KOCAELİ (İHA) - TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanı ve TÜBİTAK Deniz Araştırmaları Koordinatörü Prof. Dr. Naci Görür, bir süredir Marmara Denizi'nde araştırma yapan L'Atalente Gemisi'nin çalışmalarının sonuçlarını kamuoyuna açıkladı.
Prof. Dr. Görür, şiddetli deprem bekleyen İstanbulluların yüreğine su serpti.
L'Atalente Gemisi'yle yapılan ilk araştırmalara göre, Marmara Denizi'nde çok tehlikeli olarak bahsedilen 110 km'lik fayın 60 km'lik bölümünün kırıldığını tespit ettiklerini belirten Prof. Dr. Görür, bu kırığın da 1912 büyük depreminde enerjisini boşaltmasının muhtemel olduğunu ve bu sonucun kesinlik kazanması halinde Marmara Denizi kaynaklı depremin büyüklüğü'nün de önemli derecede azalacağını söyledi.
Türk-Fransız işbirliği çerçevesinde Fransızlar'ın INSU/CNRS/MRS/MAE/IFREMER ve Türkiye'nin TÜBİTAK MAM/İTÜ/MTA/SHOD kurumları tarafından Marmara Denizi'nde yürütülmekte olan deprem araştırmaları çerçevesinde Marmara Denizi'nde 17 Eylül 2002 tarihinden beri araştırma yapan L'Atalente Gemisi'nin araştırmalarının ilk ayağı dün tamamlandı.
Araştırmaların ilk bölümünün tamamlanması nedeniyle TÜBİTAK MAM'ın Gebze tesislerinde bugün bir basın toplantısı düzenleyen TÜBİTAK MAM Başkanı ve TÜBİTAK Deniz Araştırmaları Koordinatörü Prof. Dr. Naci Görür, verdiği bilgiler ile şiddetli deprem bekleyen İstanbulluları rahatlattı.
"FAY HATLARINI İNSANSIZ DENİZALTIYLA İNCELEDİK" 1912 Depremi'nin Gelibolu Yarımadası'ndaki Ganos fayı üzerinde meydana geldiğini ve bu bölgede büyük bir hasara neden olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Naci Görür, "1912 Depremi kırığının Marmara Denizi içerisinde ne kadar devam ettiğini tespit etmek çok önemlidir. Zira, bugüne kadar yapmış olduğumuz araştırmalarda Ganos fayı ile birleşen ve Tekirdağ Çukurluğu'nu güneyden sınırlayarak Orta Marmara sırtına kadar uzanan yaklaşık 110 km. uzunluğunda bir fayın varlığı belirlenmiş ve bu fay Marmara'da en tehlikeli fay olarak ilan edilmiştir. Bu uzunluktaki fayın kırılması halinde de 7'nin üzerinde bir deprem üreteceği söylenmiştir. L'Atalente Gemisi'nde bulunan Victor 6000 isimli insansız denizaltı, deniz tabanındaki faylara 25 metre kadar yaklaşarak görüntüledi. Bazı noktalarda ise fayların 6 metre kadar üzerinde yüzerek veri topladı. Denizaltı ayrıca fay kırıklarının video görüntülerini de çekti. Buradan aldığımız bilgilere göre 1912 Depremi kırığının Marmara içerisinde devam etmesi, bu fayın bir kısmının söz konusu depremde kırılmış olacağı anlamına gelir. Bu da başka bir deyişle gelecekte üreteceği deprem büyüklüğünün daha az olması demektir" şeklinde konuştu.
"BİLİMSEL OLARAK DOĞRULANAMADI"
L'atalente Gemisi'nin yaptığı araştırmalarda 60 km'lik yeni kırığı kesin olarak saptadıklarını da belirten Prof. Dr. Naci Görür, şunları söyledi:
"L'Atalente ve Victor 6000 isimli denizaltı ile yapılan çalışmalar sonucu Ganos fayı ile Orta Marmara Çukurluğu arasındaki 60 km. uzunluğunda göreli olarak yeni ve taze bir kırığın varlığı tartışmasız olarak saptanmıştır. Bu kırığın 1912 Depremi'ne ait olacağı düşünülmektedir. Ancak bu düşünce henüz bilimsel olarak doğrulanmamıştır. Geminin 4-17 Ekim 2002 tarihleri arasında yapacağı 2. ayak çalışmalarında, bu kırık boyunca karot numuneleri alınacak. Bu numenelerin radyometrik yaş tayinlerinin yapılması sonucu kesinlik kazanacaktır. Eğer kırığın 1912 Depremi'ne ait olduğu kesinlik kazanırsa, gelecekteki Marmara Denizi kaynaklı depremin büyüklüğü de önemli ölçüde azalmış olacaktır. Söz konusu kırık Orta Marmara ve Çınarcık çukurlukları arasında (Orta Marmara sırtında) devam etmemektedir. Bu da bu kırığı oluşturan deprem sırasında Marmara tabanının boydan boya kırılmadığını göstermektedir. Yapılan çalışmalar sonucunda 1999 deprem kırığının Körfez çıkışına kadar geldiği de saptanmıştır."
"DEPREM RİSKİ ORTADAN KALKMADI" Yaptığı açıklamalar ile Marmara Bölgesi'nin deprem riskinin ortadan kalkmadığının da altını çizen Prof. Dr. Görür, "Yeni çalışmalarla ortaya konulan bu verilerin Marmara Bölgesi ve İstanbul'un deprem tehlikesi boyutunu değerlendirilmesinde önemli gelişmelere yolaçacağı bir gerçektir. Ancak kesin sonuç için sözü edilen kırığın yaşının tam olarak belirlenmesi gerekir. Kırığın 1912 depremine ait olması halinde Marmara Bölgesi'nin deprem riski tamamen ortadan kalkmayacak sadece beklenen depremin boyutu belli bir ölçüde küçülecektir. Yani beklenen 7.4 ve üzerindeki depremin şiddeti 7'ye düşebilir" diye konuştu.
Prof. Dr. Görür, ayrıca Marmara Denizi'nde sürekli gözlem denizaltı projesi ile uzaydan algılamalı bir istasyon kurmayı planladıklarını da belirterek, bunların hayata geçirilmesi için bakanlıktan yardım istedi. Toplantının sonunda Prof. Dr. Naci Görür, basın mensuplarının sorularını cevapladı.