The Guardian gazetesi, İstanbul'dan geçtiği haberinde Cumhuriyet'e düzenlenen operasyonu mercek altına alıyor. "Erdoğan'ı eleştiren son büyük Türk gazetesinin gazetecileri tutuklandı" başlıklı haberde Cumhuriyet yazarları Ayşe Yıldırım ve Aydın Engin ile editörlerden Bülent Özdoğan'ın operasyonla ilgili değerlendirmelerine yer veriliyor.
"Tasfiyerler Gülen hareketini aştı"
"15 Temmuz darbe girişiminin ardından geçen 5 ay geçmesine rağmen Türkiye'de karşılıkla sarsılmaya devam ediyor" yorumu yapılan haberde, "On binlerce bürokrat, asker, polis, yargıç ve akademisyen Fehtullah Gülen'le bağlantılığı oldukları gerekçesiyletasfiye edildi. Birçok medya organı ve sivil toplum kuruluşu kapatıldı. Bu durumu eleştirenler tasfiyelerin Gülen'in hareketinin etki alanını aşıp, Türkiye Anayasasını değiştirerek başkanlık sistemini getirmeye çalışan Erdoğan'a barışçıl bir yollarla karşı çıkanlara ulaştı" deniliyor.
Cumhuriyet gazetesini de "Türkiye'de laikliğin sembolü" olarak nitelendiren The Guardian haberi, gazetenin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar'ın Suriye'ye silah götüren MİT tırları ve 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonunu genişçe haberleştirdiği için tutuklandığını anımsatıyor. Gazetenin 13 yazar ve yöneticisinin PKK ve Gülen yapılanmasına yardım etmek suçlamasıyla tutuklandığına işaret edilen haberde gözaltına alınıp serbest bırakılan Cumhuriyet yazarı Aydın Engin'in de görüşlerine yer veriliyor. Engin, "Parti organı olmayan tek gazete olduğu içn Cumhuriyet'i susturmaya çalışıyorlar" diyor.
"**Biz haber yapmak istiyoruz, haber olmak istemiyoruz**"
Gazeteye baskın yapıldığı sırada haber merkezinde bulunan editör Bülent Özdoğan ise "Biz haber olduk. Bu iyi mi kötü mü bilmiyorum. Biz haber yapmak istiyoruz, haber olmak istemiyoruz. İyi bir gazete olmaya devam edeceğiz. Söyleyebileceğim bu" ifadelerini kullanıyor.
"Bir şeyleri akla yatkın bir şekilde yorumlayan uzmanlardan bıktık"
ABD başkanlık seçimini Cumhuriyetçi aday Donald Trump'ın kazanmasının yankıları İngiliz gazetelerinde etraflıca yorumlanmaya devam ediyor. Independent gazetesi, Mark Steel imzalı köşe yazısında "Amerika'nın yönetimini düpedüz mantıksız olmaktan çekinmeyen insanların eline bırakmanın zamanı geldi" derken, Trump'ın antismetik yorumlarıyla tepki çeken sağcı Stephen Bannon'u baş stratejist olarak atamasını kara mizah yaparak sözlerle eleştiriyor:
"Bir şeyleri akla yatkın bir şekilde yorumlayan uzmanlardan bıktık. Bu bize ne kazandırdı. Artık Amerika'nın yönetimini düpedüz mantıksız olmaktan çekinmeyen insanların eline bırakmanın zamanı geldi. Mesela Stephen Bannon'a bakın. Eşi, kızının ağlak Yahudilerin gittiği bir okula göndermeyeceğine yemin etmiş. Doğruluğun sonuna geldiğimi bu ferahlatıcı dönemde Trump'ın ekibi, saatte Amerikan enerji rezervlerinin yüzde 130'unu kullanıp 4 milyar çalışkan Amerikalının 8 yıl boyunca bisküvisiz kalmasına neden olan 8 milyon Yahudinin neden her gün mızmızlandığını açıklığa kavuşturmakta serbesler. Ve nihayet artık bıkkınlık veren siyaseten doğruluğa da bir son verebiliriz. Hem, Trump'ın kucaklacı mizacı şimdiden etkisini gösterdi. IŞİD memnuniyetini açıkladı"
Financial Times gazetesi ise Amerikan seçimlerinnin Tahran'da nasıl yankılandığını anlatan bir haber hazırlamış. "İran, Ortadoğu'daki krizlerin çözümü için işbirliğine hazır olduğu yönünde sinyaller gönderiyor" başlıklı haberde, Trump'ın zaferini ilan etmesinin ardından Tahran borsasının yüzde 5 düştüğüne dikkat çekiyor. Trump'ınseçimi kazanmasının arından yaptığı konuşmada "Düşmanlık değil, ortak zemin arayışında olacağız" sözlerinin ardından Tahran borsasının yükselişe geçtiğine işaret edilen haberde İran'da yönetimin iki dudağının arasında olduğu Dini lider Ayetullah ali Hamaney'e yakın isimlerin Trump'lı yeni dönem hakkında görüşlerine yer veriliyor. Gazetenin konuştuğu Hamaney'e yakın bir isim, Trump'ın kazanmasından 'çok da mutsuz' olmadığını anlatırken, "ABD'nin farkında olmayarak hizaya gelebileceğini düşünüyor. Çünkü, Trump, ABD'nin Rusya, Suudi Arabistan ve IŞİD'e karşı geleneksel politikasına karşı sert çıkışlar yaptı" dedi.
Gazetenin konuştuğu Hamaney'in üst düzey askeri danışmanı Yahya Rahim Safavi ise, " ABD'de seçimi kazanan adayın,bölgedeki güvensizlik ortamını doğuran sebepleri ortadan kaldıracak bir politika değişikliğine gitmesini umuyoruz" ifadelerini kullandı.