İSTANBUL (AA) - BURHAN SANSARLIOĞLU - ABD ekonomisi bu yılın 2. çeyreğinde yüzde 3,1 büyüme kaydetti. Yüzde 3 seviyesindeki piyasa beklentisinin üstünde açıklanan veri, ayrıca 2015'in ilk çeyreğinden bu yana en yüksek büyüme hızı olarak kayıtlara geçti. Ancak piyasalarda beklentilerin üzerinde gelen bu büyümenin sürdürülebilir olup olmadığı konusunda ikilem söz konusu.
Piyasalarda bir yandan ABD'de yaşanan kasırgalardan dolayı büyümenin sürdürülebilir olmadığı ve üçüncü çeyrekte daha zayıf bir büyüme rakamının görülebileceği öngörülerine yer verilirken diğer taraftan kasırgalara rağmen büyümenin güçlü bir şekilde gerçekleşebileceği tahmin ediliyor.
Piyasalarda ayrıca beklentilerin üzerindegerçekleşen bu büyüme rakamının ABD Merkez Bankası'nın (Fed) aralıkta faiz artırmasına yardımcı olabileceğine dair öngörüler de yer alıyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın vergi reformu planının da büyümeyi nasıl etkileyeceği merak ediliyor.
Konuya ilişkin olarak AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Berenberg ABD ve Asya Başekonomisti Mickey Levy, ABD'nin bu yılın ikinci çeyreğinde kaydettiği yüzde 3,1 düzeyindeki büyümenin sürdürülebilir olmadığını belirtti.
ABD'nin üçüncü çeyrek büyümesinin zayıf olabileceğini ifade eden Levy ancak 4. çeyrek büyüme rakamının güçlü olabileceğini bildirdi. Levy, ülkede tüketimin, iş yatırımlarının ve ihracatın güçlü olabileceğini aktardı.
-"Büyümenin üçüncü çeyrekte de tekrar güçlü bir şekilde gerçekleşmesini bekliyorum"
ING Group Gelişmiş Piyasalar Ekonomisti James Smith ise yaşanan kasırgalara rağmen büyümenin üçüncü çeyrekte de güçlü bir şekilde gerçekleşmesini beklediğini dile getirdi.
Üretimin tekrar toparlanmasının güçlü büyümenin ana nedeni olduğunu anlatan Smith, bunun çeyreklik bazdaki büyümelerde ana faktör olduğunu vurguladı. Smith, yılın geri kalanında enflasyonda ılımlı bir toparlanmayla birlikte bu büyüme rakamının Fed'in aralık ayında faiz artırımına yardımcı olabileceğini kaydetti.
ABD Başkanı Donald Trump'ın imzaladığı yasa tasarısıyla 3 ay süreyle uzatılan borç limiti konusunun aralık faiz artırımı için risk oluşturduğunu belirten Smith, borç limitinin uzatıldığı süreye kadar borç limiti konusunda karara varılamaması durumunda bunun piyasalarda volatiliteye sebep olabileceğini ve aralıktaki faiz artırımının 2018 yılına sarkma riskinin oluşabileceğini söyledi.
Smith ancak yine de kendi baz senaryosunun bu şekilde olmadığını dile getirdi.