İngiltere gazetelerinin ön sayfalarında dün sabaha karşı Paris'in kuzeyindeki Saint Denis semtinde yapılan polis operasyonuna ilişkin ayrıntılar yer alıyor.
Fransız güvenlik güçleri saldırılarının mimarı olduğu sanılan Abdelhamid Abaaoud'un bulunduğunu düşündükleri bir apartman dairesini basmıştı. 7 saat süren operasyonda iki kişi ölmüş, yedi kişi gözaltına alınmıştı.
Operasyon sırasında üzerindeki patlayıcıları infilak ettiren kadının, Abaaoud'un akrabası olduğu iddia edildi.
Manşetinde bu operasyonla Paris'teki ikinci bir saldırının önlendiğini söyleyen Times, üzerindeki intihar yeleğini infilak ettiren 26 yaşındaki Hasna Aitboulachen'in Abbaaud'un kuzeni, polis kaynaklarına göre de aynı zamanda eşi olduğunu yazıyor.
Dakika dakika operasyonGazete güvenlik güçleri ve görgü tanıklarının ifadelerine dayandırarak operasyon sırasında neler yaşandığını şöyle anlatıyor;
"04.16'da ilk saldırı başlatıldı. Polis daha önce uyuşturucu bağımlılarının kullandığı dairenin takviye edilmiş kapısını havaya uçurmayı başaramayınca terörle mücadele polisinin 5 bin mermi kullandığı çatışma başladı. Küçük daireler dört katlı apartmanın üçüncü katındaydı. Polis Abbaaoud'un Fransa'da olduğu bilgisini almıştı. 110 silahlı polis gizlendikleri yeri sarmadan önce grubun telefon konuşmaları izlendi. Kayıtlara göre polis "Erkek arkadaşın nerede?" diye sorunca Aitboulachen "O benim erkek arkadaşım değil" diye yanıt verdi. Karşıdaki çatıdan bir keskin nişancının çeteden en az bir kişiyi vurduğu sanılıyor. Polisin 20 el bombası attığı 35 dakikalık yoğun çatışmanın ardından sessizlik oldu. Polis daha sonra birinde mermi yarası bulunan üç yarı çıplak erkeği apartmandan çıkarttı. 5.15'te pencerede bir kadın gözüktü. Üzerindeki intihar yeleğini havaya uçurmadan öne elindeki kalaşnikofla uzun bir süre ateş açtı. 7: 35'te de yıkıntıların arasında saklanmış iki kişi bulundu ve gözaltına alındı."
İngiltere'de Paris saldırılarından sonra daha yoğun bir şekilde tartışılan konulardan biri, İngiliz hükümetinin IŞİD'e Suriye'de de hava saldırıları düzenlemek için parlamentodan almak istediği onay.
Independent: Bombardımanda yer almalıyızGenelde bu tür müdahalelere karşı tutumuyla bilinen solcu Independent gazetesi bile başyazısında hükümete yetkinin verilmesi gerektiğini yazıyor. "Korkunç bir gereklilik" başlıkla yazıda dikkat çeken satırlar şöyle;
"Bu kez müzakere bir seçenek değil. IŞİD müzakere yapmıyor. Yenilgiye uğratılması gerekiyor. Parlamentonun önündeki seçim İngiltere'nin bu yenilgiye katkı mı yapacağı yoksa savaşı tamamen diğerlerine mi bırakacağı. Bu, sonuçlarını iyice düşünmeden bombardıman uçaklarımızı gönderelim demek için söylemiyoruz bunu. Suriye'nin havada değil, yerde sonuçlanacak uzun içsavaşında hiçbir İngiliz adımı belirleyici olamaz. Oylama günü geldiğinde milletvekilleri haklı olarak uluslararası toplumun Suriye'ye barış getirmek için ne yaptığını sorgulayacak, ancak geçmişi dikkate alarak hüküm verirlerse yanlış yaparlar. IŞİD Saddam Hüseyin'in Irak'taki iğrenç diktatörlüğü ya da Suriye'deki Beşar Esad rejimi gibi değil, daha da kötüsü."
Türkiye'de 'IŞİD gözaltıları' Daily Telegraph'ın dünya haberleri sayfalarında dün Türkiye'de yapılan gözaltılar yer alıyor. Gazete Türk Polisi'nin mülteci kılığında Avrupa'ya geçmeye çalıştıkları iddiasıyla sekiz IŞİD militanını gözaltına aldığını yazıyor.
Fas'ın Kazablanka kentinden İstanbul Atatürk Havalimanı'na uçan şüphelilerde Avrupa'ya giden rotayı ve hangi araçların kullanılacağını gösteren planlar da bulunduğu kaydediliyor.
Şüphelilerin ise İstanbul'da bir kaç gün geçirmek isteyen turistler olduklarını ve otel rezervasyonu yaptıklarını söylemelerine karşın adlarına herhangi bir rezervasyon bulunamdağı belirtiliyor.
Daily Telegraph ayrıca, "gözaltıların Paris saldırılarına katılan bir IŞİD militanının mülteci kılığında Avrupa'ya geçmiş olabileceğinin ortaya çıkmasından sonra Avrupa genelindeki güvenlik güçlerinde görülen tedirginliği gösterdiği" yorumunu yapıyor.
Times: Göç krizinde Türk-Yunan işbirliğiTimes'ın İstanbul Muhabiri Alex Christie-Miller'ın imzasını taşıyan haberde Yunanistan ve Türkiye'nin "kendilerini ayıran denizi geçmeye çalışan mültecilerin sayısına engel olmak için tarihi düşmanlıklarını bir kenara bırakıp, birlikte çalışacakları" vurgulanıyor.
Haberde iktidara gelmesinden bu yana ilk kez Türkiye'yi ziyaret eden Yunanistan Başbakanı Alexis Tsipras'ın Türk mevkidaşı Ahmet Davutoğlu'yla "insani trajediye" son vermek için birlikte çalışmayı taahhüt ettiği belirtiliyor.
Liderlerin Avrupa'ya göçmen yükünü omuzlamak için daha çok şey yapma çağrısında bulunduğu da söyleniyor.
Times'ın haberi şöyle devam ediyor;
Kısmen toprak anlaşmazlıkları nedeniyle birbirine yıllarca düşmanlık besleyen iki taraf bakanlıklar arasında ilişkileri derinleştirmeyi ve göç ile insan kaçakçılığı şebekelerini ele alacak bir çalışma grubu kurulması konusunda uzlaştı. Geçtiğimiz haftalarda AB liderleri göç krizinde Türkiye'nin yardımını almak için harıl harıl uğraştı. AB Ankara'ya 3,2 milyar Euro mali yardım, Türk vatandaşlarına uygulanan vize rejiminin rahatlatılması ve duran tak üyelik görüşmelerinin canlandırılmasını önerdi. Ankara'nın uzun süredir devam eden AB macedrası kısmen Kıbrıs'taki çıkmaz nedeniyle durdu. Şu anda Ada'nın her iki yanındaki yönetimler birleşme isterken, Davutoğlu uzun süredir devam eden sorunun çözümü için 'bir fırsat penceresi' bulunduğunu söyledi."
'Kıbrıs'ta yıldızlar birleşmeyi gösteriyor' Daily Telegraph'da Türkler "Yıldızlar Kıbrıs'ın birleşeceğini gösteriyor diyor" başlıklı haberde Kuzey Kıbrıs Yönetimi Dışişleri Bakanı Nilgün Çolak ile yapılan bir söyleşiye yer veriliyor.
İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond'ın da BM destekli müzakerelere destek amacıyla bugün Kıbrıs'ı gideceğini yazan gazete diplomatların görüşmeleri "Ada'nın Türk ve Rum nüfusu arasında 50 yıldan uzun süredir devam eden sorunun çözümü için onyıllardan bu yana gelen en iyi şans" olarak tanımladığını aktarıyor.
Emine Çolak'ın da "Gelişen bir kazan kazan durumu var, yıldızlar çözüm için birleşmiş gibi gözüküyor. Kıbrıs sorununun çözümüyle tüm bölgenin kazanacak çok şeyi var ve bence her iki taraf ta şu anda ciddi bir fırsat penceresi olduğunu fark etti" dediği belirtiliyor.
Gazete barış temasıyla kampanya yürüten Mustafa Akıncı'nın geçen Nisan'da seçilmesiyle çözüm umutlarının arttığını vurguluyor. Akıncı'nın Rum kamuoyunda popüler değilken bile çözümü savunarak iki yıl önce iktidara gelen Rum lider Nicos Anastasiades ile bu ay altı görüşme yapacağı vurgulanıyor.
Daily Telegraph, iyimser havayı destekleyen bir faktörün de Kıbrıs açıklarında 2011'de doğalgaz keşfedilmesi olduğuna dikkat çekiyor. John Kerry'nin de Noel'e doğru ivme kazanması beklenen görüşmelere destek vermek için gelecek ay Kıbrıs'ı ziyaret edeceği söyleniyor.
Gazete çözümün önündeki en büyük engellerden birininse 1974'de Güney'e kaçan 145 bin Rum ve Kuzey'e kaçan 45 bin Türk'ün geride bıraktıkları mülkleri olduğunu söylüyor. Bu soruna çözüm için getirilen öneriler arasında da hak sahiplerine uluslararası bir fondan tazminat ödenmesi. Aynı fonla Ada'daki Türkler'in yeni kamu kuruluşları ve güvenliğinin de sağlanması öneriliyor.