ANKARA (ANKA) -Harita ve Kadastro Mühendisleri İstanbul Şubesi, AKP'nin imar ve ruhsat yetkisini belediyelerden almak için Meclis'e sunduğu kanun teklifinin, seçimde kazanılamayan kıyı belediyelerini cezalandırma amacı taşıdığını bildirdi.
AKP, Meclis Başkanlığı'na sunulan kanun teklifiyle imar ve ruhsat yetkisini kıyı belediyelerinden almak için harekete geçerken Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi yaptığı yazılı açıklamada, gündeme getirilen teklife tepki gösterdi. AKP iktidarının 2985 Sayılı Toplu Konut Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi ile TOKİ'nin zaten ‘devlet içinde devlet' olan konumunu daha da güçlendirmeyi planladığı ve kıyı belediyelerinin cezalandırılmak istendiği belirtilen açıklamada, "17 Mart 1984 tarihinde yürürlüğe giren 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu'nda bugüne değin 20 kez değişiklik yapılmıştır. Bu değişikliklerden 11 tanesi 2002'den sonra, yani AKP'nin iktidar olduğu yıldan sonra yapılmıştır. 17 Nisan 1990 tarihinde yürürlüğe giren 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nda ise bugüne değin 5 değişiklik yapılmış, bunun 4'ü 2002'den sonra, AKP iktidarı sırasında gerçekleşmiştir. 16 Mart 1982 tarihinde yürürlüğe giren 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ise, bugüne değin 14 kez değiştirilmiş, bu değişikliklerin 7 tanesi 2002'den sonra yapılmıştır. " denildi. Kanun teklifinin "torba kanun teklifi" niteliğinde olduğuna dikkat çekilen açıklamada, hem Toplu Konut Kanunu'nda hem de Turizmi Teşvik Kanunu'nda yapılmak istenen değişikliklerle kıyı alanlarındaki 'parselasyon ve ruhsat' yetkisinin yerel yönetimlerden alınarak Bakanlığa devredildiği ve bu şekilde yetkilerin yerelleşeceği yerde merkezileştiği kaydedildi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
"Yasa teklifinde, ‘ruhsatlandırma işlemleri' şeklinde yanlış anlamaya elverişli bir deyim de kullanılmaktadır. Bu ‘ruhsatlandırma', ‘yapı ruhsatı' ve ardından verilen ‘yapı kullanma izin'lerinden hangisi için kullanılmaktadır? Eğer her ikisi için de kullanılıyorsa neden yanlış deyimlere yer verilerek baştan büyük bir karmaşa yaratılmaktadır?
Yapı ruhsatı ardından projelerine aykırı yapılacak inşaatları kim kontrol edecek ve durduracaktır? İmara aykırı yapılaşmalar konusunda kim yetkili olacaktır? Bu önemli konularda büyük bir belirsizlik yaratılmaktadır ve imarda oluşturulan çok başlı sürecin yol açacağı yetki karmaşası, ülkemizin en büyük zenginlikleri arasındaki kıyılarımızın tümden ve kısa sürede elden çıkmasına ve betonlaşmasına neden olacaktır. Bu gelişmeler çok tehlikeli bir sürecin başlamakta olduğunun işaretleridir. AKP iktidarının, geçmiş yıllarda ANAP iktidarının giderayak yaptığı düzenlemelerle büyük bir yağma ve karmaşaya neden olan uygulamalarını yinelediği görülmektedir."
"DİKENSİZ GÜL BAHÇESİ YARATILMAK İSTENİYOR"
Getirilen teklifin kamuoyunda "29 Mart'taki yerel seçimde kıyı şeridinde başarısız sonuçlar alan iktidar partisinin, kıyılardaki belediyelerin yetkilerini sınırlandırmaya hazırlanması," olarak algılandığı da kaydedilen açıklamada, İmar Yasası'nın genel bir yasa olduğu belirtilerek "Ekonomik açmazlarına çözüm bulmak amacıyla, hazırı tüketme yaklaşımıyla yabancılar ülkemizin kıyılarına çekilmeye çalışılmaktadır. Onlar, ülkemizde ‘prosedürlerin uzunluğundan' yakınmaktadırlar. İşte bu tür düzenlemelerle, toplum ve kamu yararına uygulamaları öne çıkaran kıyı belediyelerinin olası engelleri ortadan kaldırılmak, ayak bağlarından kurtulmak, kıyılarımızda dikensiz gül bahçeleri yaratılmak istenmektedir. Bu yapılırken de, yerel yönetimlerin demokratik yetki alanına saldırılmakta, müdahale edilmekte, tüm yetkiler Ankara'da toplanmaya çalışılmaktadır. Ülkemizin tüm mekanlarını kapsayan genel düzenlemelere gereksinmemiz olan bugünlerde, ‘cezalandırma', ‘hesaplaşma' niyetleriyle, ya da başka gerekçelerle imar planlama ve uygulama yetkilerinin siyasal erkin elinde toplanmaya çalışılmasını, yerel yönetim birimlerinin demokratik yetki alanlarına müdahale edilmesini sakıncalı gelişmeler olarak görmekteyiz." denildi. (ANKA)