BİZE ULAŞIN
Çinli teknoloji devi Huawei'in kurucusu Rın Cıngfey, ABD'nin, şirketlerinin sonunu baskı yoluyla getiremeyeceğini belirtti.
Rın, Huawei Mali İşler Direktörü ve kızı Mıng Vancou'nun gözaltına alınmasının ardından uluslararası bir yayın kuruluşuyla ilk röportajı BBC'den Karishma Vaswani ile yaptı.
Huawei'in kurucusu, kızı Mıng'ın gözaltına alınmasının siyasi amaç taşıdığını belirterek ABD'nin "bankalara yalan beyanda bulunmak", "kara para aklamak" ve Amerikan telekomünikasyon şirketi T-Mobile'ın "ticari sırlarını çalmak" gibi suçlamalarını kabul etmediklerini vurguladı.
RIn, "Öncelikle ABD'nin yaptığına karşıyım. Bu tür siyasi amaçlı bir hareket kabul edilemez. ABD, diğerlerine yaptırım uygulamayı seviyor. Ne zaman bir mesele olsa böyle hırçın yöntemlere başvuracaklar. Buna karşıyız. Ancak şimdi bu yolda aşağıya doğru ilerliyoruz, bırakalım konuyu mahkemeler çözsün." ifadesini kullandı.
- "ABD'nin bizi ezmesinin yolu yok"
ABD'nin bazı ülkeleri geçici olarak Huawei'i kullanmamaya ikna etmesinin şirketi sarsmayacağını dile getiren Rın, "Batı'da ışıklar sönse de Doğu hala parlayacaktır. Kuzey karanlığa gömülse bile Güney hala aydınlık kalacaktır. Amerika, dünyayı temsil etmiyor. Amerika, dünyanın sadece bir bölümünü temsil ediyor. ABD'nin bizi ezmesinin yolu yok. Dünya, daha ileri düzeyde olduğumuz için bizi terk edemez." ifadesini kullandı.
Rın Cıngfey, İngiltere'de Huawei'e yasak gelmesi ihtimaline ilişkin olarak da "Bize İngiltere'de hala güven var ve ümit ediyoruz ki İngiltere bize daha fazla güvenecek. İngiltere'ye daha çok yatırım yapacağız. ABD bize güvenmiyorsa yatırımımızı çok daha büyük ölçekte ABD'den İngiltere'ye kaydıracağız." değerlendirmesini yaptı.
- "Casusluğa asla izin vermeyeceğiz"
Huawei'in kurucusu Rın, Çin yönetiminin casusluk faaliyetleriyle bağlantıları olduğu iddialarına ilişkin de casusluğa izin vermenin göze almak istemeyeceği bir risk olduğunu söyledi.
Dünya çapında Çin'den nefret edilmesini de arzu etmeyeceklerini dile getiren Rın, "Şirketimiz casusluk faaliyetlerine asla izin vermeyecektir. Eğer böyle bir faaliyet içinde olursak şirketi kapatırım." diye konuştu.
Eski harp subayı olan Rın öte yandan ülkedeki yasalar çerçevesinde yabancı firmalar dahil şirketlerin "ulusal istihbaratı destekleme ve iş birliği yapmakla" yükümlü olduğunu ifade ederek Huawei'de Komünist Parti komitesinin bulunduğunu doğruladı.
- Huawei krizi
Kanada, ABD'nin İran yaptırımlarını delmek için sahtekarlık yaptığı gerekçesiyle Washington yönetiminin talebi üzerine Huawei Mali İşler Direktörü Mıng Vancou'yu 1 Aralık'ta Vancouver'da uçakla aktarma yaparken gözaltına almış, olay basına daha sonra açıklanmıştı.
Çin, Kanada'nın Pekin Büyükelçisi John McCallum'u Dışişleri Bakanlığına çağırmış ve Mıng'ın serbest bırakılmasını talep ederek aksi durumda bunun "ciddi sonuçları olacağı" uyarısında bulunmuştu.
Çin tarafı, Mıng vakasından sonra Kanadalı iş adamı ve girişimci Michael Spavor ve eski diplomat Michael Kovrig'in ulusal güvenliği tehdit eden etkinliklere karıştıkları gerekçesiyle gözaltına alındığını açıklamıştı.
Huawei Mali İşler Direktörü Mıng, 12 Aralık'ta Kanada'da çıkarıldığı mahkemece 10 milyon Kanada doları kefaletle şartlı serbest bırakılmıştı.
Kanada hükümetinden 3 Ocak'ta yapılan açıklamada, Çin'in 1 Aralık'tan bu yana 13 Kanada vatandaşını gözaltına aldığı ancak bunlardan 8'inin serbest bırakıldığı bildirilmişti.
Kanada makamları, Çin hapishanelerindeki vatandaşlarının sayısının 200'ü aştığını belirtiyor.
ABD de mahkemeler, uluslararası ilişkiler ve ticaret sınırlamalarıyla Çinli teknoloji devi Huawei üzerinde kurduğu baskıyı artırıyor.
