Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için Çerez Politikasındaki amaçlarla sınırlı olmak üzere çerez kullanmaktayız.

Detaylı Bilgi Kabul Et

HABER

Adım adım telekulak skandalı

Medya devi Rupert Murdoch'ın İngiltere'deki faaliyetlerini sarsan telekulak skandalının geçmişi 2005'e uzanıyor.

İngiltere'yi sarsan telekulak skandalı, sahibi olduğu medya devi News Corporation'ın İngiltere'nin en büyük uydu yayın platformu olan BSkyB'yi satın alma planlarını suya düşürdü.

2005 yılından bu yana konuşulan skandal, son haftalarda iyice büyüyünce, Murdoch'ın başkanı olduğu News Corporation, iddiaların odağındaki 168 yıllık News of the World gazetesini gözden çıkarıp kapatmıştı.

10 Temmuz'da yayın hayatına son veren gazetenin yıllar boyunca kraliyet ailesi üyelerinden siyasetçilere, sanatçılardan sporculara, savaşta ölen askerlerden cinayet kurbanlarının yakınlarına en az dört bin kişinin telefonlarını dinlediği öne sürülüyor.

Skandalın gelişimine ve gündeme getirdiği bazı soruların yanıtlarına aşağıda ulaşabilirsiniz.

Tartışma koparan ne?

Sansasyonel haberleri ve ifşa ettiği skandallar ile tanınan haftalık İngiliz gazetesi News of the World, bir süredir haber çıkarabilmek için toplumun yakından izlediği bazı kişilerin cep telefonu sesli mesaj kutularına girmekle suçlanıyordu.

Gazete yıllardır konuşulan iddiaları Nisan ayında doğruladı ve uygulamanın bir iki kişiyle sınırlı olmadığını itiraf etti.

2007 yılında Prens William'ın yardımcılarına bıraktığı mesajlara ulaşıldığı iddiaları nedeniyle, gazetenin eski kraliyet editörü Clive Goodman dört ay hapse mahkum edilmiş, özel dedektif Glenn Mulcaire ise altı ay hapis cezası almıştı.

Haftalık tirajı 2 milyon 800 bin olan gazete, iddiaların iyice genişlemesi üzerine 10 Temmuz 2011'de 168 yıllık yayın hayatına son verdi.

Gazete, 1969'dan bu yana Rupert Murdoch'a ait News Corporation'ın İngiltere'deki yazılı basın kolu News International bünyesindeydi.

Kimler hedef alındı?

Polisin elinde yaklaşık dört bin kişilik bir liste olduğu bildiriliyor.

Bu kişiler arasında kraliyet ailesi ve yakın çevrelerinin yanı sıra, oyuncu Hugh Grant, Sienna Miller ve Gwyneth Paltrow, siyasetçiler George Galloway, eski Başbakan yardımcısı John Prescott, Londra Belediye Başkanı Boris Johnson, spor dünyasından Paul Gascoigne ve Andy Gray'in olduğu düşünülüyor.

Kaçırılıp öldürülen ortaokul öğrencisi Milly Dowler ile, yine cinayete kurban giden Holly Wells ve Jessica Chapman adlı çocukların anne babaları; görev sırasında ölen İngiliz askerlerinin yakınları ve 7 Temmuz Londra saldırısında ölenlerin yakınlarının da hedef alındığı tahmin ediliyor.

Bu iddiaların bir bölümü mahkemeye de geldi.

Sienna Miller 100 bin sterlin, Andy Gray 20 bin sterlin tazminat kazandı. Halkla İlişkiler ajansı yöneticisi Max Clifford'ın ise 700 bin sterlinlik bir anlaşmaya vardığı bildiriliyor.

Telefonlara nasıl girildi?

Cep telefonlarına üretimde 1234, 0000 veya 3333 gibi bir PIN numarası atanıyor.

Kullanıcıların bu numarayı değiştireceği varsayılıyor, ancak pek çokları bunu yapmıyor.

Bulvar gazetelerinde çalışan bazı muhabirler ve özel dedektifler bir kişinin telefon numarasını çevirip yanıt alamaz ve telefon mesaj kutusuna düşerse, genel bir PIN numarası girerek kişinin mesajlarına ulaşıp bunları dinleyebiliyor.

Soruşturma süreci neden bu kadar tartışmalı geçti?

Tartışmaların nedeni, iddiaların tekrar tekrar gündeme gelmesine rağmen, sonuç alıcı bir adım atılmamış olması.

İddialar ilk olarak 2005 yılında Prens William'ın dizinden yaralandığı haberlerinin gazeteye sızması ile gündeme geldi. Saray yetkilileri polise başvurdu.

Olaya adı karışan muhabir ve dedektif hapis cezaları aldı, ancak uygulamanın gazete geneline yayılmadığı sonucuna varıldı.

Gazete yetkilileri de hüküm giyen Clive Goodman'ın münferit hareket ettiğini, başıbozuk davrandığını ifade etti.

Yine de gazetenin o sıradaki genel yayın yönetmeni Andy Coulson, olaydan haberdar olmadığını vurgulamakla birlikte, görevinden istifa etti.

Ancak şimdi cep telefonu mesajlarını dinleme uygulamasının daha da gerilere, 2000 yılına dek gittiği tahmin ediliyor.

Gazetenin 2000-2003 arasındaki genel yayın yönetmeni Rebekah Brooks şimdi grubun İngiltere'deki basın kolu News International'ın başında.

Halefi Andy Coulson ise bir kaç ay öncesine dek Başbakan David Cameron'ın basın danışmanıydı.

2007 ve 2009'da Futbol dünyasından aralarında Gordon Taylor'ın da olduğu üç kişiye telefonlarının dinlendiği iddialarını mahkemeye taşımamak için 1 milyon sterlini bulan ödemeler yapıldığı gündeme geldi.

News of the World iddiaları yalanlarken, Londra polisinin en üst düzey yetkililerinden John Yates, "en deneyimli dedektiflerin son derece titiz araştırmaları sonucunda" bu konuda yeni bir soruşturmaya gerek olmadığını söyledi.

Başta Guardian olmak üzere gazetelerin haberi kovalamaya devam etmesine rağmen, polis ancak geçen yıl Eylül'de soruşturmayı yeniden açtı.

Skandala adı karışan bazı yıldızlar Haziran ayında tazminat alırken, suç ya da saldırı mağduru ve kurbanı olan kişilerin, ölen askerlerin yakınlarının da cep telefonlarına girildiğinin anlaşılması kamuoyunun büyük tepkisini çekti.

News International tepkiler üzerine News of The World gazetesinin yayınlarına son verdi.

News Corp grubu ise BSkyB'yi satın alma girişimlerinden vazgeçti.

Polisle ilgili suçlamalar nedir?

BBC'nin edindiği bilgiye göre News International grubu, 2007 yılında polise bilgi karşılığı rüşvet ödendiğini gösteren elektronik postalar buldu.

Ancak adli suç teşkil ettiği söylenen bu kanıtlar, 2011 yılı Haziran ayına kadar Londra Emniyeti'ne teslim edilmedi.

BBC ekonomi editörü Robert Peston'ın edindiği bilgiye göre e-postalar, 2003 - 2007 yılları arasında News of the World'un genel yayın yönetmeni olan Andy Coulson'un bazı haberlerde yardımcı olmaları karşılığı polise ödeme yapılmasına onay verdiğini gösteriyor.

Aynı e-postalar telefon dinleme faaliyetinin münferit bir eylem olmadığını da ortaya koyuyor.

Şirket şimdi polisle tam bir işbirliği içinde olduklarını kaydediyor.

Telekulak uygulamasının poliste nerelere vardığı da tartışma konusu.

Polis yetkililerinden John Yates, kendi mesajlarına da ulaşıldığına 'yüzde 99 emin' olduğunu söylüyor. Ancak bunun kendisinin gözünü korkutmadığını savunuyor.

İlk telekulak soruşturmasını yürüten Andy Hayman'ın ise görevden ayrıldığında Murdoch grubu bünyesinde yazarlığa başlaması eleştirildi.

En Çok Aranan Haberler