Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnsansız tankları da üretir hale gelmemiz lazım ve bunu da yapacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen "11. Kalkınma Planı Tanıtım Toplantısı"na katıldı.
Burada yaptığı konuşmada Erdoğan, 2002'de 36 milyar dolar olan ihracatın, 2017'de 157 milyar doları aşmış vaziyette olduğunu belirterek, "Yeraltı kaynaklarıyla değil, işte bu ihracatımızla biz buralara geldik, geliyoruz." ifadesini kullandı.
Erdoğan, Türkiye'nin 2002'de 17 milyar liralık kamu yatırımı yaptığını ancak hükümetleri döneminde bu rakamı, 7 kat artırarak, 2017'de 128 milyar liraya çıkardıklarını söyledi.
Kamu-özel iş birliği modeliyle 1986'dan 2002'ye kadar toplam yatırım tutarı 11,4 milyar dolar olan 67 proje uygulanabildiğine işaret eden Erdoğan, 2002'den bugüne kadar ise toplam yatırım tutarı 50,6 milyar dolar olan 158 projeyi hayata geçirdiklerinin altını çizdi.
- "Buna 'kaynakların çeşitlendirilmesi' denir"
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Çıkmış diyor ki, 'nerede bunun kaynağı?' Kaynağı ne yapacaksın? Bu bir defa kamu-özel iş birliğiyle yapılan yatırım. Bu yatırım yapıldı mı? Yapıldı. Biz ne diyoruz bunu yapanlara, 'gel bakalım arkadaş kaç yıllığına, 15 yıllığına.' Peki sana 10 yıllığına veya al 15 yıllığına. 15 yıl çalıştıracaksın, 15 yıl sonra bize bunu vereceksin. Cebimizden bir kuruş çıkmadan biz bu yatırımı yaptırıyoruz. Bu süreç içerisinde belli oranda devlet yıl sonu bazılarından cirodan, bazılarından kardan da yine gelirimizi alıyoruz. Buna 'kaynakların çeşitlendirilmesi' denir. Ama bunu muhalefet bilmiyor, anlamıyor. Hazırda varsa yatırım yapılır zannediyor. Mesele hazırda olanı bitirmek değil, yeni kaynaklar bulmak suretiyle ne yapacaksın, mesele budur."
Devasa yatırımları böyle yaptıklarına dikkati çeken Erdoğan, "Yavuz Sultan Selim Köprüsü böyle yapıldı. İşte Marmaray böyle, Avrasya Tüneli böyle, Osmangazi böyle. Bunlar böyle yapıldı. İnanın bu muhalefetin aklı, bu muhalefetin havsalası bunları almaz. Almadığı için de bunların dikili ağacı yok bu ülkede." diye konuştu.
- "Bulduk, getirdik"
Tüm dünyada sürekli bu kaynakları nasıl artıracaklarının arayışı içinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Ve bulduk, getirdik. Bu yatırımları kamu-özel ülkemizde yaptırdık. İşte Ankara'da havalimanımız böyle, İstanbul Atatürk Havalimanı böyle, Türkiye'de dönemimiz içerisinde yaptığımız havalimanlarının tamamına yakını böyle. Yine yapmaya devam edeceğiz. Bunlar öğrenene kadar değil, öğrenseler de, öğrenmeseler de devam edeceğiz." dedi.
- Duble yol, ulaştırma, doğalgaz yatırımları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle ulaştırma yatırımlarıyla uzakları yakın ettiklerini belirterek, ülkede 79 senede yapılan toplam 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol ağı uzunluğunu, 2002'den sonra 26 bin kilometreye çıkardıklarını söyledi.
Erdoğan, 2002'de Türkiye'de bulunmayan Yüksek Hızlı Tren (YHT) hatlarını, 2017'de bin 213 kilometreye çıkardıklarını ifade ederek, "YHT mi vardı? Yok. Ama şimdi YHT'miz var. Bunlar durup dururken olmadı ki, yan gelip yatsaydık bunlar olmazdı. Ama düşündük, çalıştık, koşturduk, aradık, bulduk, ülkemize getirdik ve bu yatırımları yaptık." açıklamasını yaptı.
Şu anda halen inşası süren hatlarla bu rakamın çok yakında iki katına yükseleceğinin altını çizen Erdoğan, 2002'de 26 olan uçuşa açık havalimanı sayısını 55'e çıkardıklarını aktardı. Erdoğan, "Bununla yetinmiyoruz, yeni havalimanının yapımını da şu anda sürdürüyoruz." diye konuştu.
2002'de doğalgaz, 6 ilde kullanılırken, 2017 sonu itibarıyla 78 ilde doğalgaz erişim imkanı bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:
"Öyle modern ülke, çağdaş ülke lafla olmuyor. Modern ülke böyle olur. Ülkenin her yerini doğalgaz ile donatırsın, modern ülke olursun. Analarımız neler çekti? Benim anam 5 kat apartmanın alt katından kömürü taşır, sadece kömürü taşımakla kalmaz, onun isi, sisi, kirliliği vesaire. Onlarla ne çileler çekerlerdi. Bir odada soba onun dışında başka bir şey yok. Biz bunları yaşadık, böyle yetiştik, böyle geldik. Ama şimdi bakıyorsun doğalgazla hemen düğmeye bas, dairenin tamamı ısınsın, sıcak suyu hepsi gelsin. Modern olmak bu. Öyle lafla modern olmak yok. Yaşam tarzına bunu yansıtmaktır modern olmak. Bunu böyle yaparsan olur."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıl sonuna kadar tüm illere doğalgaz ulaştırmayı planladıklarını dile getirdi.
Mobil telefonda 8. Cumhurbaşkanı rahmetli Turgut Özal'ın devrim yaptığını belirten Erdoğan, "Dağların başına kadar işte GSM'i o çıkardı. O bir dönüşüm, o bir değişimdi." dedi.
- "Türkiye rastgele bir ülke değil artık"
Erdoğan, 2002 sonunda 23 milyon olan mobil telefon abone sayısının geçen yıl 78 milyona ulaştığına işaret ederek, 2009'da 2,5 milyon olan mobil geniş bant abone sayısının da yine geçen yıl 57 milyona ulaştığını söyledi.
"Türkiye rastgele bir ülke değil artık." ifadesini kullanan Erdoğan, gururla övünülmesi gereken bir diğer alanın da savunma sanayindeki hamleler olduğunun altını çizdi. Erdoğan, Türkiye'nin 2002'de 66 savunma projesini yaklaşık yüzde 20 yerlilik oranıyla yürütürken, 2017'de 600 projeyi yüzde 65'in üzerinde yerlilik oranıyla sürdürür hale geldiği bilgisini verdi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hani şu anda Afrin'de zırhlı taşıyıcılarımız var. Neredeyse bunların tamamına yakını bizim, yerli. Artık bizim silahlı insansız araçlarımız var. Yıllarca biz stratejik ortağımızdan bunları istedik, aldığımız cevap şuydu, 'kongre müsaade etmiyor.' Tamam da siz bunu başkalarına veriyorsunuz, ben senin stratejik ortağın değil miyim? Biz NATO'da beraber değil miyiz? Niye bize vermiyorsun? Şartları zorluyoruz ama vermiyor. 'Olsa olsa biz size belli sürelerle bunu kiralayalım.' Hani bizde bir söz var, 'kötü komşu ev sahibi yapar' diye. Bu kötü komşular, bizi en sonunda hamdolsun silahsız ve silahlı insansız hava aracı sahibi yaptılar."
Bu aracı üretenlere teşekkür eden Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
"Çünkü bu olay sıradan bir olay değil. Eğer şu anda bunu biz kendimiz üretiyor olmasaydık bir tane insansız hava aracımız düşse ne olur diye düşünürdük? Ama şimdi düşünmüyoruz. Düşürürseniz düşürün ikincisi de var, üçüncüsü de var, dördüncü de var gelin. Şimdi geçen bir helikopterimiz düştü. Tabii yandık, yıkıldık. Niye? İki pilotumuz gitti. Üzüldük. Ama hemen oradaki bu sistemlerin sorumlusu olan arkadaşımızın söylediği şu; 'Cumhurbaşkanım biz üzülüyoruz.' Niye üzülüyorsunuz? 'İnsansız hava aracında silahlısında, silahsızında insan yok ki düşerse düşer. Biz niye bazı şartlarda da onları uçurmuyoruz? Onları uçuralım.' Vursunlar o düşsün ama hiç olmazsa benim pilotum şehit olmaz. Şimdi biz buraya geldik. Şimdi bunu daha iyiye, daha ileri taşıyacağız. Tank, yakabilirler. İçinde 5 şehidim. Ama şimdi öyle bir yere gelmemiz lazım ki biz, insansız tankları da üretir hale gelmemiz lazım ve bunu da yapacağız."
(Sürecek)