Türkiye'de yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ve buna ilişkin gelişmeler, ABD'de "Hükümetle Gülen arasında ipler koptu mu?" sorularına yol açtı.
Amerika'nın Sesi, Pennsylvania eyaletinde kaldığı evde ziyaretçilerini kabul eden Gülen'in, herkul.org sitesinde yayınlanan vaazında "tepkisinin tonunu arttırdığını ve beddua ettiğine" dikkat çekiyor.
"Üzerinden çok uzun zaman geçmedi, daha 2010'un Eylül ayında yapılan Anayasa Referandumu'nda Fethullah Gülen, "imkan olsa mezardakileri de kaldırsak evet oyu kullandırsak" diye seslenmişti kamuoyuna" diyen Amerika'nın Sesi, ancak 7 Şubat 2012'de patlak veren MİT krizi sonrası Gülen hareketiyle mesafe açılmaya başladı. 2002 Genel Seçimleri'yle kurulan ittifak dağılmaya başladığı, dershane kriziyle "ivme kazanan gerilimin operasyon ile zirveye çıktığını" kaydetti.
"HÜKÜMET, BAZI DIŞ GÜÇLERLE GÜLEN HAREKETİNİ SORUMLU TUTUYOR"
Hükümet cephesinin ise, yolsuzluk operasyonundan bazı dış güçlerle birlikte, özellikle Emniyet ve yargıda çok güçlü olduğu iddia edilen Gülen Hareketi'ni sorumlu tuttuğu belirtilirken "Zaten hükümet ilk hamlesini yaptı, Emniyet Genel Müdürlüğü'yle İstanbul ve Ankara Polisi'nde görevli Gülen Hareketi'yle ilgisi olduğu savunulan çok sayıda emniyet müdürünü görevden aldı. Hükümete yakın gazeteler de Gülenciler'i hedef tahtasına koydu" deniliyor.
Amerika'nin Sesi, Başbakan Erdoğan ve Fethullah Gülen arasında günlerdir isim vermeden devam eden "demeç savaşında yeni bir safhaya girildiğini" belirtirken sonra Gülen ve Erdoğan'ın son konuşmalarına gönderde yaptı.
"OPERASYONUN İŞARETİ Mİ?"
Başbakan Erdoğan'ın "Bizim de bildiklerimiz var" gibi sözleri için "operasyonun işareti mi?" diyen Amerika'nın Sesi, bu çerçevede gazeteci Ahmet Şık'ın "Hükümet misilleme yapacak" yönündeki değerlendirmesini de aktardı.
YÖNETMENLİKTE "YILDIRIM HIZIYLA DEĞİŞİKLİK"
Amerika'nın Sesi, haberinde dikkat çektiği unsurların arasında
Adli Kolluk Yönetmeliği'nde "yıldırım hızıyla" yapılan değişiklik de var.
Yapılan değişikliklere ilişkin ayrıntılı bilgi verildiği haberde "Basında son yolsuzluk soruşturması sırasında başsavcının cumhuriyet savcısı tarafından bilgilendirilmediği iddia edilmişti" deniliyor.(ANKA)