ANKARA (İHA) - Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 81. yıldönümü kutlayan Türkiye, geçen 81 senede bir türlü istikrarı sağlayamadı. 81 yılda 59 hükümet gören Türkiye, 3 de askeri darbe yaşadı.
Derlenen bilgilere göre, 1. İnönü Hükümeti ile başlayan Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin genellikle ömürleri fazla uzun olmadı. Cumhuriyet tarihinin en kısa hükümeti Tansu Çiller'in kurduğu 51. Cumhuriyet Hükümeti oldu. 05 Ekim 1995 tarihinde kurulan hükümet, güvenoyu alamayarak, 25 gün sonra 30 Ekim 1995 tarihinde düştü. İkinci en kısa hükümet ise Bülent Ecevit'in kurduğu 40. Cumhuriyet Hükümeti. Bu hükümet de Çiller hükümeti gibi güven oyu alamadı. 21 Haziran 1977 tarihinde kurulan hükümet, bir ay sonra 21 Temmuz 1977 tarihinde düştü. Ayrıca 12 hükümetin ömrü 1-6 ay arası sürdü. Bu hükümetlerden 8 tanesi 1995 yılından sonra kuruldu. Hiçbir hükümet 5 yıl sürmezken, en uzun hükümet Turgut Özal'ın 13 Aralık 1983 tarihinde kurduğu 45. Cumhuriyet Hükümeti oldu. Hükümet, 21 Aralık 1987 tarihine kadar devam ederek, 3 yıl 12 ay 8 gün sürdü. İkinci en uzun hükümet ise İsmet İnönü'nün kurduğu 7. Cumhuriyet Hükümeti oldu. Diğer hükümetlerin çoğu ise 1-2 yıl arası sürdü.
Türkiye'nin bu istikrarsızlığında darbelerin de önemli bir yeri olduğu belirtilir. Türkiye ilk askeri darbeyi, Adnan Menderes döneminde yaşadı. Demokrat Parti'yi (DP) iktidardan düşürmek, birçok subay için yasal ve ekonomik sorunların çözümü, ülkeyi ve demokrasiyi kurtarmanın vazgeçilmez önkoşuluydu. Silahlı Kuvvetler'in çeşitli kademelerinde Milli Birlik Komitesi (MBK) adı altında örgütlenen bazı subaylar, 27 Mayıs 1960 sabahı planlı bir şekilde harekete geçerek, DP iktidarını devirip yönetime el koydular. 27 Mayıs 1960 sabahı devrilen DP iktidarının yöneticileri, MBK tarafından Yassıada'da kurulmuş olağanüstü bir mahkeme olan Yüksek Adalet Divanı'nda yargılandı. Mahkeme, "Anayasayı İhlal" ile suçlanan DP yöneticilerinden 15'ine idam, diğerlerine de ağır hapis cezaları verdi. İdam cezalarından 12'si MBK tarafından müebbet hapse çevrildi. DP iktidarının Başbakanı Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan ise idam edildi.
Türkiye, ikinci darbeyi ise 1971 yılında yaşadı. 1969 yılında Adalet Partisi'nin (AP) tek başına iktidara gelmesinin ardından başlayan şiddet olayları, hızla artarak 1971'de sokak hareketlerine dönüştü. Pek çok üniversitede şiddet olayları silahlı mücadeleye döndü. Bu yolla devrim yapmak isteyen öğrenciler ardarda eylemler gerçekleştir. Bu karışık ortamda sivillerden Doğan Avcıoğlu ile 27 Mayısçı emekli general Cemal Madanoğlu'nun başını çektiği bir grup, 9 Mart 1971'de sol bir darbe ile iktidarı devralmak istedi. Ancak grup içinde yer alan Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler ve Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur saf değiştirdi. Komutanlar, 9 Mart'taki darbeyi engellediler ve 12 Mart 1971'de kendileri darbe yaptılar. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel görevinden istifa etti. Darbenin ardından operasyonlar başladı. Dönemin öğrenci lideri Deniz Gezmiş ve arkadaşları Hüseyin İnan ile Yusuf Aslan yakalanarak idama mahkum edildi. İdamlar 6 Mayıs 1972'de infaz edildi.
Türkiye, son darbeyi ise 1980 yılında yaşadı. 1970'li yılların sonlarında terör olaylarının artmasının Türkiye'nin bir kan gölüne dönmesine neden olacağını düşünen Silahlı Kuvvetler, 12 Eylül 1980 tarihinde yönetime el koydu. Darbeyle birlikte Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun'dan oluşan 5 kişilik bir Milli Güvenlik Konseyi kuruldu. Darbenin ardından bir bildiri yayınlanarak en kısa zamanda yeni bir Bakanlar Kurulu oluşturulacağı ve yürütme gücünü bu kurulunun devam ettireceği belirtildi. Dönemin parti liderleri de Ankara dışına gönderildi. Tüm siyasi partiler kapatıldı. Evren, 20 Eylül 1980'de Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülend Ulusu'yu Başbakan olarak atadı. Ulusu, hazırladığı Bakanlar Kurulu listesini 21 Eylül 1980'de MGK'nın onayına sundu ve liste aynı gün onaylandı. Bu dönemde hem birçok kişi yargılandı, hapis ve ölüm ve cezalarına çarpıtıldı. Darbenin üstünden yaklaşık 3 yıl geçtikten sonra Turgut Özal'ın Anavatan Partisi (ANAP) tek başına iktidara geldi.