ANKARA (İHA) - DYP Genel Başkanı Ağar yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ulusa sesleniş konuşmasının, halkın gerçekliğine dokunmayan, iktidarın kendisine yaptığı bir program olduğunu bildirdi.
Başbakan Erdoğan'ın ulusa sesleniş konuşmasında öncekilerin kötülüğü kendilerinin iyiliği üzerine bildik üslupta bir konuşma yaptığına dikkat çeken Ağar, üçüncü yılındaki bir iktidarın hala geçmişi kötülemeden medet umması ve millete "elinizdekine razı olun" demesinin ayıp ve günah olduğunu belirtti.
Bir iktidarın ne yapıp ettiğinin, seçim meydanlarındaki vaatleriyle icraatlarının karşılaştırılmasından çıkartılabileceğini ifade eden Ağar, oturdukları iktidar koltuğunda yarattıkları büyük umutların altında kalan, tüm sözlerini tekzip eden, ulusun karşısına bile çıkmaya yüzü olmayan bu iktidarın son teselli sığınağının demagoji olduğunu kaydetti.
İktidarın ekonomide övündüğü tablonun, millet adına yokluk, mahrumiyet, işsizlik ve tüm dengelerin alt üst olduğu bir tablo olduğunu öne süren Ağar, Türkiye'nin borçlarının bu iktidar döneminde yüzde 50'den fazla arttığını, kendi yaptıkları hesaba göre Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 63'ü dedikleri borç oranını yine aynı hesaba göre yüzde 40'lardan bu orana taşıdıklarını bildirdi. Kriz zamanında bile yüzde 6.5 olan işsizlik oranının, resmi rakamlara göre yüzde 11.5 olduğuna işaret eden Ağar, son 1 yıl içindeki artışın yüzde 1.2 olduğunu ifade etti.
Yüzde 9.9 olarak açıklanan büyümenin sıcak paranın yarattığı sahte bir büyüme olduğunu da savunan Ağar, böyle bir büyüme iddiasına rağmen işsizliğin dramatik artışının hangi mucizevi ekonomi aklıyla açıklanacağını sordu. 50 milyar doları bulan sıcak paranın döviz üzerindeki baskısını ve doların kriz döneminin yarı fiyatına düşmüş olmasını göz ardı ederek milli gelirin arttığının ifade edilmesinin ucuz bir propaganda olduğunu kaydeden Ağar açıklamasında şöyle dedi:
"Her gün yaptığı zamlarla yetmiş milyonu bir avuç faizci adına çalışan kölelere dönüştüren, haftada bir milyar dolar kaynağı bu kesimlere aktaran iktidar, 'ülke iyidir' sözünü hangi yüzle kime söylemektedir? AB ile ilişkilerdeki beceriksizlikleri, dayatmalara boyun eğişi müzakere sürecinin zorlukları diyerek millete kabul ettirmeye çalışmak kirli bir politikadan başka ne olabilir ki? Bu iktidarın beceriksizliğini, iş bilmezliğini, ülke geleceğini karartan icraatlarını lafla ortadan kaldırmak mümkün değildir. Bir iktidarın, gerçek durumla ülkeye ilişkin anlatımının bu ölçüde farklılaşması onun artık yolun sonuna geldiğini gösterir. Bu iktidarın işi bitmiştir. Millet, kendi hesabıyla iktidar hesapları arasındaki derin farkı seçim sandığında bu iktidara ödettirecektir."