HABER

AK Parti MKYK toplantısı

Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ünal: (1) "Grup başkanvekilliği soytarılık yapma yeri değildir, bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanına parmak sallama yeri değildir" - "(CHP Grup Başkanvekili Özel) Cumhurbaşkanımıza parmak sallayanlar şunu çok iyi bilsinler ki biz, iktidar sorumluluğumuz olduğu için 'Aman Meclis çalışsın, istikrar bozulmasın, başka ülkelerin büyükelçilerinin önünde Meclisin mehabetine zarar gelmesin' diye susuyorsak, bunu birileri bir zaaf ya da zayıflık zannetmesin. Böyle bir terbiyesizlik, edepsizlik, böyle bir hadsizlik olamaz" - "Herkese parmağına sahip çıkmasını öneriyoruz ve biliyoruz ki o parmağın arkasındaki irade o parmağın sahibine ait değildir" - "(Kılıçdaroğlu) Bugün kalkmış Hazreti Musa olmaktan bahsediyor, bizi 'firavun' diye nitelendiriyor. Firavunu bilmez, Musa'yı bilmez, Musa olmak ne demektir bunu bilmez. Kendisinden Musa olmaz, kendisinden firavun da olmaz. Çünkü firavun da bir şahsiyettir. Kendisinden olsa olsa Musa'nın kavmine ihanet eden Samira olur"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, "Grup başkanvekilliği soytarılık yapma yeri değildir, bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanına parmak sallama yeri değildir." dedi.

Ünal, AK Parti Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Toplantısı devam ederken düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklama ve değerlendirmelerinden sonra Seçim İşleri Başkanlığının sunum ve önerilerinin karar altına alındığı toplantıda kampanya süreciyle ilgili bir sunumun yapıldığını ifade eden Ünal, TBMM parti grubu çalışmaları ile ilgili bir sunumla toplantının sona ereceğini aktardı.

Ünal, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 24 Haziran erken seçim tarihini ilan etmesiyle ülkenin önünde yeni bir dönemin kapılarının açıldığına dikkati çekti. Yüksek Seçim Kurulunun da seçim takvimini oluşturmaya başladığını hatırlatan Ünal, dün yapılan MYK toplantısında partinin yürüteceği çalışmaları gözden geçirdiklerini, MKYK'da bunları ana hatlarıyla paylaştıklarını anlattı.

Ünal, erken seçim tarihinin belli olmasıyla, muhalefet cenahında Türk siyasetinin tüm hastalıklarının birer birer nüksetmeye başladığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Maalesef dünkü 23 Nisan özel oturumu bu bakımdan tam bir ibretlik durum oluşturdu. Özellikle bu 23 Nisan özel oturumunda yabancı misyon şeflerinin ve büyükelçilerin önünde TBMM'nin mehabetine uygun olmayan bir dil ve üslubu Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı'nın kullanması son derece üzücü olmuştur.

TBMM'nin 20 Temmuz'da aldığı kararı, TBMM'nin çatısı altında konuşan bir Genel Başkan'ın 'sivil darbe' olarak nitelendirmesi, diğer taraftan da TBMM'yi hedef alan bir işgal ve darbe girişimini bombalayı 'kontrollü darbe' olarak nitelendirmesi zaten her şeyi özetleyen bir durum."

"Şunun da bilinmesini isteriz ki grup başkanvekilliği soytarılık yapma yeri değildir. Grup başkanvekilliği bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanına parmak sallama yeri değildir." ifadesini kullanan Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her şeyden önce bir siyasi hareketin liderine, bu milletin yüzde 52 oyla seçtiği Cumhurbaşkanına birilerinin parmak sallama hakkı da yoktur, haddi de yoktur. Buradan açık bir şekilde, herkese o parmağa sahip çıkmasını, herkesin kendi parmağına sahip çıkmasını buradan öneriyoruz. Ve şunu da biliyoruz ki o parmağın arkasındaki irade, o parmağın sahibine ait değildir. O güç de o parmağın sahibine ait değildir. Kime yaslanarak o parmağı salladıklarını biz çok iyi biliyoruz.

O sallanan parmak, 'bu aziz millete sallanmış' demektir. Bu devletin başkanı olarak Anayasamızın nitelendirdiği Cumhurbaşkanımıza parmak sallayanlar şunu çok iyi bilsinler ki eğer biz iktidar sorumluluğumuz olduğu için 'Aman Meclis çalışsın, aman istikrar bozulmasın, aman başka ülkelerin büyükelçilerinin önünde Meclis'in mehabetine zarar gelmesin' diye susuyorsak, bunu birileri bir zaaf ya da zayıflık zannetmesinler. Böyle bir terbiyesizlik, edepsizlik, hadsizlik olamaz. Bunu asla kabul etmeyiz."

- "Firavunu bilmez, Musa'yı bilmez"

Ünal, "Ana Muhalefet Partisi'nin Genel Başkanı, her zaman olduğu gibi, biliyorsunuz öyle bir siyasi profil var ki karşımızda kasetle gelmiş, kayıkçı, yalan söylemekten hiçbir şekilde imtina etmeyen bir profille karşı karşıyayız." diyerek, şöyle devam etti:

"Bugün kalkmış Hazreti Musa olmaktan bahsediyor, bizi 'Firavun' diye nitelendiriyor. Firavunu bilmez, Musa'yı bilmez. Musa olmak ne demektir, bunu bilmez. Kendisinden Musa olmaz, kendisinden firavun da olmaz. Çünkü firavun da bir şahsiyettir. Kendisinden olsa olsa Musa'nın kavmine ihanet eden Samira olur. Kendisinden olsa olsa kavmine ihanet eden ve kavmine ihanetin simgesi olarak buzağı yapan bir Samira çıkar.

Biz, hiçbir zaman kavmimize ihanete etmedik, buzağıya tapmadık. Biz, Musa'yı da biliriz, firavunu da biliriz, Samira'yı da biliriz, lideri de biliriz, sadakati de biliriz, lidere gösterilen ve liderle yapılan istişarenin onların anladığı şekilde bir teslim olmak değil, aynı istikamete, derde, davaya talip olanların ve aynı yolda yürüyenlerin yol arkadaşlığı anlamına geldiğini biliriz. Ama onlar yol arkadaşlığını da bilmezler. Dolayısıyla bunların bizimle ilgili konuşmaya başladıklarında öncelikli olarak kendilerinin farkında olmaları gerekiyor."

- "Eğer birileri bu kayığa binmek istiyorsa..."

Kılıçdaroğlu'nun, bugün "faiz, tefecilik, İngiltere'de faiz lobilerine verilen faizlerden" bahsettiğini anımsatan Ünal, "Ben ona şunu hatırlatacağım tekrardan, çünkü sürekli aynı yalanları tekrar etmekten herhangi bir şekilde vazgeçmiyor. Bundan dolayı da herhangi bir rahatsızlık hissetmiyor." dedi.

AK Parti iktidara geldiğinde toplanan her 100 liralık verginin 86 lirasının faize gittiğini hatırlatan Ünal, şimdi ise 12 liranın faize gittiğini, bunu daha da aşağı çekeceklerine işaret etti.

Kılıçdaroğlu'nun yaptığı işlere baktıklarında kendilerinin değerlendirme yapabilecekleri bir hususun olmadığını vurgulayan Ünal, şunları kaydetti:

"Yani 'ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde'. Bunun eseri var mı? Var. Ne var? SSK. Bir rakam paylaşıyım. SSK Genel Müdürlüğü döneminde insanlar hastaneye girmek için 25 bin lira ödeyip galoş alıyorlardı. Niye 25 bin liraydı? Çünkü henüz biz iktidar olmamıştık ve liradan altı sıfır atılmamıştı.

Bu 25 bin liradan yola çıkarak, onların döneminde bunun genel müdür olduğu dönemde faizlerin nerede olduğunu, enflasyonun nerede olduğunu...Şimdi o dönemde durum buyken şimdi kalkmış utanmadan, sıkılmadan bizim dönemimizi 'faizcilikle' itham ediyor ki, bu da kabul edilebilir bir şey değil. Dolayısıyla kasetle gelen, 15 Temmuz kaçkını ve her seçimde millet tarafından yenilgiye uğratılmış, hiçbir kişisel başarı hikayesi olmayan birisinin kayığından bahsediyoruz. Eğer birileri bu kayığa binmek istiyorsa onlara da ayrıca hayırlı olsun diyoruz."

Kılıçdaroğlu'nun "Kuvayımilliyeci" olmakla övündüğüne işaret eden Ünal, "Kuvayımilliyecilerin ruhu, onların aidiyeti, bu millete duydukları sadakat, cesareti, iradesinin gramı acaba sende var mı? Senin ne CHP ile ne Mustafa Kemal Atatürk ile ne de bu ülkenin değerleriyle uzaktan yakından bir ilgin kalmamıştır." değerlendirmesinde bulundu.

(Sürecek)

En Çok Aranan Haberler