İstanbul (AA)- Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, "Kabineyi oluştururken sayın Başbakan'ın 22 Temmuz seçimleri ardından Pazar gecesi yaptığı konuşmanın aynısını icraatlarında da bekliyoruz. Tıpkı sayın Gül gibi" dedi.
NTV/CNBC-e ortak yayınına katılan Yalçındağ, cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaptıkları uzlaşma çağrısıyla, Abdullah Gül'ün adaylığını kastetmediklerini belirtti.
Yalçındağ, bunun, Gül'ün yetersiz olduğu anlamına gelmediğini ifade ederek, Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı seçiminden dolayı krize sürüklenmesini istemediklerini, bu nedenle de uzlaşma dediklerini aktardı.
Yalçındağ, Gül'ün adaylık konuşmasındaki açıklamaları olumlu karşıladıklarını ve o konuşmaların takipçisi olacaklarını söyledi.
"Kabineyi oluştururken Sayın Başbakan'ın 22 Temmuz seçimleri ardından Pazar gecesi yaptığı konuşmanın aynısını icraatlarında da bekliyoruz" diyen Yalçındağ, "O konuşma bence iyi okunması gereken çok olumlu bir konuşmaydı. Şimdi kabine oluşurken de, tek renk tek ses üzerinde bir kabine oluşmayacağını, hatta bunun sadece kabinede değil, hükümette görev alacak diğer kişiler için de geçerli olacağını ümit ediyoruz" dedi.
Yalçındağ, yeni hükümetten en önemli beklentilerinin, hiç vakit kaybedilmeden, üzerinde anlaştıkları mikro reformların yerine getirilmesi olduğunu ifade etti.
Sosyal güvenlik reformunun öncelik taşıması gerektiğini kaydeden Yalçındağ, "Hükümet kurulur kurulmaz bir takvim açıklanması ve ilk 6 ayda bunların süratle yapılması, Türkiye ekonomisinde bir iyileşme, biraz daha güçlenme sağlayacaktır" dedi.
Toplumda yeni anayasa konusunda bir uzlaşma bulunduğu düşüncesinde olduğunu dile getiren Yalçındağ, şunları kaydetti:
"Önceliğimiz ekonomidir. Bence enerjimizi ekonomide yapmamız gerekenlere (yönlendirmeliyiz). Anayasa da eğer tartışılacaksa, bunun başlangıç noktası Atatürk ilke ve inkılapları olmamalıdır diye düşünüyorum."
Ekonomide en büyük sorunun, düşük kur nedeniyle artan ara malı ithalatıyla da ilişkili cari açık olduğunu belirten Yalçındağ, bunun çözümünün, verimlilik, teknoloji yatırımı, inovasyon ve Ar-Ge'de yoğunlaşmadan geçtiğini belirtti.