun uyanık olduğu yerlerde, yabancı unsurların borusu ötmez. İdâre işlerinin başına önemli yerlere yabancı soydan kimseler gelemez. Millî şuur, bir ışıktır. Yurdu aydınlatır ve gizli köşelere sinmiş olan bütün akrepleri açığa çıkararak, karanlıkta iş görmelerine engel olur. Millî şuur, bir milletin yaşama ifadesi, hayat kaynağı ve en kuvvetli silahıdır. XX. Yüzyılda millî şuuru olmayan milletler yıkılmaya mahkumdurlar. Hüseyin Nihal ATSIZ , Kızılelma, 10 Sayı, 2 Ocak 1948
