LEFKOŞA (İHA) - KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs Türk halkının çözüme ve Ada'nın yeniden birleştirilmesine olan bağlılığını sürdüğünü vurguladı. Kıbrıs'ta çözüme ancak her iki tarafın da arzulu olması halinde ulaşılabileceğinin altını çizen Talat, Kıbrıslı Türkler'in geçen yıl yapılan referandumda kalıcı bir anlaşmaya ezici çoğunlukla "evet" demelerine karşın, Kıbrıs sorununun, Rum tarafının uzlaşmazlığı nedeniyle devam ettiğine işaret etti.
ABD Kongre üyesi Edward Whitfield başkanlığındaki ABD Kongre üyeleri bugün KKTC'ye gelerek Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat tarafından kabul edildi. Cumhurbaşkanlığı'nda saat 14.30'da gerçekleşen ve 1 saat süren görüşme sonrasında Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'la ABD Kongre üyesi Whitfield, ortak basın toplantısı düzenledi. KKTC, Türkiye ve Güney Kıbrıs'tan kalabalık bir gazeteci grubunun izlediği basın toplantısında ilk sözü alan Talat, ABD heyeti ile AK Parti İstanbul Milletvekili, Türk-Amerikan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Egemen Bağış'ı KKTC'de görmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Talat, ABD Kongre üyelerinin, KKTC'ye ziyaretlerini iptal etmeleri yönünde kendilerine yapılan tüm baskılara karşı takdire değer bir kararlılık gösterdiklerini belirtti.
Talat, ABD Kongre üyelerinin KKTC'yi ziyaret etmelerinin diğer kongre üyelerinin Kuzey Kıbrıs'a gelmelerinin yolunu açacağını ümit ettiğini de ifade etti. Talat, "Çok iyi bir görüşme yaptık ve görüşmede Kıbrıs'taki şu anki duruma odaklandık" dedi.
Cumhurbaşkanı Talat, ABD Kongre üyelerine seslenerek şöyle devam etti:
"Eğer uluslararası topluluk, Kıbrıslı Türkler'e uygulanan adil olmayan izolasyonun sona erdirilmesi yönünde sizin gösterdiğiniz kararlılığı gösterse, işte o zaman Kıbrıslı Türkler'in uluslararası sistemle bütünleşmesi süreci başlar. Ve işte ancak o zaman bizler anlamlı müzakerelere başlayabiliriz. Size ve ABD Kongresi'ndeki meslektaşlarınızla ABD Yönetimi'ne, bu güzel adaya kalıcı barış getirme çabalarımızda yardımcı olmanız için bir kez daha çağrıda bulunuyorum."
Bu arada, Edward Whitfield'in de yaptığı konuşmasının ardından söz alarak kısa bir konuşma yapan AK Parti İstanbul Milletvekili ve Türk-Amerikan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Egemen Bağış da, bugünün, hayatının en mutlu günlerinden biri olduğunu ifade ederek, "ABD Kongresi'nden bir heyeti Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde görmekten büyük memnuniyet duydum" dedi. Bağış, Cumhurbaşkanı Talat'a heyete gösterdiği misafirperverlikten, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a da bu ziyaretin gerçekleşmesinde ortaya koyduğu büyük çabadan dolayı teşekkür etti.
"ABD Kongre üyelerinin KKTC'yi ziyaret etmekle kahramanca bir adım attıklarını" ifade eden Bağış, "Onlara, 'bu ziyareti gerçekleştirmekle sadece Kıbrıslı Türkler'le dünyadaki 200 milyon Türk'ün değil, adalet için mücadele eden herkesin kalbini fethettiklerini' söyledim" diye konuştu.
Tekrar söz alan Cumhurbaşkanı Talat'a, Türkiye Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün bugün Turkish Daily News gazetesinde yer alan açıklamasında, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a, "Gelin tüm kısıtlamaları karşılıklı olarak aynı anda kaldıralım" çağrısı yaptığı anımsatılarak, bu konudaki değerlendirmesinin sorulması üzerine de, bütün kısıtlamaların eş zamanlı olarak kaldırılması önerisinin KKTC ile Türkiye'nin ortak politikası olduğunu vurguladı.
ABD Kongre Üyesi Whitfield, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada ise, Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos'un Türkiye'den serbest insan ve mal dolaşımıyla ilgili olan Ankara Protokolü'nü imzalamasını istediğine, ancak kendisinin aynı şeyin Kıbrıs'ta olmasını onaylamadığına işaret etti. Direkt olarak Kuzey Kıbrıs'a geldiklerini çünkü tüm Kıbrıs'ta insanların ve malların serbest dolaşımını onayladıklarını söyleyen Whitfield, Papadopulos'a AB'nin Kuzey Kıbrıs'a yapmayı planladığı mali yardıma itiraz etmekten vazgeçmesini tavsiye etti. Whitfield, Kuzey'e yaptıkları ziyaretin hiçbir şekilde yasa dışı olmadığını vurgulayarak, bu konuyu kendi hukukçularıyla, ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD Ulusal Güvenlik Konseyi hukukçularıyla uzun uzun görüştüklerini açıkladı.
Whitfield, Talat'a teşekkür ederek, Talat'ın, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra 'Papadopulos'a barış elini uzattığını, Rum lider elini tutana kadar da geri çekmeyeceğini ve bu elin bir gün tutulacağına inandığını' açıkladığını anımsattı. Kıbrıs'a, Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos'u adayı iki toplumlu, iki bölgeli bir federasyon şeklinde yeniden birleştirmek için adımlar atmasına ikna etmeye geldiklerini söyleyen Whitfield, Papadopulos'un Kuzey'e ziyaretlerini onaylamadığını net şekilde anladıklarını ifade etti. Papadopulos'un, Türkiye hükümetinin iki taraf arasında mal ve insanların serbest dolaşımını onaylayan Ankara Protokolü'nü imzalamasını talep ettiğini anımsatan Whitfield, sözlerine şöyle devam etti:
"Papadopulos'un, insanların ve malların kuzeyde serbest dolaşımını onaylamadığı görülüyor. Size ve ABD Kongresi'ndeki malların tüm Kıbrıs'ta, hem Güney'de hem de Kuzey'de serbest dolaşımını onaylıyoruz. Papadopulos'a da insanların ve malların serbest dolaşımına Kuzey'in de dahil edilmesini onaylamasını, ayrıca AB'nin kuzeye 259 milyon euroluk mali yardımıyla ilgili itirazlarına son vermesini tavsiye ederiz."
Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Whitfield, "Papadopulos'a göre yasa dışı bir limandan girdiğinizin farkında mısınız? Ondan Görüşme talebinde bulundunuz mu? ABD izolasyonlarla son 50 yıldır büyük sıkıntılar çeken Kıbrıslı Türkler için bu güne kadar ne yaptı? Şimdi gerçekten bir şey yapacak mı?" şeklindeki sorular üzerine, Papadopulos ve hükümet üyeleriyle görüşme talebinde bulunduklarını ancak direkt olarak Kuzey'den geleceklerini fark edince Rumlar'ın bu talebi reddettiğini ifade etti. Whitfield, yasal olmayan limandan girdikleriyle ilgili iddiaya katılmadıklarını, Ada'ya gelirken hukukçuları, ABD Dışişleri Bakanlığı hukukçuları ve Ulusal Güvenlik Konseyi hukukçularıyla uzun saatler süren görüşmeler yaptıklarını, hukukçuların kendilerine direkt kuzeyden gelmenin hiçbir şekilde yasa dışı bir hareket olmadığını net bir şekilde ifade ettiklerini açıkladı. AB'den parlamenterlerin ve hatta Kıbrıslı Rumlar'ın kuzeyden uçuş yaptıklarını vurgulayan Whitfield, "Hiçbir şekilde yasa dışı bir harekette bulunmadık" dedi.
Whitfield, ABD hükümetinin Kıbrıslı Türkler'e yönelik 30.5 milyon dolarlık bir ekonomik gelişme programı bulunduğunu ifade ederek, AB'de de diplomatik temaslar yaptıklarını ve AB yetkililerine Kuzey'e ekonomik konularda teknik yardım için tavsiyelerde bulunduklarını söyledi. Kuzeye yapılan bu yolculuğun sembolik bir iyi niyet gösterisi olabileceğini ancak bazen sembolik iyi niyet gösterilerinin çok önemli olabileceğini vurgulayan Whitfield, Kıbrıslı Türkler'e yardım konusunda taahhütleri bulunduğunu vurguladı. Whitfield, tüm Kıbrıs'ın geliştiğini görmek istediklerini ve birleşik bir Kıbrıs'ın çok daha güçlü olacağını kaydetti.
Öte yandan, KKTC 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş da, ABD Kongre üyeleriyle görüştü. Saray Otel'de yapılan görüşmede Denktaş, ABD'li konuk heyete Kıbrıs konusunda görüşlerini aktardı.