20 Nisan İngiltere basın özeti

İngiltere gazetelerinde Haziran ayındaki Avrupa Birliği (AB) referandumunun iktidardaki Muhafazakar parti içerisinde yarattığı çatlaklara geniş yer veriliyor. Diğer öne çıkan konulardan birisiyse göçmen krizi.

Timesgazetesi, Adalet Bakanı Michael Gove'un Muhafazakar partinin AB'de kalınması yönündeki fikrine karşı çıktığı vurgulanıyor ve Gove'un hükümeti 'felaket tellallığıyla suçladığı ifade ediliyor:

Haberde Gove'un İngiltere'nin AB'den ayrılması durumunda ticari ilişkilerde bir sıkıntı yaşanmayacağını savunduğu belirtiliyor ve "Gove'a göre, İngiltere AB'den çıksa bile gümrük birliğinin avantajlarından yararlanmaya devam edecek" deniyor.

İngiltere'nin AB'den çıkarak hem yasal egemenliğini pekiştireceğini, hem de Avrupa'yla ticari bağlarını koruyacağını savunan Gove, "AB'den bağımsız hareket edebilen bir İngiltere AB üyesi olmayan ülkelerle ilişkilerini çok daha hızlı geliştirebilir" diyor.

'Yunanistan mülteci bebeklere süt veremiyor'**Guardian**gazetesinde yer alan bir haberdeyse, Yunan adalarındaki mülteci merkezlerinde tutulan bebeklere yeteri kadar süt yardımı verilmediği ifade ediliyor:

"Mülteciler ve yardım görevlileri bebeklerin yeteri kadar süt alamadığını söylüyor. Sakız adasında en büyüğü 6 aylık en az 25 bebek annelerinin emzirememesi nedeniyle süt formülüne ihtiyaç duyuyor. Ancak bebeklere sadece günde 100 ml formül sağlanıyor. Bu oran normal bir bebeğin günlük ihtiyacının sadece dörtte biri.

"Eğer doğruluğu kanıtlanırsa, bebeklerin gerekli bakımının sağlanmaması uluslararası anlaşmaların ihlali anlamına gelecek.

"35 yaşındaki bir Afgan baba, bebeğini beslemek için suyla ekmeği karıştırıp bebeğe içirdiğini anlatıyor."

'Dağlık - Karabağ, Moskova'ya yarıyor'**Financial Times**gazetesinde,Azerbaycan ve Ermeni silahlı güçler arasında yaşanan Dağlık - Karabağ çatışmalarının Rusya'ya yaradığı, Moskova'nın arabulucu rolünü üstlenerek bölgedeki etkinliğini daha da artırdığı belirtiliyor:

"Avrupa'nın en eski ihtilaflarından birisi yeniden sıcak çatışmaya dönüşürken, Rusya diplomaside gaza bastı.

"Azerbaycan ve Ermenistan arasında Dağlık - Karabağ bölgesi için çıkan çatışmalarda sadece son haftalarda 100'den fazla kişi hayatını kaybetti ve 20 yıldır devam eden barış süreci de tehlikeye girmiş oldu.

"Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in patlak veren krize yanıtıysa Moskova'da düzenlenen acil toplantılar dizisiyle yeni bir ateşkesin sağlanması oldu.Putin en üst düzey diplomatlarını da bölgeye gönderdi.

"Uzmanlar, Moskova'nın bu hamlesiyle enerji zengini bölgedeki etki alanını genişletebileceğini söylüyor.

"ABD sessiz kal<maya devam ederken, Rusya Erivan ve Bakü arasında ortaya çıkan ihtilafı çözmek için vakit kaybetmeden devreye girdi.

"ABD'nin eski Bakü Büyükelçisi Matt Bryza, 'Putin, bu işleri sadece gkendisinin çözebileceği izlenimini hem Erivan'a hem de Bakü'ye gönderdi' diyor.

"1 Nisan'da çatışmalar başlar başlamaz Moskova hemen yoğun bir telefon trafiği başlattı.

"Dağlık - Karabağ sorununa 1994'ten bu yana bir çözüm arayan AGİT'se (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) ancak 5 Nisan'da toplanabildi.Moskova o zamana kadar ateşkesi sağlamıştı bile.

"Azerbaycan'ın Londra Büyükelçisi Tahir Taghizade, 'AGİT'in toplanmasının bu kadar zaman alması bizi çok şaşırttı' diyor.

"Ermenistan'ın Dışişleri Bakanı'ysa Moskova'nın krizdeki rolü için 'Rusya'ya tüm çabalarından dolayı minnettarız. Bu çabalarını nihai bir çözüm bulunana kadar devam ettirmelerini temenni ediyoruz' yorumunu yapıyor.

"ABD'li diplomatlarsa, Başkanlık görevinin sonuna yaklaşan Barack Obama'nın Dağlık - Karabağ'da yeni bir diplomasi süreci başlatmaya gönüllü olmadığını ifade ediyor.

"Bir Batılı diplomat, çatışmaların başlamasından hemen sonra ABD'den bölgedeki askeri mevzilerin uydu fotoğraflarını ABD'den istediğini, ancak ABD'li yetkililerin o bölgedeki tüm uyduların Ukrayna ve Suriye'yi görüntülediğini söylediğini aktarıyor.

"Ancak Moskova'nın tüm çabalarına rağmen, Ermenistan ve Azerbaycan arasında nihai bir çözüm geliştiremeyeceği inancı hakim.

"Bryza, 'Bu sorunu çözmenin anahtarı iki ülke liderini bir araya getirip konuşturmak. Bir güven ortamının oluşmasını sağlamak. Rusya bunu başaracak durumda değil' diyor."