İzmir'in Buca İlçesi'nde oturan Perihan Nikbay, eşini iş kazasında kaybetti, mankenlik hayalleri kuran 19 yaşındaki oğlu Yasin Nikbay da, 10 ay önce spor salonunda kas geliştirmek için kullandığı haplardan yaşamını yitirdi. Perihan Nikbay, kanser hastası 19 yaşındaki kızı Dilek Nikbay'ı da, yaşamının baharında yitirdi. Bu acılardan geriye kalan 12 yaşındaki oğlu Yavuzcan için ayakta durmaya çalışacağını söyleyen Nikbay, "Oğlum ve babası aynı mezarda, kızım da onların yakınında, aynı mezarlıkta koyun koyuna yatıyorlar" dedi.
Buca'nın Şirinyer Semti'nde oturan, mutlu bir evliliği ve çocuklarıyla aile yaşamı olan Perihan Nikbay'ın hayatı, 2003 yılından sonra yaşadığı acılarla tam anlamıyla bir drama dönüştü. Perihan Nikbay'ın Menemen ilçesindeki bir fabrikada çalışan eşi Yavuz Nikbay, 2003 yılındaki iş kazası sonrasında hayatını kaybetti. Eşinin ölümüyle yıkılan Perihan Nikbay, geride kalan üç çocuğuyla hayat mücadelesi vermeye başladı. Eşinden kalan maaşla üç çocuğuyla geçinen ve onların eğitim almalarını sağlayan Perihan Nikbay, geçen 14 Mart'ta yeni bir acıyla sarsıldı.
MANKENLİK HAYALİ KURAN OĞLU ÖLDÜ
Perihan Nikbay'ın, kuaförde çalışan 19 yaşındaki oğlu Yasin Nikbay, girdiği seçmelerden başarılı çıkınca manken olmak için çalışmalara başladı. Spor salonuna gitmeye başlayan Yasin Nikbay bir yandan spor yaptı bir yandan da çalıştı. İşyerinde patronu, çalışma arkadaşları ve müşterilerin bulunduğu sırada 'Jamaika' olarak adlandırılan bonzai türü sentetik uyuşturucuyu kullanan Yasin Nikbay, fenalaştı. Kaldırıldığı özel hastanede 11 gün süren yaşam savaşını kaybetti. Ancak otopsi sonucunda annesinin de uyuşturucudan yaşamını yitirdiğini düşündüğü Yasin Nikbay'ın, kas yapmak için kullandığı haplardan dolayı hayatını kaybettiği ortaya çıktı.
ACISI BİTMEDİ
Oğlunun ölümüne neden olan kişilere karşı, başka gençlerin hayatının kararmaması için mücadele eden Perihan Nikbay, polis ve savcılıkta çalmadık kapı bırakmadı. Perihan Nikbay, bu mücadelesi sırasında bu kez de kızı Dilek Nikbay'ın sağlığıyla ilgili aldığı haberle yıkıldı. Doğumundan itibaren vücudunun sağ tarafında yumuşak doku tümürü bulunan Dilek Nikbay, sağlığına kavuşabilmek için 8 kez ameliyat geçirdi. Her seferinde alınan tümörler bir kez daha çıktı. Ancak son ameliyatın ardından sağlığına kavuşmaya başlayan ve test sonuçları iyi çıkan Dilek Nikbay için, ağabeyinin ölümünün ardından yapılan yeni tetkiklerde, sonuçlar iyi çıkmadı. Kanser olduğu anlaşılan tümörün, eskisi gibi yerinde kalmadığı bu kez akciğerine de yayıldığı belirlendi.
AYNI YAŞTA, AYNI HASTANEDE CAN VERDİLER
Evlat acısını bir kez daha yaşamak istemeyen Perihan Nikbay, kızının sağlığına kavuşması için gitmedik hastane bırakmadı. Kimseden para istemeyen, sadece kızının sağlığı için yardım çağrıları yapan Perihan Nikbay, bunlardan hiçbir sonuç elde edemedi. Son olarak kızının başında şiddetli ağrı hissettiğini söylemesinin ardından yatırıldığı hastanede kanserli hücrelerin, beynine de sıçradığı ortaya çıktı. Ağabeyinin 11 gün yaşam savaşı verdiği hastanede, bu kez Dilek Nikbay 20 gün hayata tutunmak için direndi. Hastalığıyla daha fazla savaşamayan Dilek Nikbay, ağabeyiyle aynı hastanede onun gibi 19 yaşına girdiği günlerde ve ondan 10 ay sonra hayatını kaybetti.
BABA VE İKİ ÇOCUĞU AYNI MEZARLIKTA
Ailesini ve yakınlarını büyük üzüntüye boğan Dilek Nikbay da, babası Yavuz Nikbay ve onun mezarının üzerine gömülen ağabeyi Yasin Nikbay'la aynı mezarlıkta son yolculuğuna uğurlandı. Dilek Nikbay, 12 yıl önce kaybettiği babası ile 10 ay önce yitirdiği ağabeyiyle artık aynı mezarlıkta yatmaya başladı. Bu kadar acının ardından geride kalan 12 yaşındaki oğlu Yavuzcan Nikbay için ayakta durmaya çalışacağını söyleyen Perihan Nikbay, "Yaşama nedenlerimi bir bir yitirdim. 10 ay içerisinde, önce zorluklarla büyüttüğüm oğlumu 19 yaşında kaybettim. Sonra kızımı ağabeyiyle aynı yaşta yitirdim. Oğlum, kızım, eşim şimdi koyun koyuna aynı mezarlıkta yatıyorlar. Oğlumun ölümüne neden olanların ardından hukuk mücadelesini sürdüreceğim. Elbette kızım gibi yardıma ihtiyacı olanlar için de elimden geleni yapacağım. Çünkü ben, beklediğim sağlık yardımlarını alamadım. İnsanlarımız duyarlı gibi davrandı ama hiçbir şey yapmadılar. Ama ben geride kalan kızım gibi hastalar için çalışacağım. Bir de tabi küçük oğlum var. Onun için de acımı içime gömüp ayakta kalmam lazım" dedi.
(DHA)