Goettingen (AA)- İnsanlığa aspirin, roket bilimleri, kuantum fiziği ve dizel motoru armağan etse de bilim dünyasındaki zafer günleri geçmişte kalan Almanya, açığı kapatmak için yeni Einstein'lar arayışına girdi.
Onlarca yıldır araştırma ve geliştirme çalışmalarına az yatırım yapılması ve Nazilerin "seçkin ırka" yaptıkları vurgu nedeniyle seçkinliğin hor görülmesinin getirdiği sıkıntılar, dünyanın üçüncü büyük ekonomisi olan Almanya'nın bilimsel gelişme alanında rakip ülkelerin gerisinde kalmasına neden oldu.
Dünyanın en iyi 100 üniversitesi içinde sadece 3 Alman üniversitesi var ve en üst sıradaki Alman üniversitesi olan Münih Üniversitesi sıralamada 48. durumda.
Bununla birlikte, geçen ay biri fizikçi, biri kimyacı iki Alman bilim adamının Nobel Ödülü kazanması umutları artırdı.Ülkenin en eski ve en saygın eğitim kurumlarından biri olan Goettingen'deki Georg-August Üniversitesi Rektörü Kurt von Figura, umutların yükselmesini "Taze bir rüzgar esiyor" sözleriyle anlatıyor. ABD'nin gayri safi milli hasılasından yüksek eğitime harcadığı miktar neredeyse Almanya'nın iki katı, bu da ABD'ye doğru beyin göçüne neden oluyor. Alman iş dünyası ise bu durumdan endişeli.
Almanya'daki küçük ve orta ölçekli firmalarda araştırmacı açığının 2010 yılında 30 bini bulacağı belirtiliyor.Almanya'nın araştırma geliştirme harcamalarının gayri safi milli hasılaya oranı AB ortalamasının üstünde, ancak ABD ve Japonya'nın altında bulunuyor.Patent başvurularına ilişkin gelişmeler de geleneksel olarak bu alanda
liderlerden biri olan Almanya için endişe verici. Son birkaç yılda Almanya bu konudaki üstünlüğünü Güney Kore ve Çin gibi ülkelere kaptırmış durumda.
Uzmanlar, Çin, Japonya ve ABD gibi ülkelerde patentlerin, büyüme eğilimleri güçlü olan gelişmiş teknoloji alanlarında verildiğini belirtiyor.
Almanya'nın Ifo Ekonomi Enstitüsünden Ludger Wössmann, "Dünya ilerliyor, gerçi Almanya otomotiv ve mühendislik alanlarında hala lider, ama gelecekte hayati önemi sahip alanlarda geri kalıyoruz" diyor.