HABER

11. Kalkınma Planı Tanıtım Toplantısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3) - "(Çocuk istismarı) Şimdi hükümetimiz biliyorsunuz, bununla ilgili yasal bir düzenleme yapıyor. Bu yasal düzenlemeyle de buradaki caydırıcılık hükümlerini ileri bir noktaya taşımanın hesabı, gayreti içerisindeyiz. Bunların affı olamaz. Bunlar bağışlanamaz. Bunları görmemezlikten asla gelemeyiz. Ne gerekiyorsa bunlar için bunun devlet planında bizim yapmamız gerekiyor" - "Hiç bitmeyen ve bitmeyecek olan kalkınma yolculuğunda hedeflerimize ulaştıkça kendimize daha büyük hedefler koyarak, ülkemizi dünya sıralamalarında çok daha üst sıralara çıkarmayı sürdüreceğiz" - "Bugün 2023'e beş kala artık daha uzun soluklu hedefleri benimseme ortaya koyma aşamasındayız. 2053 ve 2071 vizyonlarını kendimize ufuk çizgisi olarak belirledik. Bu ufka doğru emin adımlarla yürürken, daha ziyade orta vadeli bir planlamayı ifade eden 2033'ü de gündemimize aldık"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hükümetin çocuk istismarına ilişkin yasal bir düzenleme yaptığını belirterek, "Bu yasal düzenlemeyle de buradaki caydırıcılık hükümlerini ileri bir noktaya taşımanın hesabı, gayreti içerisindeyiz. Bunların affı olamaz. Bunlar bağışlanamaz. Bunları görmemezlikten asla gelemeyiz. Ne gerekiyorsa bunlar için bunun devlet planında bizim yapmamız gerekiyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen "11. Kalkınma Planı Tanıtım Toplantısı"na katıldı.

Türkiye'nin birçok silahı üretir halde olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bu konuda gerek devlet gerekse özel sektörün çalışmalarını hızla sürdürdüğünü dile getirdi.

Erdoğan, Türkiye'nin 2002'de yaklaşık 5,5 milyar dolar bütçesi olan bir savunma projesi stokuna sahipken, geçen yıl 41 milyar doların üzerinde bir proje hacmine ulaşıldığını anlattı. Erdoğan, son 15 yılda da tarımda çok önemli mesafeler kat edildiğini, 2002'de yaklaşık 2 milyar lira olan tarımsal desteklerin 2017'de 13 milyar liraya yükseldiğini söyledi.

Eğitim ile sağlık hizmetlerinde erişim ve kaliteyi de önemli ölçüde artırdıklarına işaret eden Erdoğan, 15 yıl önce özel okullar dahil 380 bin derslik varken, 2017'de bu sayının 683 bine ulaştığını söyledi. Geçmişte 75 kişilik sınıflarda eğitim verildiğini hatırlatan Erdoğan, sınıfların şu andaki öğrenci sayısı ortalamasının 23 olduğunu aktardı.

Erdoğan, nitelikli öğretmen sayısını artırmak için de çalıştıklarının altını çizerek, "Yüksek öğretimde ise 2002 yılında 1,1 milyon olan örgün öğrenci sayısı, 2017 yılında 3,8 milyon olurken, üniversite sayısı da 75'den 185'e çıktı. Böylece yüksek öğretimdeki okullaşma oranı yüzde 19'dan yüzde 42,4'e ulaşmış oldu." diye konuştu.

Yüksek öğretim yurtlarındaki yatak kapasitesinin de 630 bine ulaştığını anlatan Erdoğan, öğrencilerin evlerde değil, yurtlarda kalmasını istediklerini aktardı.

Erdoğan üniversitede değil, ortaöğretimde yurt hayatı yaşadığını, bu nedenle yurtların değerini ve kıymetini çok iyi bildiğini anlattı.

Araştırma geliştirme harcamalarının milli gelire oranının yüzde yarım seviyesinden, yüzde 1'e çıktığını aktaran Erdoğan, "Araştırmacı sayısı ise 24 binden 100 bine yükseldi. Hizmet kalitesinde vatandaşlarımızın en fazla memnun olduğu alanlardan biri olan sağlık alanında da önemli mesafeler katettik. 2002 yılında 19 bin olan toplam nitelikli yatak sayısını, 2016'da 127 bine yükselttik.15 yıl önce 378 bin olan sağlık personeli sayısını 914 bine çıkardık." dedi.

Erdoğan, yeni hedefin "Şehir hastaneleri kurmak" olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Sağlık alanında yeni bir devrimi hayata geçiriyoruz. Geçtiğimiz 15 yılda yoksulumuzu gözettik. Gelir dağılımını iyileştirdik. Ülkemizde kişi başı günlük 2,15 doların altında yaşayan nüfus kalmadı. Kişi başı günlük 4,3 dolar gelir seviyesinin altında bir gelirle yaşayan nüfusumuz, 2002 yılında yüzde 30 iken bu rakamı yüzde birler seviyesine kadar düşürdük. 2002'de 2 milyar lira sosyal yardım ve sosyal hizmet harcaması yapılırken, bu rakamı, 38 milyar liraya çıkardık. Hiç bitmeyen ve bitmeyecek olan kalkınma yolculuğunda hedeflerimize ulaştıkça kendimize daha büyük hedefler koyarak, ülkemizi dünya sıralamalarında çok daha üst sıralara çıkarmayı sürdüreceğiz."

- "2033'ü de gündemimize aldık"

Cumhuriyetin kuruluşunun yüzüncü yılında Türkiye ekonomisini dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek için 2023 vizyonunu geliştirdiklerini anlatan Erdoğan, "Bugün 2023'e beş kala artık daha uzun soluklu hedefleri benimseme, ortaya koyma aşamasındayız. 2053 ve 2071 vizyonlarını kendimize ufuk çizgisi olarak belirledik. Bu ufka doğru emin adımlarla yürürken, daha ziyade orta vadeli bir planlamayı ifade eden 2033'ü de gündemimize aldık." diye konuştu.

Dünyanın giderek daha hızlı bir şekilde değiştiğini belirten Erdoğan, bu değişimin tetikleyicisi olan teknolojik ve ekonomik gelişmelerin, farklı coğrafyalarda siyasi dönüşümleri de hızlandırdığına işaret etti. Erdoğan, bu gerçeği dikkate alarak hazırladıkları 2033 hedeflerinin daha sonraki vizyonlara ulaşma bakımında bir sıçrama noktası olacağını vurguladı.

Türkiye'nin genç ve dinamik bir nüfusu olduğunu aktaran Erdoğan, bu durumu korumak için sıklıkla "en az üç çocuk" sözünü söylediğini anımsattı. "Genç nüfusumuzun yaşlanmaması, ihtiyar hale gelmemesi lazım" diyen Erdoğan, ekonominin kaynağının insan olduğunu, insan varsa istihdam, yoksa hiç bir şeyin olmayacağını vurguladı. Erdoğan, bu nedenle özellikle doğumlara büyük önem verilmesini istedi.

Gençlerin eğitim öğretim kalitesi ve iş gücünün niteliğinin artırılarak, kalkınma seviyesinin gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarmakta kararlı olduklarını kaydeden Erdoğan, dün akşam Makedonya Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov ile yemek yediğini anımsattı. İvanov'un "Batı bitiyor" ifadesini kullandığını söyleyen Erdoğan, bunun nedenini sorduğunda İvanov'un "Nüfusu bitiyor, onun için. Yaşlı bir nüfus bundan sonra daha bir yere gidemez" dediğini aktardı.

Bunun yerinde bir tespit olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları belirtti:

"Bizim bu nüfusun kadir kıymetini bilmemiz lazım. Nitelikli insan gücüne dönük eğitim, sanayi iş birliği programlarımızı daha da güçlendirerek, kadınların iş gücüne katılım oranını artırarak, hedeflerimize adım adım ulaşacağız. Son 15 yılda yaptığımız atılımlarla ülkemizi eğitim, sağlık ve gelir seviyelerini önce Birleşmiş Milletler İnsani Gelişmişlik Endeksi'nde, yüksek insani gelişmişlik seviyesine çıkardık. Bu noktada da asla geri durmayacağız. Şimdi ülkemizi, en yüksek insani gelişmişlik seviyesine ulaştırma gayretimizi devam ettireceğiz."

İnsani gelişmişlik seviyesini, sadece bunlarla sınırlandırmadıklarını ifade eden Erdoğan, insani gelişmişliğin en bariz ölçüsünün, "komşusu açken tok yatmamak" olduğunu anlattı.

Aynı zamanda insani gelişmişliğin, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışına göre hareket etmek olduğunu da bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Kadim medeniyetimizin değerlerinden o süzülüp gelen insani gelişmişlik yaklaşımımızı sadece maddi değil, manevi ölçülere göre de şekillendiriyoruz. İşte şu son günlerde yaşadığımız özellikle taciz olayları, ne yazık ki bu sıkıntının şu anda ülkemizdeki çok açık, alçakça, adice bir uygulamasıdır. Şimdi hükümetimiz biliyorsunuz bununla ilgili yasal bir düzenleme yapıyor. Bu yasal düzenlemeyle de buradaki caydırıcılık hükümlerini ileri bir noktaya taşımanın hesabı, gayreti içerisindeyiz. Bunların affı olamaz. Bunlar bağışlanamaz. Bunları görmemezlikten asla gelemeyiz. Ne gerekiyorsa bunlar için bunun devlet planında bizim yapmamız gerekiyor. Eşitlikle adaleti de esas alan insanı yaratılmışların en şereflisi gören bir anlayışla politikalarımızı belirlemeye devam edeceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilginin önemi ve değeri artarken, yenilikçilik ve farklılık oluşturmanın en önemli rekabet unsurları haline geldiğine de işaret ederek, bu süreçte "4. sanayi dalgası" gibi yeni teknolojilere dayalı üretim yapısına geçerken, diğer yandan da insanı zihni ve fiziki becerilerinden yararlanılacak, yeni alanlarda istihdam edilmesine ihtiyaç olduğunu bildirdi.

(Sürecek)

En Çok Aranan Haberler