DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, cumhurbaşkanlığı konusunda uzlaşma turuna çıkan Başbakan Recep Tayip Erdoğan'a CHP ile de görüşmesini önerirken, Erdoğan gitmeyeceğini açıkladı.
Ağar, ANAVATAN Lideri Erkan Mumcu ile görüştüğünü açıklayarak iki partinin cumhurbaşkanlığı sürecinde istişare içinde olma konusunda mutabık kaldığını bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ele alındığı Başbakan Recep Tayip Erdoğan Erdoğan-Ağar görüşmesi 45 dakika sürdü. Görüşmeye Erdoğan dışında Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AKP Genel Başkan Yardımcıları Dengir Mir Mehmet Fırat, Hayati Yazıcı, ve Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, DYP'den ise Genel Başkan Yardımcıları Nevzat Ercan, Celal Adan, Saffet Arıkan Bedük ve Genel Muhasip Bahattin Şeker katıldı.
Ağar: "somutlaşmış bir isim olmadığını söyledi"
Başbakan Erdoğan ve Ağar, görüşmenin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi. Ağar, görüşmede cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ele alındığını belirterek, "Meseleyi aday bazında, isim bazına indirgemeksizin genel çerçeve üzerinde bir konuşma yaptık" dedi. DYP'nin demokratik misyonun takipçisi olarak Türkiye'nin "demokrasi vazgeçilmez zemininde" sağlıklı yürüyüşünden yana olduğunu anlatan Ağar, "Türkiye'de her şeyin hukuk ve demokrasi içinde çözümlenmesi bizim temel meselemizdir" dedi.
Ağar, "Şu an itibariyle kendilerinin aday belirleme konusunda süreci devam ettirdiklerini, bu konuda somutlaşmış bir isim olmadığını bize belirttiler" derken, ortada bir teklif olmadığı için DYP GİK'i toplayıp değerlendirme yapma imkanı olmadığını kaydetti.
Ağar: CHP ile görüş...
Ağar, Erdoğan'a "Birtakım günül kırıklıkları ortada, bizim siyasette arzu ettiğimiz medeni üslubun muhafaza edilmesidir. Milletimiz huzur ve diyalogdan yanadır. Kavgadan yana olmadığı açıkça ortadadır. Kendilerinin ifade ettiği şartlara göre Anamuhalefet partisini de ziyaretlerinin yararlı olacağını" ifade ettiklerini anlattı.
Mumcu ile Köşk'te ortak hareket
Ağar, dün Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu ile görüştüğünü açıklayarak, "Bu cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde istişare içinde olmak konusunda mutabık kaldık" dedi. 367 tartışmalarına gönderme yapan ve "bizim için demokraside hesaplaşma yeri sandıktır" diyen Ağar, ancak mahkemeye gitmenin de herkesin hukuki hakkı olduğunu söyledi.
Erdoğan: "Aday henüz söz konusu değil"
Başbakan Recep Tayip Erdoğan da yaptığı açıklamada cumhurbaşkanlığı sürecine yönelik olarak DYP'yi ziyaret ettiğini vurguladı. Süreci birlikte değerlendirme fırsatını bulduklarını anlatan Erdoğan, "Burada özellikle demokratik parlamenter sistem içerisinde bugüne kadar 10 cumhurbaşkanlığı seçimi yaşadık. Şu anda 11'cisini yaşayacağız. Tabi ki bu 10 cumhurbaşkanlığı seçimi hangi anlayışla yapılmışsa, anayasamızın amir hükümleri neyse çok, açık net, kurallar neyse şüphesiz ki bundan sonraki süreçte de aynı şekilde devamı bizim de talebimiz olduğu gibi ben sayın Genel Başkan'da da bu işin hukuku, çerçevesi açısından aynı kanaatleri paylaştığını gördüm" dedi.
"Henüz adaylığını açıklayan yahut partimizin açıklamış olduğu bir aday henüz söz konusu değil" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
Erdoğan: "Hakaret gördüm, CHP'ye gidemem"
"Ama şu ana kadar şahsımla ilgili olarak tabi yapılan birçok eleştiri demiyorum buna dikkat edelim, hakaretler, saldırılar ve bu yana yönelik olarak yapılan birçok gösteriler, toplantılar filan bunları da ben şu ana kadar büyük bir sabır içinde göğüslemeye devam ettim. Fakat ana muhalefet partisine yönelik olarak, bir genel başkan olarak gidemeyeceğimi söylememin tek sebebi aldığım hakaretlerdir, kapatılan kapılardır. Eleştiriye her zaman saygım var, ama hakaretler olduğu zaman demokratik parlamenter sistem hiçbir zaman hakaretlere cevaz vermez.
Erdoğan: "Kişileri tabulaştırma anlayışını savunmuyoruz"
Herkesin özgürlük alanı da bir yere kadardır. Çünkü o bir yerden sonra bir başkasının özgürlük alanı başlar. Bu kurumlar için de böyledir. Ben aynı zamanda kurumların mutabakatını da benimseyen insanım aynı zamanda. Yani kişileri tapulaştırma anlayışını savunan bir parti değiliz. Tam aksine ilkeleri savunan bir parti durumundayız. Bunun içinde bu yolculuğumuzu kararlılıkla sürdürüyoruz.
Arkadaşlarımızla bütün bu müzakereler, ziyaretler, iştişarelerden sonra MKYK ile de görüşmelerimizi yaptıktan sonra zaten aday veya adaylar noktasında somut neticeler çıkacaktır. Bu süreci partili üst düzey yönetici arkadaşlarımız olarak DYP gerek genel başkan, gerekse diğer arkadaşlarla da görüşerek devam ettirmenin demokrasimiz açısından faydalı olacağına inanıyorum. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum."
Erdoğan'ın 367 değerlendirmesi: Anayasa açık
Başbakan Recep Tayip Erdoğan ile DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, DYP Genel Merkezi'ndeki ziyaret sonrası düzenledikleri basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, DYP'yi ilk kez ziyaret ettiğinin anımsatılıp "Bu ziyaret uzlaşma kültürünün bir sonucu mu yoksa 367 endişesinden mi kaynaklanıyor" sorusunu yanıtlarken, uzlaşma kültürü kavramının "sevimli" bir ifade olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
"Şimdi parlamentoda uzlaşma arayalım deniliyor da, yani şimdi her konuda uzlaşma diye bir şey olmaz. Öyle konular vardır ki ben farklı düşünürüm, diğer siyasi parti farklı düşünür. Zaten bu farklılıklar olmamış olsaydı, çok partili bir demokratik parlamenter sistem olmazdı. Uzlaşmayı da burada iyi tanımlamamız gerekiyor. Biz bunu uzlaşmadan öte uyum diyelim. Yani buramızdaki düşünce alışverişi olarak değerlendirelim. Bu bir düşünce alışverişimizin gereğidir. Bugüne kadar DYP Genel Merkezi'ni ziyaret edip etmemem bu vesileler konusudur. Biz her zaman zaten ikili görüşmelerimizi yapıyoruz, çeşitli zeminlerde bir araya geliyoruz, görüşüyoruz."
Başbakan Erdoğan, 367 konusunda bir kriz yaşanmaması için Ağar'dan oylama sırasında genel kurulda bulunmasını isteyip istemediği sorusuna ise Anayasa'nın 96 ve 102'nci maddelerinin çok açık olduğunu söyledi. Erdoğan, "Kaldı ki ben sayın Genel Başkan'a haddi tecavüz ederek böyle bir şeyi söyleyemem. Zira demokratik parlamenter sistemin birer mensubu olarak hepimiz zaten az önce kendileri de ifade ettiler, ‘hukuk çerçevesi içerisinde ne yapılması gerekiyorsa biz bunu yaparız. Biz mahkemelerde böyle bir arayış içine girmeyiz, aranacak şey sandıktadır' dediler" şeklinde konuştu. Erdoğan, sandığın süresinin yaklaştığını 5-6 ay sonra sandıkların kurulacağını belirtirken, "Meydanlarda zaten hep birlikte konuşacağız. Televizyonlarda konuşacağız, her yerde bunlar olacak. Ama cumhurbaşkanlığı seçimini bundan tefrik ederek halkımızı huzursuz etmeden, piyasaları huzursuz etmeden, ülkemizin yarınlarını düşünerek bu adımı atmak çok çok isabetli olur diye düşünüyorum. Bu düşüncelerimi de sayın Genel Başkan'la paylaşmış bulunuyorum." dedi.
Ağar, Erdoğan'ın böyle bir talebi olmasa da 4 milletvekilinin oylamaya katılması yönünde bir karar alıp olmayacakları sorusuna "Bu konuda herhangi bir talep vaki olmadı. Ancak biz demokrasi ve hukuk planındaki sağlam duruşumuzu muhafaza ederiz, muhalefet adabının ne olduğunu da biliriz biz" demekle yetindi. Ağar, görüşmenin ardından Başbakan Erdoğan'ı genel merkez çıkışına kadar uğurladı.
ANKA