AB, Bosna misyonunu üstlenmeye hazır
BRÜKSEL (İHA) - Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde askerlerinin yargılanmasını istemeyen ve bu yüzden BM'nin Bosna misyonunun görev süresinin uzatılmasına karşı çıkan ABD'nin yerine, Uluslararası Polis Gücü'nü Avrupa Birliği'nin devralması bekleniyor. Avrupa Birliği, Bosna misyonu ile ortak savunma ve güvenlik politikasının ilk pratik örneğini verecek.
ABD'nin, Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kuruluşunu bahane ederek, Bosna'daki Birleşmiş Milletler misyonunun görev süresinin uzatılmasına karşı çıkmasından bu yana Brüksel makamlarının tartıştığı bir konu var: ABD'nin Bosna misyonundan çekilmesi durumunda, Avrupalılar Uluslararası Polis Gücü'nü devralabilecekler mi?
Siyasi gözlemciler, bu konuda politik açıdan sorun olmadığını belirtirken, Avrupalıları düşündüren sorunun ise Bosna misyonunun maliyetini nasıl karşılayabilecekleri olduğunu kaydediyor. Buna göre, AB'nin dış politika bütçesi şimdiden harcanmış olduğu için, yeni görevler üstlenilmesi durumunda, üye ülkelerin ellerini ceplerine atması gerekecek. AB'nin Bosna misyonu için ek bütçe ihtiyacı 10 milyon Euro. Bu aslında fazla bir rakam değil. Avrupa Birliği, Bosna'daki Uluslararası Polis Gücü'nü zaten gelecek yıl itibariyle tamamen devralacaktı. Söz konusu ek bütçe, sadece erken devralma hali için gerekli olacak.
BM Bosna misyonunun görev süresi 15 Temmuz'da uzatılmazsa, Avrupa Birliği'nin görevi hemen devralmaktan başka çaresi olmadığını vurgulayan gözlemciler, Bosna'daki Uluslararası Polis Gücü'nde bin 535 polisin görev yaptığını, üçte birinden fazlası Avrupa Birliği ülkelerinden olan bu polislerin asıl görevinin, ülkedeki polis gücünün yetiştirilmesi olduğunu bildiriyor. Siyasi gözlemciler, Avrupa Birliği'nin görevi tamamen devralması halinde misyonda görev yapanların sayısının azaltılması gerekeceğine de dikkat çekerek, Brüksel'de şimdi, Polonya veya Norveç gibi ülkelerin de Bosna misyonuna dahil edilmesinin tartışıldığını belirtiyor.
Bu arada, BM'in Bosna temsilcisi Paddy Ashdown ise, Brüksel'in Bosna misyonunu devralmasının, Avrupa'nın uluslararası politikadaki yeri açısından önemli bir tecrübe olacağını söyledi.
