AB Macaristan'a yaptırımı kaldıracak mı?
Macaristan ve AB Komisyonu arasında gerçekleşen görüşmenin ardından, AB Macaristan'la ilgili kararı bugün açıklayacak.
Tarık Demirkan
Budapeşte
AB yetkili organları, Macaristan'la ilgili kararı bugün açıklayacaklar.
Salı günü Macar başbakanı Viktor Orbán ve AB Komisyon başkanı Jose Manuel Barosso arasında Brüksel'de bir görüşme gerçekleşmişti.
Macaristan hükümetinin aldığı ekonomik önlemler ve hükümetin cari açığını azaltmaya yönelik yeni istikrar paketinin Brüksel tarafından yeterli görülmesi halinde, AB, Macaristan'a yaptırım uygulamaya son verecek.
Yaptırımın son bulmasıyla Macaristan, daha önce durdurulan AB fonlarını almaya devam edebilecek.
Gözlemciler görüşmenin olumlu geçtiğini, AB'nin Budapeşte'de dün açıklanan istikrar paketinden memnun olduğunu belirtiyorlar.
Piyasalar da bu eğilimi yansıtıyor.
Görüşmelerin tamamlanmasının ardından hemen değer kazanmaya başlayan Macar forinti, bugün de güçlenmeye devam etti.
Macar başbakanı Orbán, hemen her konuda Barosso'yla anlaştıklarını, henüz aralarında görüş ayrılığı bulunan bazı uygulamalarla ilgili olarak ise Avrupa mahkemelerine başvurabileceklerini söyledi.
Orbán, bu durumun Macaristan ve IMF arasında kredi anlaşması görüşmelerinin başlaması için artık bir engel teşkil etmeyeceğini belirtti.
Budapeşte'de dün açıklanan istikrar paketi yeni vergiler ve kesintiler içeriyor.
Bir tür KDV uygulaması gibi hayata geçirilecek olan iki yeni vergi, yani mali işlemler vergisi ve telefon vergisi paketin omurgasını oluşturuyor.
Ayrıca önümüzdeki yıl uygulanmaya başlanacak olan otoyol vergisinden de hükümet bütçe için önemli gelir kalemleri bekliyor.
Paket önümüzdeki 4 yıl için yüzde yarım oranında büyüme öngörüyor. Bu da, Macaristan ekonomisinin 2015'de bile 2010 koşullarına ulaşamayacağı anlamına geliyor.
Muhalefet ise hükümetin yeni paketini şiddetle eleştiriyor.
Vergilerle bütçe gelirlerini arttırmaya yönelik istikrar paketinin sadece bu yılı kurtarmaya yönelik olduğunu öne süren muhalefet, tasarruf önlemlerinin eksikliğinin altını çiziyor.
Muhalefet, özellikle dar gelirlilerin içinde bulunduğu hayat koşullarının artık tahammül sınırının altına itildiğini vurguluyor.
