HABER

"28 Şubat dendiğinde aklıma mücadele geliyor"

Eski AK Parti Milletvekili Fatma Benli: - "28 Şubat dendiğinde aklıma, direkt mücadele geliyor. Yapılan haksızlıklara, yanlışlara karşı gerçekleştirilen bir mücadele" - Avukat Cüneyt Toraman: - "15 Temmuz darbe teşebbüsü, tekrar Türkiye'yi 28 Şubat'ın ayarlarına döndürme operasyonudur. Darbelerin anası, 28 Şubat darbesidir" - Gazeteci Yakup Köse: - "Düşman hiç uyumuyor. Gerek 28 Şubat'ta Çevik Bir suretiyle çıktılar, Gezi olaylarında farklı bir suretle çıktılar, 17-25'te ve 15 Temmuz'da FETÖ olarak karşımıza çıktılar"

İSTANBUL (AA) - Eski AK Parti Milletvekili Fatma Benli, "28 Şubat" dendiğinde aklına doğrudan, haksızlıklara, yanlışlara karşı gerçekleştirilen bir mücadelenin geldiğini belirtti.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi ev sahipliğinde 15 Temmuz Derneği'nce düzenlenen "28 Şubat'tan 15 Temmuz'a Türkiye" paneli, üniversitenin güney yerleşkesinde gerçekleştirildi.

Benli, panelde yaptığı konuşmada, 28 Şubat'ın herkes için farklı algıları olan bir süreç olduğunu aktararak, aynı zamanda mücadelenin tarihi olduğunu söyledi.

İnsanlar imam hatip liselerine gitmesin diye katsayı uygulamasının getirildiğini ifade eden Benli, "Üniversite öğrencilerinin kapıdan dahi içeriye alınmamaları ama aynı zamanda 28 Şubat, bütün bunlara karşı yapılan bir mücadelenin adıydı. 28 Şubat belki çok ağır bir süreçti." diye konuştu.

Benli, 28 Şubat sürecinde yaşananlardan bahsederek, şöyle devam etti:

"28 Şubat dendiğinde benim aklıma direkt mücadele geliyor. Yapılan haksızlıklara, yanlışlara karşı gerçekleştirilen bir mücadele. O dönem arkadaşlar belki çok fazla sıkıntılar çekti ama biz hiç vazgeçmedik. Yazılı, hukuki mücadeleden hiçbir zaman vazgeçmedik. Önemli olan orada baskı altında olan hakimlerin ne yazdığı değil. Karşı tarafın 'Hayır, siz haksızsınız' demesiyle bitecek bir süreç değil."

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine de değinen Benli, "Tankta sadece insan ezmediler, Boğaziçi Köprüsü'nde tankla ateş ettiler. F-16'larla bizi bombaladılar. Türkiye işgal altındayken bile Meclis'i zarar görmemiştir, Meclis'ine karşı bir saldırı yapılmamıştır. 15 Temmuz'da Meclis'in içinde vekiller varken, 9 bomba attı darbeciler, 12 tank gönderdiler. Sabahın 8'ine kadar helikopterle taradılar. Helikopter kurşunuyla yaralanan milletvekili eşleri var." ifadelerini kullandı.

- "15 Temmuz, Türkiye'yi 28 Şubat ayarlarına döndürme operasyonudur"

Avukat Cüneyt Toraman da 28 Şubat sürecinde yaşananları anlatarak, "28 Şubat darbesi aslında 1989'da komünizmin çökmesinden sonra Amerika'nın yeni politikasının Türkiye'deki bir sonucu. 15 Temmuz darbe teşebbüsü, tekrar Türkiye'yi 28 Şubat'ın ayarlarına döndürme operasyonudur. Darbelerin anası, 28 Şubat darbesidir. Bu darbe, küresel bir darbedir. Halen de devam ediyor. Türkiye'de ters tepti. 2002 yılı seçimlerinde halk bu darbenin siyasi aktörlerini sandığa gömdü ve tasfiye etti." diye konuştu.

Avukat Mustafa Doğan İnal ise 28 Şubat döneminin mağdurlarından olduğunu dile getirdi.

İnal, 28 Şubat'ı sadece başörtüsü üzerinden değerlendirmenin doğru olmadığını belirterek, "O dönemde bütün İslami değerlere karşı bir mücadele yürütülüyordu. Tıpkı 1960'taki birtakım ritüellere dayanarak darbe yapanlar, 28 Şubat'ta da aynı bahanelerle toplumda görünen yüz olan İslam'ı tamamen tasfiye etmek için, kontrol etmek için darbe tehdidiyle bir darbe süreci yürüttüler. Toplumu travmatik bir hale soktular." değerlendirmesinde bulundu.

"15 Temmuz darbesinin asli faili olan teröristbaşı Fetullah Gülen, o gün onların televizyonlarında Yalçın Doğan'a mülakatlar veriyordu." diyen İnal, "Toplum Fetullah Gülen'i hiçbir zaman darbenin mağduru olarak görmedi. Çünkü mağdur da değildi zaten. Darbecilerle ortak hareket ediyordu. Sadece darbenin görünen yüzüyle değil darbeyi adım adım oluşturan, destekleyen herkesle hesaplaşmamız lazım." ifadelerini kullandı.

- "İşkencelere tabi tutuldum"

Gazeteci Yakup Köse de 28 Şubat sürecinde yaşadığı zorluklardan bahsetti.

10 yıl cezaevinde kaldığını ve bunun 4 yılının hücrede geçtiğini anlatan Köse, şunları kaydetti:

"İşkencelere tabi tutuldum. Psikolojik işkencelere maruz kaldık. Başörtülü ailelerimiz cezaevlerinde bizi ziyarete geldiğinde içeriye alınmıyorlardı. Düşman hiç uyumuyor. Gerek 28 Şubat'ta Çevik Bir suretiyle çıktılar, Gezi olaylarında farklı bir suretle çıktılar, 17-25'te ve 15 Temmuz'da FETÖ olarak karşımıza çıktılar. Çünkü biz ümmetin güvenilir bir limanı haline gelmişken bu limana operasyon çekmek isteyen çok."

15 Temmuz Derneği Başkanı Tarık Şebik de panelin açılışında selamlama konuşması yaptı.

En Çok Aranan Haberler