LEFKOŞA (İHA) - KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, Annan Planı'nın üçüncü versiyonunun müzakere zemini olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Rum Yönetimi'ni bu yöndeki tavrı nedeniyle eleştiren ve bunu "zaman kazanmaya yönelik gayri ciddi bir tutum" olarak nitelendiren Başbakan Talat, " 'Annan Planı'nın kaçıncı versiyonu gündemdedir' gibi bir tartışmaya girmek kadar saçma ve mantık dışı bir tutum olamaz. Bu tamamen gündem saptırmaya yöneliktir. Bu oyuna ne biz, ne Türkiye, ne de dünya gelmeyecektir" dedi.
Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos'un, 'Annan Planı'nın üçüncü versiyonunu görüşürüm' diyeceğine, ne istediğini ortaya koyması ve bunu BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a bildirmesi gerektiğinin altını çizen Başbakan Talat, "Papadopulos'un önerilerini toplu halde hazırlayıp, 'ben bunu kabul edebilirim' diye BM Genel Sekreteri'nin önüne koyması gerekir, uluslararası toplumun önüne koyması gerekir ve bize sunması gerekir" diye konuştu.
Müzakerelerin bir takvime bağlı olması ve müzakerelerde BM Genel Sekreteri'nin hakemliğinin şart olması gerektiğini de vurgulayan Talat, "Elbetteki takvim ile, elbette ki zaman ile bağlıyız. Sonsuza kadar Papadopulos'un müzakere etmesini beklemek ve bu kez de Papadopulos'un Kıbrıs sorununu sonsuza kadar sürüncemede tutma politikasına biz alet olamayız. Müzakerelerin tarihi belirlenmeli, ne güne kadar yapılacağı belirlenmeli, ne gün referandum yapılacağı belirlenmeli ve o güne gelinceye kadar olan süre içerisinde de herşey bitirildikten sonra referanduma sunulabilmeli" dedi.
Rum Yönetimi'nin 'Kıbrıs sorununun çözümünü sürüncemede bırakma oyunu' oynamaya çalıştığına işaret eden Başbakan Talat, Papadopulos'un, BM Genel Sekreteri'nin hakemliğini, takvimi, Kıbrıs sorununun Türkiye'nin üyelik sürecine başlama tarihine bağlanmasını ve üzerinde anlaşma sağlanmamış bir çözümü referanduma götürmeyi kabul etmeyeceği yolunda dün Rum Ulusal Konseyi'nde yaptığı açıklamalarına atıfta bulunarak şöyle dedi:
"Öyle Rum sözcü ya da bilmem kimin sözüyle, 'Annan Planı'nın üçüncü versiyonunu görüşmeye hazırım, görüşürüm ama hakemlik kabul etmem, zaman kabul etmem, süre kabul etmem, herhangi bir bölümünü kabul etmiyorsam oya koymam' gibi sözler söyleyerek, gündem saptırma oyununa gelmeyiz. Rum tarafının, 'müzakerelere üçüncü versiyonla başlarım. Ama yine Kıbrıs sorununu çözmem' tutumuna dünyanın rağbet edeceğini sanmıyorum"
Annan'ın, taraflardan sorunun çözümünde ciddiyet ve uzlaşma beklediğini ifade eden Başbakan Talat, "Annan'ın Papadopulos'un oyunuyla oyalanacak durumda olmadığını" belirterek şöyle konuştu:
"BM Genel Sekreteri, planının versiyonları arasında tercih yapmak ya da geriye dönmek, ileriye gitmek gibi bir Papadopulos oyunuyla oyalanacak durumda değildir diye düşünüyorum. Rum tarafının tutumu gayri ciddidir, zaman kazanmaya yöneliktir. Zaten müzakerelerde zaman sınırı kabul etmeyeceğini de söyleyen Papadopulos, Kıbrıs Türkü'nü, Türkiye'nin Avrupa Birliği süreci içerisinde kendisine yama yapma politikası gütmektedir. Bu oyuna ne biz, ne Türkiye ne de dünya gelmeyecektir"
Rum tarafının, Kıbrıs sorununun çözümünde uzlaşmaz tutum içinde olmayı sürdürdüğünü söyleyen ve 24 Nisan'da yapılan referandumdan bugüne kadar hiçbir olumlu girişimde bulunmadığına işaret eden Talat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Annan Planı'nın üçüncü versiyonuyla beşinci versiyonu arasındaki fark son derece sınırlıdır. Rum tarafı ciddi olsaydı, ne istediğini, reddettiği günden bugüne kadar bütünlüklü olarak hazırlayıp sunabilirdi. Bunu yapmadı. Şimdi bu, dünya ve bizimle oynadıkları yeni bir oyundur, yeni bir alay etmedir. Dolayısıyla somut olmak zorundadırlar. Somut öneriler yapmak zorundadırlar"
BM Genel Sekreteri Annan'ın çözüm sürecine angaje edileceği adımların atılmasının gerekli olduğuna da işaret eden Başbakan, "Kıbrıs'ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'ni çözüm sürecine angaje edecek bir adım atabilirsek ve bunun koşulunun da hem takvime bağlı olmak, hem de Genel Sekreter'e ağırlık vermekle mümkün olabileceğini biliyorum. Ancak onu başarabilirsek, Kıbrıs sorununun çözümünü sağlayabiliriz. Yoksa ben biliyorum Papadopulos, sonsuza kadar müzakere eder, hiçbir şeyi kabul etmez ve böylece üzerinde anlaşma sağlanmamış olan bir planı da referanduma sunmaz. Tam tersine, müzakerelerin tarihi belirlenmeli, ne güne kadar yapılacağı belirlenmeli, ne gün referandum yapılacağı belirlenmeli ve o güne gelinceye kadar olan süre içerisinde de herşey bitirildikten sonra referanduma sunulabilmeli" dedi.