VİDEO

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Başbakan Davutoğlu'ndan Kürkçü'ye 'Türkçe' ve 'gerilla' tepkisi

Doğan Haber Ajansı

Doğan Haber Ajansı

19 Nisan 2016

<p> Levent GÜNDÜZ, STRASBOURG (DHA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, Strasbourg'da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde konuşmasının ardından soruları yanıtladı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde kendisine, Güneydoğu'da terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonlarla ilgili İngilizce soru soran HDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü'ye sert yanıt verdi. Davutoğlu'ndan 'gerilla' ifadesine de tepki geldi. Kürkçü’nün "Temmuz 2015 tarihinden bu yana Türk Silahlı Kuvvetleri ile PKKlı gerillalar arasındaki çatışma, yüzlerce insanın yaşamına mâl oldu. Bunların arasında çocuk ve kadınlar da var. 300 bin kişi yerlerini boşaltmak durumunda kaldılar. Siz hala Türkiye'nin Suriye'den kaçan mülteciler için güvenli ülke olduğunu düşünüyor musunuz Hükümetiniz buradaki Kürt sorunuyla ilgili ve Suriye'deki çatışmalarla ilgili bir çözüm bulmak amacıyla savaş dışında bir mekanizma öngörmekte midir acaba" sorusuna Başbakan Davutoğlu, "Sayın Kürkçü’nün çalışma gününün Türkçe olarak belirlendiği Avrupa Konseyi'nde bugün Türk Başbakanı’na Türkçe hitap etmesini tercih ederdim. Eminim kendisine oy verenler de bundan daha memnun olurlardı. Devletlerin vatandaşlarına görevleri vardır, güvenlik ve özgürlüğünü sağlamak. Çağdaş devletlerde kamu düzeni şarttır, olmadığı yerde demokrasi yaşayamaz. Devlet otoritesi demiyorum, kamu düzeni diyorum" diye yanıt verdi. Davutoğlu, " Şimdi Sayın Kürkçü, Cizre'de Silopi'de yaşıyor olsaydı, Çocuğunuz mayınla döşenmiş sokaklardan okula gitseydi, bir yakını bir günde 10 teröristin roketin atıldığı Cizre, Silopi hastanesinde tedavi görüyor olsaydı ya da bir akrabası Kızılay'da yürürken canına kastedilen insanlardan biri olsaydı, herhalde PKK'ya 'gerilla' değil, 'alçak terör örgütü' derdi. Kim yaparsa yapsın, ister DEAŞ, ister PKK, ister DHKP-C, kim yaparsa yapsın, eğer sokaklara mayın döşerse, eğer damlara keskin nişancılar yerleştirirse, eğer bomba yüklü arabalarla vatandaşlarımın üzerine saldırırsa, onu durdurmak benim asli görevimdir ve bu mücadele siz isteseniz de istemeseniz de her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kendini güvenli hissedene kadar devam edecektir. Çözüm sürecinde silahlar terk edilseydi bugün başka şeyler konuşuyor olabilirdik. Her vatandaş güvende ve özgür olana kadar bu mücadele sürecek. Siz mecliste istediğiniz gibi konuşuyorsunuz size bir sınırlama geliyor mu Türkçe dinleyip anlamayı bilseydiniz sorunuzun cevabının bu satırlarda olduğunu anlardınız" dedi. </p>