İngiltere gazetelerinde bugün, İsrail'in Gazze'de BM'ye ait sığınak olarak kullanılan bir okula yönelik saldırısına dair haberler öne çıkıyor.
Guardian gazetesinin baş sayfadan verdiği haberde saldırının hedefindeki Hanun'dan görgü tanıklarının ifadeleri aktarılıyor.
Gazetenin konuştuğu 17 yaşındaki Nur Hamid okula düzenlenen saldırıyı şu sözlerle anlatıyor:
"Saldırı, okulu terk etmek için toparlandığımız sırada geldi. Dışarıda duruyorduk, birden bize saldırmaya başladılar. Bazı kadınların ellerinde bebekleri vardı. Benim eltim de yaralandı. Çoğu kadın ve çocuk her yerde çok sayıda ceset vardı."
Okuldaki Filistinlilerden 35 yaşındaki Sabah Kafarna da "Saat 11.30 gibi belediyeden biri geldi ve burası çok tehlikeli olduğu için terk edeceğimizi söyledi" dedi ve şöyle devam etti:
"Ama otobüsler gelmedi. Bu yüzden saldırı anında dışarıda o kadar çok kişi vardı. Ardı ardına top ateşi oldu. Saldırı anında ben içeride pencerenin yanındaydım."
Independent gazetesine konuşan görgü tanıkları, saldırıya uğrayan okuldaki izlenimlerini "Ailelerin yaşadığı sınıflardaki sıralarda, yerlerde kan gölü vardı" sözleriyle aktarıyor.
Gazetenin konuştuğu saldırıdan sağ kurtulan Filistinli Abdül Raif ise, "Bizim ailede Hamas üyesi yok, buradan hiç kimse Hamas üyesi değil. Bizden hiç kimse çatışmalara girmedi. Ailemizde siyasete ilgi duyanlar var. Bu onların İsrailler tarafından hedef haline geleceği anlamına mı geliyor" diyor.
Daily Telegraph gazetesinde yer alan bir analizde, Hamas ve İsrail'in karşılıklı saldırılardaki amaçlarının ne olduğu sorgulanıyor.
'Kısa vadeli hedefler'David Blair'in Gazze'de kaleme aldığı analizde, "Her iki düşmanın da hedefleri kısa vadeli ve taktiksel" deniyor ve Hamas'ın 'ablukanın kalkmasını, İsrail'de tutuklu Filistinlilerin serbest bırakılmasını istediği belirtiliyor.
Daily Telegraph'taki analizde İsrail'in de 'Hamas'ı roket saldırılarından dolayı cezalandırmak istediği' belirtilirken İsrailli liderlerin daha sonra yine füze saldırısı için başka bir sebep bulabileceğine dikkat çekiliyor.
Makalede şu yorum yapılıyor: "Acı gerçek, bu çatışmanın daha sonra da çoğu kez tekrar edilecek olmasıdır. İki taraf da kalıcı bir değişiklik getirmeye çalışmıyor. Aksine, her iki taraf da daha sonraki yıllarda yaşanabilecek diğer mücadelelerde konumlarını güçlendirmek istiyor."
Times gazetesi Gazze'deki saldırılara ayırdığı başyazısında "İsrail Hamas'a ağır bir darbe vurdu. Kendini bu kısıtlı zafer içinde frenlemeli ve kalıcı ateşkes için çalışmalı" yorumu yapılıyor.
İngiltere basının da öne çıkan konulardan biri de düşen Malezya uçağı ve Rusya bağlantısı tartışmaları.
Malezya uçağı tartışmalarıRusya'nın, Malezya uçağının düşüşünde parmağı olduğu iddiaları üzerine Moskova'ya yaptırım uygulanması tartışılırken Times gazetesi, AB'nin yaptırım uygulaması halinde en çok zararı Rus yatırımlarını çeken İngiltere'nin göreceğini yazıyor.
Guardian gazetesi de, Rus rejimine yakın işadamlarının son beş yılda İngiltere'de iktidardaki Muhafazakâr Parti'ye yaklaşık 161 bin sterlin bağışta bulunduğunu aktarıyor.
Gazete, yaptırım listesindeki isimlerin iki gün içinde açıklanabileceğini belirtiyor.
Independent gazetesinde, Almanya'nın 1945'ten bu yana ilk defa İngiltere ve ABD'ye karşı casusluk yapacağına dair bir haber dikkat çekiyor.
Independent'ın Alman medyasına dayandırılan haberde "Başbakan Angela Merkel, 1945'ten bu yana ilk defe İngiltere ve ABD'nin Almanya hakkında elde ettikleri istihbaratın takip edilmesi için karşı casusluk hizmetlerine başlanması talimatı verdi" deniyor.
Bu adımın, İngiltere ve ABD'nin 'Avrupa genelinde' dinleme ve gözetleme programlarının açığa çıkmasının ardından geldiğine dikkat çeken gazete, Alman medyasına konuşan hükümet kaynaklarının "Artık, güçlü bir mesaj vermeliyiz" sözlerini aktarıyor.
Guardian gazetesinde yer alan bir haberde, Irak Şam İslam Devleti IŞİD'in, ele geçirdiği Musul'daki kadınlar için 'sünnet fetvası' verdiği iddialarını IŞİD'in reddettiği aktarılıyor.
Birleşmiş Milletler açıklamasında, IŞİD'in Irak'ın kuzeyinde, 11 ile 46 yaş arasındaki kadınları zorla sünnet etme kararı aldığını duyurmuştu.
Guardian gazetesi haberinde, IŞİD'in iddiaları 'sahte belgelere dayandırılan propaganda' olarak değerlendirdiği ve Musul halkı ile Kürt yetkililerin doğrulamasına rağmen, cihatçıların bu iddiaları yalanladığı belirtiliyor.
Gazete ayrıca, yüzlerce Iraklı Hristiyan'ın, IŞİD'in ölüm tehditleri üzerine evlerini terk ettiğini ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi başkenti Erbil'e sığındıklarına dair bir habere de yer veriyor.