13-18 yaş arası 20 gençten oluşan Afgan Hayalperestler lakaplı kadın robot takımı, bilime pek önem vermeyen, kadınlara ise daha da az önem veren Afganistan'daki kadınlar için bir umut ışığıydı.
Fakat 15 Ağustos'ta Taliban'ın hızla iktidarı ele geçirmesi bütün başarılarını tehlikeye attı.
Afganistan'daki binlerce kişi gibi Afgan Hayalperestler'in bir kısmı da, Taliban'ın şiddetinden korktukları için zor bir karar alarak ülkelerini terk etti.
Ekibin kurucusu olan altı kadın, Fatma Karderyan, Lida Azizi, Kevser Ruşen, Meryem Ruşen ve Saghar Salihi bir dünya bürokratik işlemin ardından altı ayrı ülkeden geçip Meksika'dan geçici sığınma izni aldı.
Önümüzdeki günlerde Meksika ve diğer Latin Amerika ülkelerine çok sayıda Afgan sığınmacı ulaşmış olacak.
Ekibin ülkeye gelişinin ardından bir açıklama yapan Meksika Dışişleri Bakanı Marcelo Ebrard "Onlar Afganistan'daki robot ekibinin bir parçası ve bir hayalleri var: Toplumsal cinsiyet eşitliğinin olduğu bir dünya. Hoş geldiniz" dedi
Meksika hükümeti ekibe insani vize verdi. Bu vize türüyle ülkede altı ay bulunabilecekler. Vizenin uzatılma ihtimali de var.
Bu süreçte çeşitli kuruluşların yardımları sayesinde kendilerine barınmaları için ev ve beslenmeleri için gıda da verilecek.
Ülkedeki insan hakları örgütleri bir yandan bu gelişmeyi mutlulukla karşılarken diğer yandan Meksika-ABD sınırındaki göçmenlere yapılan muameleyle farkına dikkat çekti.
O bölgedeki göçmenlerin bir kısmı kötü muamele, istismar ve şiddete maruz bırakıldıklarını söylerken bir kısmı da ülkelerine geri gönderiliyor.
Bu ekip dört yıl önce Digital Citizen Fund adlı sivil toplum örgütünü yöneten teknoloji girişimcisi Rüya Mahbub tarafından kuruldu.
ABD merkezli bu sivil toplum örgütü gelişmekte olan ülkelerdeki kadınların teknolojiye erişimini kolaylaştırmayı ve onlara bilim, mühendislik, robot bilimi ve matematik öğretmeyi hedefliyor.
Afganistan'daki projenin merkezi ülkenin batısındaki Herat kentiydi. Projeyle birlikte bir zamanlar kadınların rolünün yalnızca evle sınırlandırıldığı ülkede kadınların toplumdaki gücünü artırmak ve bilime yönelik ilgiyi artırmak da amaçlanıyordu.
Takım kurulduktan kısa bir süre sonra, 2017'de ABD'de Uluslararası Robot Şampiyonası Özel Ödülü'nü kazanınca gençler uluslararası toplumun da ilgisini çekmeye başladı.
Bu ödül pek çok kişi için sürpriz olmuştu. Bunun nedeni yalnızca kadınların temel haklardan mahrum bırakıldığı bir ülkeden geliyor olmaları değildi. ABD'ye ulaşmak için gösterdikleri çaba da ABD'deki insanların onların azmine hayranlık duymasını sağlamıştı.
Turnuvaya Afganistan'dan kabul edilen ilk grup olma başarısını gösterdikten sonra vize işlemleri için evlerinden 800 kilometre ötedeki Kabil'de bulunan ABD Büyükelçiliği'ne gittiler.
Vize başvuruları reddedildi.
Tekrar başvurdular.
O da reddedildi.
Seyahatleri yalnızca dönemin ABD Başkanı Donal Trump'ın özel davetiyle mümkün oldu.
Ama vize almak aşmaları gereken zorlukların yalnıza bir kısmıydı.
Washington DC'ye uçuşlarından kısa bir süre önce Afgan hükümeti, yarışmada kullanmayı planladıkları malzemelere el koydu.
Washington'a ulaştıklarında, daha ödül kazanmadan bile, aştıkları bu zorluklar nedeniyle ülke basının ilgisini çekmişlerdi.
ABD'nin yanı sıra Afganistan'da da popülerlikleri arttı.
Geçen yıl Covid-19 pandemisi başladığında bir grup doktor, mühendis ve akademisyen ile bir araya gelerek ne yapabilecekleri üzerine kafa yordular.
Herat kentinde solunum cihazı eksikliği yaşanıyordu.
Ekip, Massachusetts Institute of Technology (MIT) mühendislerinin bir solunum cihazı tasarımını, otomobil yedek parçaları kullanarak hayata geçirmeye karar verdi.
ABD'li uzmanlardan prototiplerini kullanmak için izin aldıktan sonra kollarını sıvadılar.
Ekibin büyük bir kısmı Ramazan ayı boyunca oruç tutarken çalışmaya devam etti.
Sosyal mesafe kuralları nedeniyle birbirlerinden ayrı bir şekilde çalışmaları gerekiyordu.
Bazıları yalnızca her birinin geliştirdiği parçanın bir araya getirileceği zaman birbirlerini gördü.
Bazıları da Covid-19'a yakalandı.
Hem ülkelerinde hem de uluslararası alanda tanınırlığı artan ekip üyelerinin çoğu, 2001'de ABD'nin Afganistan'a müdahalesinden sonra doğmuştu.
Taliban'ın tekrar iktidarı ele geçirmesiyle hedef haline gelmekten korktular.
Ülkeyi terk etmek için yaptıkları birkaç başarısız girişimin ardından ekibin dokuz üyesi Digital Citizen Fund'ın yardımıyla Katar'a uçtu.
BBC'ye konuşan Digital Citizen Fund Yönetim Kurulu Üyesi Elizabeth Schaeffer, "Kabil'in düşeceğini duyduğumuzda Katar Dışişleri Bakanlığı ile iletişime geçerek onları derhal ülke dışına çıkarmak için vize işlemlerini başlattık" dedi.
Gençler Katar'a ulaştıklarında Meksika'nın sığınma taleplerini kabul ettiklerini öğrendi.
Başkent Meksiko'ya uçtuktan sonra bir basın toplantısı düzenleyen gençler "Yalnızca hayatlarımızı değil, aynı zamanda gerçekleştirmeye çalıştığımız hayallerimizi de kurtardınız" ifadelerini kullandı.
Taliban'ın dönüşüyle ülkelerindeki durumun aleyhlerine döndüğünü, Taliban'ın şeriat yorumuyla yönetilen ülkede bilim üzerine çalışma yapmalarının çok zor olacağını belirten gençler "O rejimde kızlar büyük zorluklar yaşayacak, bu yüzden burada olduğumuz için minnettarız" dedi ve ekledi:
"Hikayemiz Taliban nedeniyle kötü bir sonla bitmeyecek."
Uluslararası basında çıkan haberlere göre kızlar şimdiden ABD'de bulunan birden fazla üniversiteden burs teklifi almış durumda.