Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için Çerez Politikasındaki amaçlarla sınırlı olmak üzere çerez kullanmaktayız.
BERLİN (İHA) - Avrupa Birliği'nin genişlemesinden AB ülkelerinde her kesim memnun değil. Özellikle Almanya ve Avusturya'daki işletmeler, doğudan gelen ucuz iş gücünün haksız rekabete yol açacağından endişe ediyor. AB Komisyonu, bu nedenle 7 yıla kadar varan sürelerle iş göçünün kısıtlanmasını öngörüyor.
Avrupa Birliği bünyesinde serbest dolaşım hakkı sadece üye ülkelerin vatandaşları için değil, aynı zamanda ticareti yapılan mallar, hizmetler ve sermaye için de geçerli. Bu noktada, Almanya ve Avusturya'daki işletmeler doğudan gelen ucuz iş gücünün haksız rekabete yol açacağından endişe ediyor. Almanya'da giderek artan işsizliğin doğudan gelen yeni göçmenler nedeniyle daha da artabileceği düşünülüyor. Bu yüzden üye ülkeler, doğudan batıya yönelik işgücü göçünün 7 yıla varan sürelerle kısıtlanması öngörüyor.
Avrupa Birliği'nin genişleme süreci ile ilgili endişeler, özellikle sınır bölgelerinde hissediliyor. Örneğin Çek Cumhuriyeti sınırındaki Oberfranken bölgesinde. Sınırın bir tarafında ödenen maaş ve ücretlerle diğer tarafında ödenenler arasında muazzam bir fark var. Fiyatlar için de aynı şey geçerli.
Genişlemenin herkese yararlı olmayacağını düşünen Oberfranken Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Thomas Koller, "Ticaretle uğraşanlar kendileri için sınır ötesi bazı fırsatlar görüyor olabilir. Ancak, örneğin inşaat ya da temizlik işleri alanında çalışan şirketler daha üretken, daha kaliteli ve daha yenilikçi olsalar bile düşük ücretlerle işçi çalıştıran şirketler karşısındaki rekabet güçlerini yitiriyorlar" dedi.
AB ÜYELERİ SÜREYİ BELİRLEYECEK Avrupa Komisyonu bu endişeler nedeniyle üye ülkelerin, 7 yıla kadar varan sürelerle iş göçünü kendi şartlarına göre belirlemelerine izin verdi. Ancak Komisyon, 2 yılda bir üye ülkeler tarafından uygulanan kısıtlamaların gerekli olup olmadığını da kontrol edecek.
Bu uygulama, Çek Cumhuriyeti ve Polonya gibi Doğu Avrupa ülkelerinde pek de hoş karşılanmıyor. Polonyalı diplomat Janus Styczek, bu konuda bütün üyelerin Almanya kadar sert bir tavır takınmadığını belirterek, "Üyelik müzakerelerinde bu konuyla ilgili varılan kararlar Polonya'da pek iyi karşılanmıyor tabii. Ancak uzun müzakereler sonucu, örneğin Hollanda ve Danimarka ile bu kısıtlamaların çok daha çabuk kaldırılması konusunda görüş birliğine vardık. Polonyalı işçiler, Almanya'da yasal olarak çalışamıyorlarsa, başka ülkelerdeki fırsatları değerlendirmeli" açıklamasında bulundu.
ALMANYA'DA KALİFİYE ELEMAN SIKINTISI Berlin Humboldt Üniversitesi öğretim elemanlarından Sosyolog Rainer Münz de bu fırsatlardan kalifiye elemanların da yararlanacağını ve Almanya'nın acilen ihtiyaç duyduğu yüksek kalitedeki işgücünün başka ülkelere kayacağına dikkat çekti. Münz, "Çalışkan, yenilikçi ve kaliteli elemanlar yasal olarak çalışabilmek için 7 yıl beklemeyecektir. Bu insanlar başka ülkelere gidecektir. Bizim için bu bir kayıp anlamına geliyor" dedi.
Çok büyük göç akınları olacağını zannetmediğini söyleyen Rainer Münz, Avrupa Birliği üyelerinin iş göçünü kısıtlama yetkisini anlamsız bulduğunu ve bu bağlamda özellikle iç politik dengelerin bu tür çözümlerin üretilmesine neden olduğunu söyledi.