VİDEO

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Bakan Çağatay Kılıç Hedefimiz Türk Sporunu Doping Hastalığından Korumak

Doğan Haber Ajansı

Doğan Haber Ajansı

28 Ekim 2014

<p>DOPİNGE TOLERANS GÖSTERMİYORUZ, GÖSTERMEYECEĞİZ Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, İstanbul'da düzenlenen WADA Bilim ve Araştırmalar Sempozyumu'na katılarak, son yıllarda doping konusunda atılan adımlara dair değerlendirmelerde bulundu. Dünya Anti Doping Ajansı (WADA) tarafından dopingin zararlarından bu maddelerin kullanımına karşın alınabilecek önlemelere kadar çok sayıda konunun masaya yatırıldığı Bilim ve Araştırmalar Sempozyumu, 28 Ekim tarihinde İstanbul'da hayata geçirildi. Bakan Çağatay Kılıç'ın da katıldığı programda, Türk sporunda doping konusu da tartışıldı. Bakan Çağatay Kılıç doping maddelerinin aslında narkotik maddeler olarak nitelendirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, sporcular üzerinde ölüme gibi büyük etkiler gösterebilen yasaklı maddelerin ticaretini yapanlara yönelik cezaların da bu denklemde ele alınması gerektiğini belirtti. Yasaklı maddelerin sadece performans arttıran ve yakalanıldığında hukuksal anlamda sıkıntılar doğurabilen ilaçlar olmadığına işaret eden Bakan Çağatay Kılıç, Bu maddeleri sağlayanlar, kullananlar ve koordinasyon kuranların ayrı, ayrı değerlendirilmesi gerekiyor. Fakat bu işin önemli bir boyutu tıbbi meseleler. Çünkü bir kez kullandınız mı bunun etkilerini ömür boyu görürsünüz dedi. GÖRMELİYİZ Kİ SPOR ÇOK BÜYÜK BİR EKONOMİK HACME SAHİP Spora genel çerçevede bakıldığında dev bir endüstriyle karşılaşıldığını ifade eden Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti Spor özellikle son yıllarda finansal gelirlerin birincil hedefte olduğu bir endüstri haline döndü. Bu konuda kafamızı kuma sokmaya gerek yok. Görmeliyiz ki sporun ekonomik değeri aşırı boyutlara ulaşmış durumda. Çok büyük bir ekonomik hacmi barındırıyor. BAŞARI ELDE EDEMEYİNCE YOLUNDAN SAPMAYAN SPORCULARIMIZ ROL MODELİMİZ OLMALI Sporda başarının sadece performansla ölçülmesi gibi bir hatanın sık sık yapıldığını söyleyen Bakan Çağatay Kılıç, Spor camiası olarak başarıyı performansla denk tutabiliyoruz. Bu hususta belki de biz büyük bir hata içerisindeyiz. En öne