HABER

12 Ekim İngiltere basın özeti

Ankara'da Cumartesi günü yapılan saldırı İngiliz gazetelerinde geniş yer tutmaya devam ediyor. Independent Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye krizini başından bu yana yanlış hesapladığını yazıyor.

12 Ekim İngiltere basın özeti

İngiliz gazetelerinde, Ankara'da Cumartesi günü Barış Mitingi'ne düzenlenen bombalı saldırıyla ilgili pek çok haber ve yorum yazısı yer alıyor.

Guardian gazetesi ilk sayfasına, Ankara'da hayatını kaybedenlerden birinin cenazesinden bir fotoğrafı taşımış.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Yas tutuyoruz ama öfkeliyiz" sözlerini manşetine taşıyan gazete, ölü sayısını da 128 olarak duyuruyor.

Guardian'ın Ankara'da Pazar günü düzenlenen anma yürüyüşünü yerinde takip eden muhabiri, "Alandakiler için saldırının faili netti: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan" yazıyor.

Kalabalığın "Katil Erdoğan" diye bağırdığının vurgulandığı haber şöyle devam ediyor:

"Gösterideki kalabalık hükümeti Barış Mitingi'nin güvenliğini sağlamamakla ve Kasım'daki seçimlerde çoğunluğu kazanabilmek için ülkedeki kaos ortamını artırmakla suçluyor. Protesto ayrıca bu insanların ülkede uzun yıllardır Kürt ve Aleviler gibi etnik azınlıklara uygulandığını düşündükleri ayrımcılığa karşı duyduğu öfkeyi de gösterdi".

Gazetenin muhabiri alanda konuştuğu birçok kişinin 'hükümetin misilleme yapmasından korktukları için' ismini vermek istemediğine dikkat çekiyor.

Haberde CHP İzmir Milletvekili Musa Çam'ın "Erdoğan sonunda kelepçelenecek, yargılanıp hapse girecek" sözlerine de yer veriliyor.

Independent gazetesi de Ankara'da Barış Mitingi'ne düzenlenen saldırıya, başyazısı da dahil olmak üzere geniş yer ayırıyor.

Türkiye'de hükümetin Ankara'daki bombalı saldırıyla ilgili olarak Irak Şam İslam Devleti örgütünü işaret ettiğini öne çıkarıyor.

Saldırıyla ilgili soru cevap şeklinde hazırlanmış yazıda ise şu ifadeler yer alıyor:

"Batı'nın Orta Doğu'daki hayati müttefiki 'kusursuz bir fırtınayla' karşı karşıya: Siyasi kutuplaşma, PKK ile çatışmanın yeniden başlaması, IŞİD tehdidi ve iki milyon Suriyeli göçmen".

"Erdoğan Suriye krizini başından bu yana yanlış hesapladı"Gazetenin Orta Doğu muhabiri Patrick Cockburn, "Türkiye şiddet sarmalının yuttuğu 8 Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkesinin yolundan mı gidiyor?" sorusunu soruyor.

Cockburn saldırının hedefinin açıkça Kürtlerle Türkler, hükümetle muhalifleri arasındaki kutuplaşmayı derinleştirmek olduğunu belirtiyor.

Gazetenin deneyimli Orta Doğu muhabirinin yazısı şöyle devam ediyor:

"Tüm bunlar Erdoğan'ın kullandığı milliyetçilik kartının gelecek seçimlerde başarılı olup olmamasına göre sona erebilir mi? Eğer Erdoğan Türk-Kürt çatışmasının şiddetini azaltmaz ya da azaltamazsa, Türkiye sürekli bir karışıklık ve güvensizlik içinde kalacaktır. Bu seferki muhtemelen daha önceki Kürt direnişlerinden çok daha kötü olacaktır çünkü bölgenin siyasi coğrafyası değişiyor. Bugün Suriye'nin kuzeyinde, ABD'nin de desteklediği, güçlü şekilde yönetilen ve güçlü bir ordusu olan, yarı federal bir Kürt devleti var".

Patrick Cockburn yazısını Erdoğan'ın Suriye politikasına getirdiği eleştiri ile sonlandırıyor:

"Erdoğan 2011'den bu yana Suriye krizinin her evresini yanlış hesapladı ve attığı yanlış adımların sonu gelecekmiş gibi de görünmüyor. Eğer, IŞİD tarafından düzenlendiği neredeyse kesin olan son saldırıyı kendi çıkarları için kullanırsa, IŞİD'e Türkiye siyasetinin geleceğini belirleme kabiliyetini de vermiş olur".

"Erdoğan'ın hırsı ve Suriye'deki savaş, Türkiye'yi kaosa sürüklüyor"Independent gazetesinin baş yazısı "Türkiye'de terör" başlığını taşıyor.

Barış Mitingi'ni düzenleyenler arasında HDP'nin de olduğunu belirterek başlayan yazı, HDP'nin Haziran'daki genel seçimde aldığı oyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tüm gücü elinde tutan bir başkan olma hayaline engel olduğu hatırlatılıyor.

Cumartesi günü yapılan saldırıdan kurtulanların, hükümeti güvenlik önlemi almamakla suçladığı belirtildikten sonra yazı şöyle devam ediyor:

"Hükümet bu suçlamaları şiddetle reddediyor ancak ölü ve yaralılar hakkında bilgi almaya çalışan ailelerin üzerine göz yaşartıcı gaz sıkarak, en hafif ifadeyle 'umursamaz', en ağır ifadeyle ise onları devlet düşmanı olarak gördüğü izlenimini yarattı. HDP ofislerine ve hükümeti eleştiren bazı gazetelere yapılan saldırılara karşı bir adım atmamaması, Kürt nüfus için Erdoğan'ın kendilerini düşman olarak gördüğünün bir başka işareti olarak algılandı".

Türkiye'deki bu 'çirkin ruh halinin' seçimlere 3 hafta kala ülkeyi rehin aldığını belirten gazete, yıllar süren ekonomik başarının ardından Türkiye'nin 'karizmatik ve hırslı liderinin' yönetimiyle tehlikeli ve meçhul bir alana girdiği yorumunu yapıyor.

Türkiye'de yaşananlarda Suriye'deki iç savaşın da rolünün olduğu belirtilen yazıda "Erdoğan ülkeyi yıllarca barış içinde yetenekli bir şekilde yönettiyse de, savaşın ve bölgesel istikrarsızlığın zorlukları onun kötü taraflarını ortaya çıkarttı" deniyor.

Türkiye'deki karışıklığın son kertede IŞİD'in işine yarayacağı yargısında bulunulan yazı, "Bu nedenle dünya Suriye konusunda birlikte hareket etmeli. IŞİD ve kolları yok edilmeli. Tüm bölge çözülmeden önce diplomatlar kollarını sıvayıp bu işi halletmeli" çağrısıyla son buluyor.

'Türkiye derin şekilde bölündü'**Financial Times** gazetesinde, Ankara'da Barış Mitingi'ne düzenlenen bombalı saldırıyla ilgili iki ayrı yazı yer alıyor.

Gazetenin İstanbul'daki muhabirinin haberi "Ankara'daki saldırının yarattığı öfke, ülkedeki bölünmeleri derinleştirebilir" başlığını taşıyor.

"Ekonomik ve siyasi istikrarsızlıkla boğuşan ülkede saldırının sonuçlarını kontrol etmek güç olacaktır" ifadesiyle başlayan haber şöyle devam ediyor:

"Saldırının amacı kaos yaymak idiyse, bunu başarmış gibi görünüyor. (...) Ülkenin siyasileri birbirinin boğazına yapışmış durumda. Kürtlerle ateşkes başarısızlığa uğradı ve iç savaş söylentileri artık kulağa erken gelmiyor".

Gazete Türkiye'deki bölünmeyi özetlerken "Seçmenin bir kısmı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı bir kurtarıcı olarak görürken, geri kalanlar onun yozlaşmış bir diktatör olduğunu düşünüyor" diyor.

Türkiye'nin hali hazırda çok kötü ve derin şekilde bölünmüş olduğu yorumunu yapan gazete, hafta sonu yaşanan saldırıyla bu durumu değiştirme umutlarının da azaldığını kaydediyor.

"Türkiye'deki çatışma IŞİD'e yarıyor"Haberde emekli general Haldun Solmaztürk'ün görüşlerine de yer veriliyor: "Tüm bunlardan en çok çıkarı elde edecek olan taraf IŞİD. IŞİD Türkiye'yi Suriye'deki savaşa daha fazla dahil olma konusunda ikinci kez düşünmeye zorluyor. Diğer taraftan da Türkiye ile Kürtler arasındaki çatışmayı alevlendirerek, sahadaki en zorlu düşmanı olan Kürtlerin dikkatini dağıtmaya çalışıyor. İki düşmanını karşı karşıya getirerek bir taşla iki kuş vurmuş oluyor".

Gazete Türkiye medyasında çıkan haberlere göre Suruç'taki bombalı saldırıyı düzenleyen saldırganın abisinin Ankara'daki patlamayla ilişkili olabileceğine dikkat çekiyor.

Haberde görüşüne yer verilen bir diğer uzman da merkezi Londra'da bulunan Teneo Intelligence'tan Wolfango Piccoli. Türkiye'de seçmen davranışının oldukça sabit olduğunu belirten Piccoli, "Saldırının bir etkisi olacaksa o da AKP'nin oylarını düşürmek olur" diyor.

Piccoli son krizin Türkiye'nin siyasi ve ekonomik istikrarı için bir felakete neden olmasının neredeyse kaçınılmaz olduğunu da ekliyor.

"Türkiye yönetilemez bir ülkeye dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya"Financial Times'ın editoryal görüşlerinin aktarıldığı sayfada yer alan Türkiye yazısında da "Ankara'daki saldırı tehlikeli kutuplaşmayı besliyor" başlığı kullanılmış.

Gazete saldırının Türkiye tarihinin en kanlı saldırısı olmakla kalmadığını, polisin patlamanın ardından göstericilere göz yaşartıcı gaz sıkarak "katliamı daha da kötüleştirdiğinı" belirtiyor.

Başka bir yerde bu büyüklükte bir saldırı olsa verilecek normal tepkinin "ulus olarak kenetlenmek" olacağı, Türkiye'de ise bunun tam tersinin yaşandığı ifade ediliyor.

Ülkede son aylarda yaşanan diğer saldırıların da hatırlatıldığı yazıda, '7 Haziran'daki genel seçimlerin ardından başlayan provokasyon ve resmi ihmallerin Türkiye'yi yönetilemez bir ülkeye dönüştürme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığı' belirtiliyor:

"Hiç kimse saldırıların ardında kimin olduğunu kesin olarak bilmiyor. Sorunun bir parçası da bu. Hatta saldırıların tam olarak araştırıldığını söylemek pek mümkün değil."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önceki genel seçimde başkan olma hedefine ulaşamdığı için erken seçimi "inşa ettiği", milliyetçi oyları hedefleyerek HDP'yi terörün suç ortağı olarak göstermeye çalıştığı ifade ediliyor.

Yazı, Türkiye'nin birçok farklı tehditle karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek son buluyor:

"Suriye'de saldırı düzenleyen Rus uçakları Türkiye'nin hava sahasına girdi. IŞİD sınırında. Kürtlerle savaş yeniden alevlendi. Ekonomisi zayıflıyor. Tüm bunlara ek olarak erken seçimde seçmen kararını değiştirecekmiş gibi görünmüyor. Ülkenin şu an ihtiyacı olan tek şey siyasi olarak hesap verilebilirliğe geri dönüp, kutuplaştırmaya son verilmesi. Eğer yapılmazsa, bu önemli NATO müüttefiki ve Avrupa Birliği üyeliği adayı ülke, yönetilemez hale gelecek."

En Çok Aranan Haberler