VİDEO

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

BOP'un amacı milletleri yönetmektense tek adamı yönet BOP'CU Osmanlıcılar'ın maskesi

alperen0325

alperen0325

22 Nisan 2015

“Ben Irak işgali öncesi Clinton’a rapor verdim” diye “BOP büyük bir nimettir” diye övünen mesleği avukat olan Şu fesli amcanın fan sayfasının bile 730 bin takipçisi var, oysa bugüne kadar takipçi sayısı 100 bini aşan İlber Ortaylı veya Halil İnalcık ATSIZ için oluşturulmuş bir fan sayfası ile karşılaşmadım.Bu durum, bilimsel bilginin halkımız tarafından ne kadar önemsendiğini göstermesi açısından önemli bir örnek.Bilginin peşinde! değil din tekelcilerinin Ve emperyalizm ve işbirlikçi uşaklarının peşinde hikâye dinlemeyi seviyor millet.. Aslında bütün husumetin temelinde Atatürk’ün emperyalizme karşı verdiği savaş var. Eğer 1. Dünya Savaşı’nda emperyalizm bu topraklardan sürgün edilmeseydi, eğer bu ülkenin kadınları Yunan askerinin masasında meze olsaydı, eğer İngiliz’in boyunduruğunda köle bir halife hala “memuriyetini” devam ettirseydi, bugün bu adamlar Atatürk’e sövmeyecekti.İngiliz, dün bu topraklarda başaramadığını bugün Büyük Ortadoğu Projesi ile ve O’nun eşbaşkanı ile başarma peşinde.Bundan dolayıdır ki Kadir Mısıroğlu, Büyük Ortadoğu Projesi’ni “nimet” olarak ifade eder.Çakma tarihci aslen avukat olan dolandırıcı Kadir’e göre, Ortadoğu’yu kana bulayan, yüz binlerce Müslüman’ın ölümüne yol açan, yüz binlerce kadının ırzına geçilen Büyük Ortadoğu Projesi bir nimettir.Kadir Bey’in, öncelikle bir “Haçlı” projesi olan BOP’a “nimet” dediği için “iman tazelemesi, tevbe etmesi” gerekir. Dini açıdan son derece yetersiz olduğunu bildiğim için, Kadir Mısıroğlu’nun bilen birine “iman tazelemenin” ne olduğunu sormasını öneririm. Çünkü, ağa babalarının üretiği tarih bilgisiyle, bir kişiyi kenef düzeyinde eleştiren bir kişi, iman tazelemeyi “taze hıyar” cinsinden bir şey zannedebilir.Dolayısıyla bu ülkenin Gazi düşmanı Müslümanları “bir Haçlı” projesine nimet diyen Kadir’in ardından O’nun Atatürk’e olan düşmanlığıyla koşar adım kenefe doğru davet edildiler.Böyle bir adama böylesine hak etmediği payeler verir de, onun apaçık cehaletine bile alkış tutarsanız o da sizi bula bula kenefe davet eder!Gidin hep birlikte bol bol koklayın!Ne o daha güzel bir şey mi bekliyordunuz?Son sözü söyleyelim:Biz, Kadir Bey kadar küçülüp, kendisi öldüğü zaman insanları kenefe davet edecek kadar seviyemizi düşürmeyeceğiz......kadir mısıroğlunun ASIL MESLEĞİ , Avukatlıktır . Tarihçi değil bu adam sahtekarın önde gideni Kendisi beleşçi, yalancı ve tarihi çarpıtan bir Gazete yazarıdır.(Sözde)ayrıca almanya da halal sucuk fabrikası kuracağım diyerek milleti dolandırıp parayı iç etmiştir,konu almanya mahkemelerinde ceza almış üçkağıtçı / Ve Eski Milli Selamet Partisi'nin yöneticilerinden olan ve halen gazetecilik ile yazarlığın dışında avukatlık yapan BOP için amerikaya rapor verdim diyecek kadar Vatan hainidir, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne karşı açılan davayı kaybedince müvekkili Doğan Göçer tarafından bacağından vuruldu. Verdiği parayı geri isteyen Göçer, olumsuz yanıt alınca belindeki silahı çıkarak Mısıroğlu'nun bacağına bir el ateş etti. http://arsiv.sabah.com.tr/2004/09/03/gnd110.html kadir mısıroğlu batı tarafından bizim yobaz beyni müsait yerlere girmiş insanlarımızı kandırmak için türetilmiş bir aractır yalancı ve tarihi çarpıtan bir yazardır.(Sözde) ------------------------ Adam bulmuş cahilleri masal anlatıyor. bence kötü olan , Cizre'li kürt mustafa armağan gibi Türk düşmanı sahtekarların yalanları değil. ona inanan aptallar "Onlara acımak lazım".. Başında ÇAKMA bir tarihçi'nin bulunduğu ÇAKMA Tarih dergisi, Sadrazam Damat Ferit'in çocuğu olmadığı halde ona bir AİLE uydurdu ve Damat Ferit'in ÇAKMA torunlarını aylarca dergilerinde haber yaptılar hatta Torunun'dan Mektup geldiğini bile iddaa ettiler. Yalanları ortaya çıkınca da EYLÜL sayısında '' BİR HATA YAPTIK HERKES YAPABİLİR '' gibisinden bir yazı yayınladılar. ------ Çakma tarihçi'nin kendi kendine yazıp, kendisine yolladığı ÇAKMA mektup'ta,DİN Tüccarlığı var,Hükümet Yalakalığı var Yandaş Gazete Yazarı(!) Mustafa Armağan Türkçe Ezân'la ilgili "Tek kelime Türkçe bilinmeyen kürt ve arap köylerinde 'Türkçe Ezân' zorlamasının sebebi hâlâ anlaşılamadı" dedi. Aynı Mustafa Armağan'a soruyoruz, Arapça bilmeyen Türkler için neden aynı kaygıyı hiçbir zaman gütmediniz?