19 Mart İngiltere basın özeti

Tunus'ta büyük çoğunluğu yabancı turist 19 kişinin ölümüne yol açan silahlı saldırı İngiltere basınında geniş yer buluyor.

"Fabienne 40 Fransız tatilci ve rehberleriyle birlikte Bardo Müzesi'ndeki bir duvarın arkasına saklandı. Saldırganların kendilerini bulacağından korkan Fabienne Fransız televizyonu BFMTV'ye telefonda fısıldayarak 'Hepimiz dehşet içindeyiz. Ortaya çıkıp, aniden bizi öldüreceklerinden korkuyoruz" dedi.

Guardian'ın saldırıyla ilgili haberi bu ifadelerle başlıyor ve olayın dört yıl önce diktatörünü devirerek Arap Baharı'nın fitilini ateşleyen Tunus'ta büyük ölçüde turistik tesisleri ve yabancı ziyaretçilere bağımlı olan devrim sonrası ekonomiye büyük bir darbe olduğunu söylüyor.

'Katliam tesadüf değil'Ian Black imzalı analizde de aynı noktaya dikkat çekiliyor. Dikkat çeken satırlar şöyle

"Son katliamda hedefin Batılı turistler olması tesadüf değil gibi görünüyor. Ekim 2013'te bir intihar saldırganı Sousse'daki bir tesiste kendini havaya uçurmuştu. Otele girilmesine izin verilmeyince yanındaki patlayıcıları ateşlemiş ve kendisinden başka ölen ya da yaralanan olmamıştı. Kuzey Afrika uzmanı Frances Ghiles 'Bu insanlar doğru zamanda ve doğru yerde vurdu. Turizm mevsiminin arefesi. Geçen yıl turizm yine hareketlenmeye başlamıştı ve seçimler sorunsuz yapıldı. Bu saldırıyla turizmi ve demokrasiyi aynı anda vurdular' diyor"

'İsrail daha güvensiz olacak' İsrail'deki genel seçimleri Başbakan Benyamin Netanyahu'nun önde tamamlaması birkaç İngiliz gazetesinin başyazılarında yer verdiği konulardan biri bugün. Bunlardan biri de Independent. Gazete "İsrail Netahyahu baştayken daha az güvenli" ve şöyle devam ediyor;

"Likud lideri halkın umutlarına değil, korkularına seslendi. Ancak Netanyahu'nun gündeminde İsrail'i uzun vadede daha güvenli hale getirmeye aday çok az şey var. Filistin devleti olmayacağı konusundaki ısrarı sadece tahrik edici değil, aynı zamanda sersemce bir budalalık. Filistin devleti kurulması barışın garantisi değil, ama bunu reddetmek çatışmayı devamlı kılar. Belki de İsrail halkının en çok endişe etmesi gereken Netanyahu'nun İsrail'in dostları sayılabilecek ülkelerde karşılaştığı düşmanlık. Netanyahu ve Barack Obama geçinemiyor. Batı'da yaşayan Yahudilerin güvende olup olmadığını sorgulayarak Avrupalı liderleri de kendisine düşman etti. Seçim vaatlerini yerine getirirse bu ilişkilerin gelişmesi de zor. İsrail hiç şüphesiz her zamankinden daha düzensiz bir Ortadoğu'da pek çok tehditle karşı karşıya. Ancak devlet adamı pozları takınan bir zorbayla durumun düzelip düzelmeyeceği en hafif ifadeyle belirsiz"

Times Fransa'da muhalefetteki Muhafazakârların lideri eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin "yaklaşan ara yerel seçimlerde aşırı sağcı Ulusal Cephe'den büyük bir darbe yememek için İslam karşıtı çıkışlarda bulunduğunu" yazıyor.

Sarkozy'den üniversitelerde türban yasağı çağrısıGazete Sarkozy'nun ulusal televizyonda yaptığı açıklamada üniversitelerde başörtünün yasaklanması ve okul kantinlerinde helal ürünler satılmasını yasaklamak isteyen belediyelere destek verdiğini söylediğini yazıyor.

Sarkozy açıklamasında, "Devlet okullarında başörtüsünü yasaklayan ve üniversitelerde izin veren sistemde hiçbir uyum görmüyorum" derken, kantinlerde alternatif menülere son vermek isteyen sağcı belediyeler için de "Çocuklarınızın dininize göre yemek yemesini istiyorsanız, özel okula yollayın" şeklinde konuşuyor.

Haberde kamuoyu yoklamalarına göre Ulusal Cephe'nin oyların yüzde 30'unu alacağı, Sarkozy'nin liderliğini yaptığı UMP'nin de yüzde 28'de kaldığı söyleniyor. İktidardaki Sosyalistlerinse yüzde 18'le üçüncü sırada kalacağı belirtiliyor.

Üç ayda 'üçte bir azalan' kalp krizi riski Times'daki bir sağlık haberindeyse İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre, sağlıklı yeme alışkanlıkları edinmenin kalp krizi riskini üç ay gibi kısa bir sürede üçte bir oranında azalttığı söyleniyor.

Londra'daki King's College'ta yapılan araştırmaya yaşları 40 ila 70 arasında değişen 162 kişi katıldı. Katılımcıların yarısına beyaz ekmek, kırmızı et, tam yağlı peynir, tereyağı açısından zengin İngiliz diyetine devam etmeleri istendi.

Diğer yarısınaysa az yağlı süt ürünleri, yağsız et, tam tahıllı kahvaltı gevrekleri yemeleri, günde beş porsiyon sebze ve meyve tüketmeleri, ayrıca haftada bir kez de yağlı balık yemeleri söylendi. Asitli içecekler, tatlılar ve keklerden de uzak tutmaları istendi.

Üç ay sonra ikinci grubun ortalama 1,3 kilo verdiği ve bel çevrelerinin 0,7 cm daraldığı görüldü. İlk gruptakilerse 0,6 kilo alırken, bel çevreleri 1,1 cm kalınlaştı.

Araştırmacılar bu şekilde kalp krizi riskinin yüzde 30 azaldığını hesapladı.