HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"15 Temmuz" fotoğraf sergisi ve belgeselle anlatıldı

Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar: - "Kalplerin Direnişi isimli belgeselde hanımların, hain kalkışma karşısında nasıl mücadele verdiğini ve nasıl irade ortaya koyduğunu izleyeceğiz. Hakikaten anneler, kız kardeşler, ablalar yani kısaca kadınlar müsaade etmedikçe hiç kimse, hiç bir şeyi yerinden kımıldatamaz" - Belgeseli hazırlayan MÜ Kurumsal İletişim Koordinatörü Doç. Dr. Kübra Yiğitbaşı: - "Belgeselde yer alan kadınlar, toplumun vicdanını, cesaretini ve korkusuzluğunu da temsil ediyorlar. Belgesel çekimi esnasında fark ettik ki, şehit vatandaşlarımızın her biri öyle güzel bir hayat yaşamış ki şehit olmak onlara nasip olmuş"

İSTANBUL (AA) - Marmara Üniversitesi (MÜ) Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde kahramanca mücadele eden kadınları konu alan "Kalplerin Direnişi" isimli belgeselin önemli bir çalışma olduğunu belirterek, "Belgeselde hanımların hain kalkışma karşısında nasıl mücadele verdiğini ve nasıl irade ortaya koyduğunu göreceğiz. Hakikaten anneler, kız kardeşler, ablalar yani kısaca kadınlar müsaade etmedikçe hiç kimse, hiç bir şeyi yerinden kımıldatamaz." dedi.

"Kalplerin Direnişi" adlı belgeselin gösterimi ve "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma" isimli fotoğraf sergisinin açılışı, Marmara Üniversitesi Sultanahmet Rektörlük Binası'nda yapıldı.

Etkinlikte konuşan Özvar, 15 Temmuz'da yaşanan hain darbe kalkışmasının tekrar yaşanmaması temennisinde bulunarak, "Buna benzer askeri ihanet kalkışmaları, inşallah bir daha olmaz. Olsa da 15 Temmuz 2016'da bu milletin vermiş olduğu çok önemli bir cevap var. Millet istemedikçe hiç kimse, hiç bir şeyi bu ülkede yapamaz. Millet ayakta durduğu müddetçe ve irade etmedikçe hiç kimse bu ülkeye karşı kötü emellerini hayatiyete geçiremez." diye konuştu.

Milletin iradesinin sadece Meclis'te değil, sokakta da tecelli edebileceğinin asla unutulmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Özvar, 15 Temmuz direnişini, herkesin kulağına küpe yapması, ders alması gerektiğini kaydetti.

Özvar, "Kalplerin Direnişi isimli belgeselde hanımların hain kalkışma karşısında nasıl mücadele verdiğini ve nasıl irade ortaya koyduğunu göreceğiz. Hakikaten anneler, kız kardeşler, ablalar yani kısaca kadınlar müsaade etmedikçe hiç kimse, hiç bir şeyi yerinden kımıldatamaz." ifadelerini kullandı.

Şehitliğin en yüce makamlardan olduğunu ifade eden Özvar, "İnsanlar pek çok değerinden, hatta canından vazgeçiyor. Yani canından vazgeçmeyi göze alan insan şehadete eriyor, şehadete eremezse gazi oluyor. İnsanın en büyük imtihanıdır, bu imtihanı 15 Temmuz gazileri gibi aynı zamanda öğrencim olan Uveys Karen Ayvars kardeşimiz de başarıyla verdi." dedi.

- "Eşimden büyük destek aldım"

Belgeseli hazırlayan Marmara Üniversitesi Kurumsal İletişim Koordinatörü Doç. Dr. Kübra Yiğitbaşı da 15 Temmuz akşamı eşi ve 10 yaşındaki oğluyla birlikte Atatürk Havalimanı'na kadar yürüdüklerini anlatarak, "O akşam bir arabadan Mehter Marşı, diğerinden 10. Yıl Marşı çalınarak bu yürüyüşü gerçekleştirmiştik ama önemli olan burada, aynı değer ve vatan sevgisinin, farklı olarak tanımladığımız insanları ve fikirleri buluşturması bizi derinden etkilemişti." değerlendirmesinde bulundu.

O akşam dışarı çıkma konusunda bir kadın olarak kendisinin daha istekli olduğunu ve eşinin, bu anlamda 15 Temmuz akşamında kadınların yaşadıklarını belgesel yapması gerektiğine ilişkin yönlendirme yaparak, belgeseli çekme konusunda sınırsız destek verdiğini belirten Yiğitbaşı, şunları kaydetti:

"Erkeğin dışarı çıkması ve direnmesinde, evdeki eşinin, kız kardeşinin ve annesin birinci derecede rol oynadığını düşünüyorum. Bunu anlatan bir çalışma yapmam konusunda eşimden büyük destek aldım ve projenin koordinatörlüğünü üstlendi ve belgeselimiz ortaya çıktı. Belgeselde yer alan kadınların her birinin, toplumun kalbi olduğunu hissettik ve ismini Kalplerin Direnişi şeklinde belirledik. Belgeselin müziğini ve metnini profesyonel ekiplere hazırlattık ve bizimde ilk çalışmamız olmasına rağmen gerçekten etkili olduğunu düşündüğümüz bir çalışma ortaya çıktı. Belgeselde yer alan kadınlar, toplumun vicdanını, cesaretini ve korkusuzluğunu da temsil ediyorlar. Belgesel çekimleri esnasında fark ettik ki, şehit olan vatandaşlarımızın her biri öyle güzel bir hayat yaşamış ki şehit olmak onlara nasip olmuş."

- "Çok büyük tecrübeler edindim"

15 Temmuz gazisi, 1995 İstanbul doğumlu Uveys Karen Ayvars ise Marmara Üniversitesi Basım Yayın Teknolojileri Bölümü öğrencisi olduğunu, 15 Temmuz akşamında Saraçhane'deki belediye binasının önünde vurulduğunu belirterek, "G-3 piyade tüfeğiyle vuruldum ve mermi, sağ uyluk bölgemden isabet etti. Atar damarım kopmuştu, çok zor süreçti. Yaklaşık 56 gün hastanede yattım. Zor günler sadece benim için değil, benden çok daha kötü durumda olan gazilerimiz vardı." dedi.

Gazi Karen Ayvars, ilk etapta iyi olduğu düşünüldüğü için sabaha kadar o şekilde beklediğini ve müdahale edilmediğini dile getirerek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Daha sonra aldığım yara nedeniyle bacağımın kesileceği söylendi. Fakat bacağım kurtulduktan sonra atar damarım tekrar kopmuş, orada kalp-damar cerrahisi ile birlikte kritik bir müdahale yapıldıktan sonra uyandım. 15 Temmuz hatırlamak ve konuşmak istemediğim bir gece ama çok büyük tecrübeler de edindim."

Hain darbe girişimine karşı vatandaşların şanlı direnişini anlatan sergi "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma" isimli fotoğraf sergisi, 19 Temmuz Cuma akşamına kadar ziyarete açık olacak.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler