VİDEO

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Hatip Dicle: Çözüm Sürecinde Son Sözü Erdoğan Ve Öcalan Söyler

Doğan Haber Ajansı

Doğan Haber Ajansı

16 Ekim 2014

<p> Ferit ASLAN- Serdar SUNAR/DİYARBAKIR, (DHA) - DEP eski Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Genel Başkanı Hatip Dicle, çözüm sürecinde son sözü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Abdullah Öcalan'ın söyleyeceğini belirterek, "Son sözleri hala barış umudu yönünde söylüyorlarsa, bu süreç devam edecektir. Onun için bence insanların tedirgin olmasına gerek yok" dedi. Son olaylardan sonra gündeme gelen PKK-Hizbullah çatışması ile ilgili de Dicle, "Bugün paralel devlet denen bu mekanizma bölgede bir PKK-Hizbullah çatışması adı altında karanlık eylemler tezgahlamak istiyor" iddiasında bulundu. Kapatılan DEP eski milletvekili ve DTK Eş Genel Başkanı Hatip Dicle, Kobani protestosu ile başlayan ve insanların yaşamını yitirmesine neden olan olaylar, PKK-Hizbullah çatışması ve çözüm süreci ile gazetecilere açıklamalarda bulundu. Dicle, hayatını kaybeden insanların kendi insanları olduğunu, hepsine başsağlığı dileğinde bulunduğu belirtti. Dicle, "Ne yazık ki son 30-40 yılda çok acılar yaşadık, 40 bine yakın insanımızı kaybettik. Geçmişten kaynaklı durumdan dolayı insanlar tedirgin olmakta haklıdır. 1990'lı yıllarda JİTEM gibi kurumların bu çatışmaları provoke ettiğinin canlı tanıkları olan insanlarız. 1992'de Silvan'da sadece NATO'da bulunan ve askerin kullandığı bir yangın bombası ile önce HEP'li bir esnafın işyeri yakıldı, sonra Hizbullah yanlısı bir esnafın işyeri yakıldı. O zaman PKK-Hizbullah çatışması yoktu bile. Milletvekilimiz Mehmet Sincar'ın öldürülmesi olayı da aynen öyle oldu. Rahmetli Gaffar Okan olayı çok önemlidir. O bile Hizbulllah'a yıkıldı" dedi. "PKK-HİZBULLAH ÇATIŞMASI ADI ALTINDA EYLEMLER TEZGAHLANIYOR" Provokasyonlar ile ne kadar acı günler yaşandığını kendilerinin bildiğini ama genç nesillerin bilmediğini söyleyen Dicle şöyle dedi: "Bildiğim için çok net söylüyorum PKK ve bütün birimleri Hüda-Par'ı hedef alan bir politikamız yoktur diyorlar. İkincisi Hüda-Par'ı IŞİD ile aynı tutmuyoruz, aynı kefeye koymuyoruz diyorlar. Oysa şi