CHP'nin eski genel sekreteri Önder Sav, 50 yıldır siyasetin içinde. 1999 yılındaki kurultayın ardından CHP'de ikinci adam olan Sav, 10 yıldır partinin en güçlü isimlerinden. Dün yaşanan krizin ardından yine onun adı öne çıktı. İşte, Önder Sav'ın portresi...
14 Kasım 1937'de Balıkesir'in Manyas ilçesi Işıklar Köyü'nde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Önder Sav, Ankara ve siyasetle üniversite yıllarında tanıştı. Sav, Baykal'la siyaset yollarında yürümeden önce serbest avukatlık yaptı.
Önder Sav ile Deniz Baykal'ın yollarının en önemli kesişme noktalarından birinde Türk siyasetinin yakından tanıdığı başka bir isim de vardı. Sav ve Baykal, İsmet İnönü'yü deviren Bülent Ecevit ekibindeydi.
Sav, Genel Sekreter Bülent Ecevit'le İnönü arasındaki genel başkanlık yarışında, Deniz Baykal'la birlikte Ecevit'in yanında yer aldı. 1973'te CHP'den Ankara Milletvekili seçildi.
Seçimlerin ardından 1. Ecevit hükümetinde (CHP-MSP koalisyonu) kabinede yer alan Sav, Çalışma Bakanı olarak görev yaptı. Kabinede Baykal ise, Maliye Bakanı'ydı.
12 Eylül darbesi ile CHP kapatılınca mesleğine dönüş yaptı.
Ankara Barosu ve Türkiye Barolar Birliği'ne (1989-1995) başkan oldu.
Hikmet Çetin'in genel başkanlığında gerçekleşen SHP-CHP birleşmesinden altı ay sonra yapılan 1995'teki 27. Olağan Kurultay'da Genel Başkan olan Baykal, 24 Aralık 1995 seçimlerinde Sav'ı Ankara birinci bölgeden liste başı aday yaptı.
Seçim sonrasında da Sav, CHP grup başkanvekili oldu.
1999'a kadar CHP'nin "ağır topları" arasında sayılan Sav, bu tarihteki kurultayın ardından partinin ikinci adamı oldu. Ancak kimilerine göre Sav, teoride ikinci adam olsa da pratikte birinci adam olma yolunda ilerliyordu.
Sav-Baykal birlikteliği ve Sav'ın CHP'deki varlığı aslında hep güçle anıldı.
Sav'ın bir gün Baykal'ın da partiden gitmesine yol açacağı yönündeki espriler, 2010'da gerçeğe döndü.
Sav'ın CHP'deki ağırlığı Baykal'ın istifasıyla başlayan yeni kurultay sürecinde de hissedildi.
Kaset skandalının ardından Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığında yeniden oluşan CHP yönetiminde genel sekreterlik koltuğunu koruyan Sav, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın uyarılarıyla başlayan tüzük ve kurultay tartışmaları sonrasında bu ünvanını kaybetti.