ANKARA (ANKA)- DP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara milletvekili adayı Çağrı Erhan, CHP lideri Deniz Baykal'ın gündeme getirdiği, "ABD ile 8.5 milyar dolarlık krediye çevrilebilir 1 milyar dolarlık hibe anlaşmasını" ilk gündeme getirenin kendisi olduğunu belirterek, "2005 yılında çıkardığım kitapta da yer verdim" dedi.
Çağrı Erhan, Türkiye'de terörün 2000'li yıllardan sonra arttığını ve bunun sebebinin ise AKP iktidarının çözüm önerileri üretmediği olduğuna işaret etti.
Erhan, gündemdeki konuları ANKA'ya değerlendirdi:
"TERÖR BİLİM DALI OLDU"
Terörün çok faktörü olduğunu ve üç ana başlıkta incelenmesi gerektiğini söyleyen Erhan, terörün bitirilmesine yönelik sosyo-ekonomik tedbirlerin alınmadığını savundu. Terörle mücadelenin bilim dalı olduğunu kaydeden Erhan, güvenlik güçlerinin istihbarat ve teçhizat alanında güçlendirilmesi, profesyonel bir takım birimlerde terör örgütünün silahlı kadrolarına karşı bir mücadele verilmesi için de girişimlerin yapılmadığını iddia etti. Erhan ayrıca, sınır ötesi bir operasyon için de ABD ile diplomatik adımların atılmadığını kaydetti.
"SİLAHLA GELEN SİLAHLA GİDER"
Erhan, "Silahla gelen silahla gider" ilkesiyle yola çıkacaklarını belirterek, Türkiye'nin değerlerine, bayrağına milli değerlerine saldıran ve saldırmaktan pişman olmayanlarla mücadele edileceğini ifade etti. Erhan, DP'nin terörün kısa vadede çözümü konusunda da şunları söyledi:
"Terör bataklığı kurutulacaktır. Önce Sivrisinekli bataklıkla mücadele edilecektir. Bölücülüğü en önemlisi fakirlik ve yoksulluk ortadan kaldırılacaktır. Kandil Dağı bir tehdit olmaktan çıkarılmalı. Eş zamanlı sosyo-ekonomik tedbirler alınmalı. GAP kalkındırılmalı. Bölücü terör örgütünün dış bağlantılarının önünü kesmeli. Bu ülkelerle diplomatik bağlantılar kurmalı ve çözüm yoluna gidilmeli. Diplomatik adımlar atılmalı. Terör Türkiye'nin kendi meselesidir. Türkiye bu meseleyi kendi başına çözmeli ve kararlı olmalı. Birilerinden yeşil ışık beklemek kendi güvensizliğini yansıtır."
"BAYKAL'DAN ÖNCE İLK ORTAYA ÇIKARAN BENİM"
CHP lideri Deniz Baykal'ın gündeme getirdiği ve ardından MHP'nin Ankara Milletvekili adayı Deniz Bölükbaşı'nın da destek verdiği "ABD ile 8.5 milyar dolarlık krediye çevrilebilir 1 milyar dolarlık hibe anlaşmasını" ilk gündeme getiren kişinin kendisi olduğunu söyleyen Erhan, " 2005 yılında bununla ilgili, ‘Bizim Kırmızı Çizgilerimiz Vardı' adında bir kitap çıkardım" dedi.
Erhan, kitabında konuyla ilgili, "22 Eylül 2003'te Devlet Bakanı Ali Babacan ile ABD Hazine Bakanı John Snow, Dubai'de, 8,5 milyar dolarlık kredi anlaşmasına imza koydular. Anlaşmada, Türk askerinin tek taraflı olarak Kuzey ırak'a girmemesi şartının yer aldığı" ifadelerine yer verdiğini söyledi.
SAĞIN BİRLEŞME SÜRECİ
Anavatan Partisi ile DYP'nin birleşme sürecinin içinde de yer alan Erhan, süreci, "Birleşme sürecinin başından beri içerisindeydim. Benim gözlemlediğim şu DYP'de bir sıkıntı yok. ANAVATAN'dan da bu birleşmenin Eylül ayında içerisinde gerçekleşeceğini açıkladılar. Bu birleşmeye destek veren çok çevreler var. Hayatında hiç DYP ve Anavatan'a oy vermemiş CHP'liler de bu birleşme olursa oyumuzu size vereceğiz diyenler vardı. Bu birleşmenin seçimlerden önce gerçekleşmemesi DYP tabanında hiçbir rahatsızlık yaratmadı. Ancak böyle bir hava yaratılıyor" şeklinde yorumladı.
"DYP'NİN HİÇ HATASI OLMADI"
Erhan, "Deniz Baykal'dan dolayı CHP'ye oy vermeyeceklerin, "Yer arıyordum. Sizin birleşmenizi görünce size verecektim ancak siz birleşmeyince size de vermeyeceğim" diyenler vardı. Bunu böyle değerlendirmek gerekir. Anavatan Partisi'nin tabanı bize destekleyecek. Bunu zaten parti yöneticileri açıkça söylediler. Her iki partinin tabanında ve teşkilatlarda sıkıntı yok. Eylül ayında yeniden bu birleşmenin çalışmaları başlayacak. Bu süreci yaşayan biri olarak DYP'nin hatası hiç olmadı. Sorun sadece teknik sorunlardan dolayı yaşandı" diye konuştu.
"İSTANBUL SIKINTI YARATTI"
Aday listelerinin YSK'ya tesliminden iki gün önce sağda birleşmenin yeniden gündeme geldiğini ve bunun için çabalar harcandığını belirten Erhan, asıl problemin listelerden kaynaklandığını söyledi. Özellikle Anavatan Partisi'nin İstanbul listelerinde ısrarlı olmasının bu birleşmenin bozulmasında önemli rol oynadığın belirten Erhan, "Bizim listeler hazırlanmıştı ve özellikle İstanbul listelerinde sıkıntı oldu. Biz listeyi hazırladığımız için kimseyi de çıkaramadık. Anavatan Partisi de İstanbul konusunda sıkıntı yarattı" dedi.
"DP LİSTESİ DYP'DEN OLUŞMUYOR"
"Kamuoyuna yanlış yansıyan bir şey var" diyen Erhan, DP milletvekili listesinde sadece DYP kökenli kişilerin olmadığını belirterek, "Sanki DP'nin milletvekili listesinde DYP'liler var gibi algılanıyor. Oysa ANAP'ta görev yapmış bakan milletvekili ve belediye başkanları var. Sadece AKP ve CHP'den seçilmiş Anavatan'a geçmiş isimler yok. Onlar da olabilirdi. Ancak, teknik sorundan dolayı olamadı" diye konuştu.
"SAĞDA BİRLEŞME TABANDA SAĞLANDI"
Erhan, eski Başbakan Mesut Yılmaz'ın, sağda birleşmeye engel olduğu şeklindeki yorumları ise şöyle değerlendirdi:
"Bu birleşme sürecinde Mesut Yılmaz da elinde geleni yaptı. Dolayısıyla Anavatan Partisi'nin genel başkanlığını yapmış başbakanlık yapmış. Bu birleşme sürecinde Mesut yılmaz faktörü çok olumlu yansımadı. Bu birleşme tabanda büyük ölçüde sağlandı. Anavatan partisi teşkilatları DP'ye katılıyor. Seçimden sonra merkez sağda birleşme çalışmaları başlayacak ve mutlaka arkası gelecek."
"TANSU HANIMIN İSMİNİ KULLANIYORLAR"
Erhan, eski Başbakanlardan Tansu Çiller'in siyasete geri döneceği haberlerine ilişkin de şunları söyledi:
"Çeşitli sebeplerle partinin dışına çıkmış, tekrar bir şekilde nüfuz etmek ve siyasete geri dönmek isteyen fakat kendi isimleriyle halkta çok fazla olumlu karşılık bulamayan bir takım insanlar, Tansu Hanım'ın ismini kullanmak üzere başbakan ve genel başkan olması sebebiyle onun ismini kullanarak bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Sonunda Tansu hanımın siyasete geri dönme kendi tercihi."