Şanlıurfa’da yaşayan 3 yaşındaki Hülya’nın kemikleri, dokunulduğunda ya da hareket ettiğinde cam gibi kırılıyor. Cam kemik hastası küçük kız, hastalığının tedavisi için yardım bekliyor.
Şanlıurfa’nin Eyyübiye ilçesine bağlı Yenice Mahallesi’nde yaşayan 3 yaşındaki Hülya’nın kemikleri dokunulduğunda ya da hareket ettiğinde cam gibi kırılıyor. Bodrum katında yaşayan Ali ve Kadriye Çakır çiftinin 3 yıl önce dünyaya gelen çocuklarına doğuştan cam kemik hastalığı teşhisi konuldu. Maddi sıkıntılarla karşı karşıya olan aile, 3 yıldır çocuklarının tedavisi için gitmedikleri devlet ve özel hastane bırakmadıklarını ama yine de hastalığa çare bulamadıklarını söyledi. Anne Kadriye Çakır, kendisinin tarlalarda günlük 25 liraya çapa yaptığını, eşinin de askerden yeni geldiğini ve işsiz olduğunu aktardı. Devlet yetkilileri ve hayırsever işadamlarının kızlarının tedavisi için kendilerine yardım eli uzatmasını isteyen aile, 450 liralık ilacı alamadıklarını söyledi.
“Biz sokakta bile yaşarız yeter ki kızım iyi olsun”
Anne Kadriye Çakır, kızının doğuştan cam kemik hastası olduğunu belirterek, “Kızım cam kemik hastasıdır. Hiçbir yerde tedavisi yok. Ankara’da İstanbul’da hiçbir yer bırakmadık. Eşim şu anda işsiz, maddi durumumuz çok kötü. Durumumuz olmadığı işin eşimin amcasının evinde yaşıyoruz. Bir yardım bekliyoruz. Kızımın tedavisi için yardım bekliyoruz. Geçen hafta kızımın sağ ayağı kırılmıştı şimdi de sol ayağı kırık. Devamlı kemikleri kırılıyor. Kızımın kemikleri cam gibi. Dokunulduğunda, hareket ettiğinde kırılıyor. İlacını Ankara’dan temin ediyorduk 450 TL’ye şimdi Ankara’da da ilacı bulunmuyor. Kızım sürekli tedavi altında olması gerekiyor. Günlük yaşantımız zor oluyor. Hiçbir yerden yardım almıyoruz. 3 yıldan beri durumuz böyledir. Daha önce de geçim kaynağımız yoktu. Sadece kayınbabam bize bakıyordu. Çocuk olduktan sonra biz ayrı eve çıktık. Eşim şu an iş arıyor. Her gün gidiyor ama iş bulamıyor. 3 ay oldu askerden geleli iş arıyor, hiçbir yerde bulamıyor. Her sabah gidiyor akşam geliyor iş yok. İlacı Ankara’da bulunuyor ama şu anda orada da yok dediler. Türkiye’nin hiçbir yerinde ilaç yokmuş. Kızım acı içinde devamlı ağlıyor, geceleri yatmıyor. Gördüğünüz gibi ayağı da alçıda. Ben sabahtan akşama kadar 25 liraya tarlalarda çapa yapıyorum. Kızımı da işe gittiğim zaman babaannesine bırakıyorum. Sadece onun elbisesi, maması, bezi için o da ne kadarına yetecek. 25 lira bilmiyorum. Eşime bir iş bulsunlar, bize yardımcı olsunlar. Biz sokakta bile yaşarız yeter ki kızım iyi olsun” dedi.
Babaanne Hülya Çakır ise “Ben bakıyorum. Sabah 05.00’te bana getiriyorlar. Akşam saatlerinde yine gelip benden alıyorlar. Annesi her sabah 25 lira için gidip tarlada çalışıyor. Geçen yıl babası askerdeyken biz Niğde’ye gidip mevsimlik işlerde çalıştık. Her şeye hazırız, eğer tedavisi varsa canımızı satarız. Allah için bize yardım edin” diye konuştu.