İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku ABD Öğretim Üyesi Yrd.Doç. Dr. Meltem Öztürk, "2012 yılında Türkiye'de 74 bin 871 iş kazası yaşandı. İş kazalarında bin 700 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 36 kişi iş kazası sonucu, 2 bin 73 kişi de mesleki hastalığı sonucu iş göremez hale geldi” dedi.
İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku ABD Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Meltem Öztürk, iş kazası ve meslek hastalıkları sonucu engelli hale gelen ve iş göremez aylığı bağlanan işçilerin durumu hakkında "Sürekli iş göremezlik geliri mi, sosyal sadaka mı?” başlıklı bir konferans verdi. İş kazası sonucu engelli hale gelen ve bağlanan iş göremezlik aylıkları ile geçinmekte büyük sıkıntı çeken işçilerin de görüş bildirdikleri konferansa, İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Merdan Hekimoğlu, Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku ABD Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ali Nazım Sözer, Dokuz Eylül Üniversitesi İİBF ÇEKO Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Saraç ve öğrenciler katıldı.
Sunumuna, Türkiye'de her altıdakikada bir iş kazası yaşandığı bilgisini paylaşarak başlayan Yrd.Doç. Dr. Meltem Öztürk, şöyle konuştu: "2012 yılında Türkiye'de 74 bin 871 iş kazası yaşandı. Bu iş kazaları sonucu bin 700 kişi öldü, 2 bin 36 kişi iş kazası sonucu, 2 bin 73 kişi de mesleki hastalık sonucu sürekli iş göremez hale geldi. Durum bu kadar vahimken, yıllarca sigortalı adına iş kazası ve meslek hastalığı sigortası kolundan prim tahsil etmiş olan SGK, iş kazası sonrasında güvence olma sözünü tutamıyor.” Yaptıkları araştırmalar sonucu SGK tarafından bağlanan aylıkların 70-80 TL'ye kadar düşebildiğini gördüklerini belirten Öztürk, şunları söyledi: "506 sayılı kanunda yer alan 'bir sigortalı yüzde 25'in üzerinde sürekli iş göremez duruma gelirse ona bağlanacak gelir, asgari ücretin yüzde 70'inin altına düşemez' alt sınırının 2008 yılında uygulamaya konan 5510 sayılı kanunda olmaması, çok ciddi mağduriyetlere neden olmaktadır. İş kazası sonucu aynı iş göremezlik oranına sahip olan bir kişi eski uygulama ile 800 TL, yeni uygulama ile 150 TL aylık alabilmekte, bu durum da SGK'ya olan güveni sarsmaktadır.”
İş kazalarındaki ağır kusur ve yüzde 5'lik kusur indirimi uygulamasının da mağduriyetlerde önemli rol oynadığına dikkat çeken Öztürk, devletin engellilere bağladığı aylıkların, SGK'nın iş göremez duruma gelen kişilere bağladığı aylıklardan fazla olmasının tabloyu daha da kötümser bir hale getirdiğini söyledi. Öztürk, bu durumdaki sigortalıların, SGK'nın bağladığı düşük gelir yüzünden daha fazla olan sosyal yardımlara da başvuramadığını hatırlattı.
Beton fabrikasında çalışırken geçirdiği iş kazası sonucu vücudunun yüzde 90'ı yanan, iki elini kullanamaz hale gelen ve yüzde 79 engelliliği nedeni ile başka bir işte çalışamayan Ramazan Aymergen, "250 TL iş göremez aylığı ile 5 kişilik bir aile nasıl geçinir?” diye sordu. İki sene önce meydana gelen3 ay komada kaldığı kaza sonucu 250 TL aylığın 1 sene sonra bağlandığını belirten Aymergen, "3 çocuğum var ve onun asgari ücretinden başka gelirimiz yok” dedi.
2011 yılında kaza geçirdiğini ve SGK tarafından bağlanan 139 TL aylığı ancak 1 sene önce almaya başladığını ifade eden Ahmet Karabulut da, şöyle konuştu: "Forklift jantı patlaması sonucu bir gözümü kaybettim, diğerini de kaybetmem söz konusu, hâla tedavim sürüyor. İki çocuk sahibiyim ve 1,5 yıl hiçbir gelirim olmadan yaşadık. 139 TL aylığı 3 yıl sonra bağladılar.”
11 metre yüksekten düşme nedeniyle yüzde 37 engelli hale geldiğini belirten Yunus Ataş da kazadan 15 ay sonra aldığı ilk aylığın 330 TL olduğunu, 6 ayda bir yapılan 10 TL zam ile bugün iş göremez aylığının 397 TL'ye yükseldiğini kaydetti. (İHA)