Akdeniz Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Derneği (ATABDER) başkanı ve Kilis 7 Aralık Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nazım Şekeroğlu, geçmişi yok sayanın geleceği doğru planlayamayacağını söyledi.
7 Aralık Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nazım Şekeroğlu, Son günlerde tüm dünyada olduğu üzere Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamalarına Türkiye’de yetkili makamların sahip çıkmasının ve konu ile ilgili düzenlemelerin hızla yapılmasının umut verici olduğunu belirtti. Şekeroğlu, insanlık tarihine yön veren, bitki zenginliği, etnobotanik bilgi birikimi ve birçok medeniyetin yöresel sağlık uygulamalarını mezceden Geleneksel Anadolu Tıbbının önümüzdeki süreçte dünyaya sağlık konusunda önder olacağını düşündüklerini vurgulayarak, "Bu kapsamda, Geleneksel Anadolu Tıbbının tüm bileşenlerinin iyice araştırılarak bilimsel bilgi ile yoğrulması ve insanlığı hizmetine sunulması gerekiyor. Geçmişten günümüze coğrafyamızda geleneksel sağlık konusuna özellikle de bitkilerle tedaviye yön veren aktarlık mesleğinin son dönemde gelir düzeyinin artmasına bağlı olarak gerçek mahiyetinin kaybetmeye başladığı ve konuda bilgisi olmayan birçok kişinin aktar dükkanı açarak insanların sağlığını tehlikeye atıyor" dedi. Geleneksel Bitkisel İlaç kapsamında olan sağlık ürünlerinin eczanelerde satıldığını belirten Prof. Şekeroğlu, Gıda Takviyeleri, Bitkisel Çaylar, Bitki Yağları gibi ürünlerin ise tüm dünyada olduğu üzere aktar, baharatçı, eczane ve market gibi kamuya hizmet veren sektörlerde satılabildiğine dikkat çekti.
Sağlık Bakanlığı tarafından "Anadolu tıbbı olarak da bilinen geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT)" uygulamalarının destekleneceği ve bu uygulamaların SGK’nın geri ödeme kapsamına alınması konusunda yapılan çalışmaları desteklediklerini belirten Prof.Dr. Şekeroğlu, Aktarlık Mesleğinin yeniden yapılandırılması, aktarların nesiller boyu taşıdıkları kıymetli etnobotanik bilgilerin kayıt altına alınması ve aktar dükkanlarında çalışanların eğitime alınması gerektiğini vurguladı.
Şekeroğulu, Geleneksel Anadolu Tıbbının sağlık turizminde önemli rol oynadığını ifade ederek, ülkemizin sahip olduğu derin GETAT mirasına sahip çıkılarak, kargaşa ortamı oluşturmadan tüm kesimlerle birlikte insanlık yararına kullanılmasının gerektiğini sözlerine ekledi.