Mersin Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan “İslam Bilim Medeniyetinin Hazineleri, Altınçağ’da Bilim” sergisinin açılışı yapıldı. İslam coğrafyasında yaşamış ve günümüz bilim ve teknolojisine katkıda bulunmuş bilim insanlarının 7-16. yüzyıllar arasında yaptığı icatlar ve keşiflerin yer aldığı sergi 24 Mart’ta kadar açık kalacak.
Mersin’de tıp alanında önde gelen bilim insanı El Zehravi, gök bilimci Takiyüddin ve El Biruni, iki kıta arasında planörle uçmayı başaran ilk insan olan Hezarfen Ahmed Çelebi, eserleri ile Avrupalı birçok mimara ilham kaynağı olan Mimar Sinan, tarım endüstrisi ve bitkiler konusunda önemli makineler ve mekanizmalar geliştiren mühendislik dehası El-Cezeri gibi birçok önemli bilim adamının buluşları sergilenecek. Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen serginin açılışına, Mersin Valisi Ali İhsan Su, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Önder Gürbüz, Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, İl Milli Eğitim Müdürü Adem Koca ile öğrenciler katıldı. Burada konuşan Vali Su, serginin önemini vurgulayarak, "Özellikle 7 ve 17. yüzyıllar arasında İslam coğrafyasında bilim insanlarının yaptığı çalışmaları, yaptığı buluşları, icatlarını görme imkanına kavuşacağız. Tarihimizi ne kadar iyi bilirsek, geçmişimizi ne kadar iyi anlarsak, geleceğe o kadar güvenle bakarız, emin adımlarla ilerleriz. Biz aslında bilimin her zaman içinde olmuşuz, olmaya da devam edeceğiz. Çünkü bizim inancımızda şu vardır; İslam’ın, Müslümanlığın ilk emri okudur. Peygamberimiz Efendimiz hadislerinde ’ilim öğrenmek erkek ve kadın her Müslüman’a farzdır’ buyuruyor. Aslında bilimle uğraşmak, ilim öğrenmek aynı zamanda bizim inancımızın bir gereğidir. Buradan hareketle İslam coğrafyasında bilim insanları birçok konuda araştırmalar yapmış, birçok buluşlara imzalarını atmışlardır. Tarihimizi, geçmişimizi ne kadar iyi bilirsek, ne kadar iyi anlarsak geleceğe o kadar güvenle bakacağız. Geçmişten ibret, ilham, güç alarak geleceğe daha emin adımlarla yürüyeceğiz. Bugün bunu devlet olarak gerçekleştiriyoruz. Bugün kendi SİHA’larımızı, İHA’larımızı yapıyoruz. İnşallah daha nice konularda bilim alanında çok etkin çalışmalar yürütüyoruz, bundan sonra da yürütüyoruz. Kendimize, milletimize güveneceğiz. Bu güvenle, bu inançla yapamayacağımız, başaramayacağımız hiçbir şey yoktur” dedi.
"Türkler olarak tarihin hiçbir döneminde kuru cihangirlik davası gütmedik"
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise millet ve medeniyetlerin köklerinin maziye salınmış ulu ağaçlar gibi olduğunu söyledi. Bir medeniyetin kökü ne kadar derinleşirse gölgesinin de o kadar uzayacağını, ufkunun da sonsuz uzanacağını ifade eden Kocamaz, "3 bin yıldır devletsiz yaşamayan ve dünyanın en kahraman kavmi olan Türkler, Müslüman olduktan sonra dünyanın en büyük ruh ve ahlakını yaşatan büyük bir millet haline geldiler. Türkler olarak tarihin hiçbir döneminde kuru cihangirlik davası gütmedik. Öldürmeyi değil yaşatmayı, köleleştirmeyi değil özgürleştirmeyi seçtik. İstanbul’un fethi de sonuçları itibariyle bu anlamda büyük bir başarı hikayesidir. Hiçbir başarı tesadüfi değildir. Büyük zaferler, büyük fikirlerin ve yoğun gayretlerin hediyesidir. İstanbul’u merkez alan ecdadımız, üç kıta ve yedi iklimde asırlar boyu kalabilmişse, biz bin yıldır Anadolu’da, 565 yıl sonra hala İstanbul’daysak, bunun sırrını iyi anlamamız gerekiyor. Bu emsalsiz başarının sırrı, her alanda büyük insanlar yetiştiren, kanun, nizam ve hedeflerini cihan devleti esaslarına göre koyan ecdadımızın kurduğu, bugün dahi özlemle anılan Osmanlı hoşgörü ve barış düzenidir" ifadelerini kullandı.
Serginin kendilerine maziyi hatırlattığını söyleyen Kocamaz, "Orta Çağ, Batı için karanlık, bizim içinse en aydınlık çağdır. Karanlığın en yoğun olduğu an güneşin doğmaya en yakın olduğu andır. Batı’nın karanlık Orta Çağı’nın ufuklarında doğan güneş Türk-İslam medeniyetidir. Kainatın güneşi Peygamber Efendimizin saçtığı ışığın bütün dünyayı aydınlığa kavuşturmasıdır. İstanbul’un fethinin gerçek anlamı budur. Sağlam binalar, sağlam temeller üzerinde yükselirler. Son ikiyüz yıldır ve halen yaşadığımız badirelere bir başka millet inanın dayanamazdı. Eğer sizler azmederseniz, Selçuklu ve Osmanlı’nın bu topraklarda attığı sağlam temeller üzerinde Türkiye Cumhuriyeti’ni dünyanın en güçlü devleti haline getirebilirsiniz. Eğer sizler azmederseniz, bin 400 yıllık İslam medeniyetinin yeni altın çağını, yeni Asr-ı Saadet devrini kurabilirsiniz. Çağlar değişir, nesiller değişir ama Türk’ün davası değişmez. Bizim davamız Allah yolunda vatan, millet, hürriyet ve insanlık davasıdır ve sonsuza kadar da böyle kalacaktır. Unutmayın hiçbir şey vatan bütünlüğünden daha aziz, bağımsızlıktan daha değerli değildir. Huzurun, güvenin, kalkınmanın anahtarı bir davaya inanmak, durmaksızın çalışmak, üretmek ve güçlü olmaktır" diye konuştu.
Konuşmaların ardından serginin açılışı yapıldı. Açılışın ardından protokol üyeleri sergiyi gezerek, yetkililerden bilgi aldı. Sergi 24 Mart’a kadar açık kalacak.