Anayasa'nın Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi'nin 3. maddesi 411 oyla kabul edildi. Teklifin tümünün oylamasına geçildi.
Teklifinin tümünün oylaması tamamlandı oylar sayılıyor.
Üniversitelerde türbanı serbest bırakacak anayasa değişikliğinin teklifinin ikinci tur oylamasında, teklifin 3. maddesi de nitelikli çoğunlukla kabul edildi. 3'üncü madde, 102 Ret oyuna karşılık 411 oyla kabul edildi. Anayasanın 10. ve 42. maddesinin değiştirilmesine ilişkin Kanun Teklifi'nin 1. ve 2. maddesi de 403 oyla kabul edilmişti.
Teklifin 3. maddesi, anayasanın bu kanunla değiştirilen maddelerinin, yayımı tarihinde yürürlüğe girmesini ve halk oylamasına sunulması halinde, tümüyle oylanmasını içeriyor.
Teklifin 2. tur oylamasına CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de katıldı. Almanya ziyaretini sürdüren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oyunu ise vekaleten Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek kullandı. Teklifin kabul edilen 1. maddesi Anayasa'nın 10. maddesinin "Devlet organları ve idare makamları, bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır' şeklinde değiştirilmesini öngörüyor.
İkinci tur görüşmeleri TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın açış konuşmasıyla başladı. Açılışın ardından Anayasa değişikliği teklifinin 1. maddesinin görüşülmesine başlandı. TBMM Başkanı Köksal Toptan, Anayasanın, "Kanun önünde eşitlik" başlıklı 10. maddesinde değişiklik öngören 1. maddesi üzerinde iki ayrı
önerge bulunduğunu belirterek, önerge sahiplerine söz verdi.
TBMM Genel Kurulunda, başörtüsünün yükseköğretimde serbest bırakılmasını içeren anayasa değişikliği teklifinin 2. tur oylaması, tartışmalarla başladı.
TBMM Başkanı Köksal Toptan, teklifin tüm maddeleri üzerinde 1. turda önergeler verildiğini anımsattı. Toptan, 2. turda da maddeler üzerinde önergeler verildiğini belirterek, bu önergeleri işleme koydu.
CHP'li milletvekilleri ile Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç'in "1. maddenin metinden çıkarılmasını" içeren önergeleri birleştirilerek işleme konuldu.
CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, önergesi üzerinde yaptığı konuşmada, türbanın bir dini mesele değil, "Bugünün Türkiyesinde tarikatların ve emperyalizmin bayrağı" haline getirilmiş bir siyasi düşünce ve üniforma olduğunu savundu. İktidar ve yandaşlarının din kisvesi adı altında laik demokratik rejim karşıtı olarak kullandıkları bu siyasi simgeyi topluma dayatma çalıştıklarını ifade eden Arıtman, "Bu sistemde ne yazık ki kadınlar, hem figüran hem de kurban durumundadır" dedi.
Laik demokratik Cumhuriyetin, kadını yücelterek ve yükselterek kurulduğunu ancak bugün kadınların geriye götürülerek yıkılmak istendiğini ileri süren Arıtman, türbanın masum bir bireysel özgürlük ve eşitlik meselesi olmadığını vurguladı. Türban bayrağı adı altında bir karşı devrim hareketi yapılmak istendiğini belirten Arıtman, "Ukrayna'nın turuncu devrimi gibi bu da ne yazık ki Türkiye'nin kara devrimidir" dedi.
GENÇ'İN MUHALEFETE ÇAĞRISI
Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, aynı içerikteki önergesi üzerinde konuşurken tartışma yaşandı.
Yapılmak istenen Anayasa değişikliğiyle türban hakkındaki yargı kararlarının ve laiklik ilkesinin ortadan kaldırılacağını belirten Genç, bu düzenlemeyle ilgili Anayasa mahkemesine gidildiğinde kendisinin de imza vereceğini söyledi. "Anayasanın çatısını, şah damarını kesecek" nitelikteki düzenlemenin teklif bile edilmemesi gerektiğini anlatan Genç, "Sizin Genel başkanınız diyor ki 'laikliğin teminatı benim.' Sen laikliği tanımıyorsun ya...'Devlet laik olmaz, kişiler laik olur' diyorsun. Peki sen kişi değil misin?" dedi.
Meclis Başkanı Toptan'ın birleşimi açarken hoşgörü ve sevgiden söz etiğine işaret eden Genç, "Bu memleket kan ve mücadele üzerine kurulmuştur. Laik Türkiye Cumhuriyeti gözlerimizin önünde yıkılırken biz nasıl hoşgörü göstereceğiz, biz nasıl susacağız? Böyle şey olur mu?" diye konuştu.
Atatürk'ün, "Vatan söz konusuysa gerisi teferruattır" sözünü hatırlatan Genç, bunu, AK Parti'lilerin "Oy söz konusuysa gerisi teferruattır", bazılarının ise "Hasat söz konusuysa gerisi teferruattır" diye değiştirdiğini ifade etti.
Genç, AK Parti Milletvekillerinin kendisine yönelik itirazlarına karşılık konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tek başına bir milletvekili olmasaydım, ne yapardım biliyor musunuz? Bu kürsüyü işgal ederdim. Bu kanunu çıkartmazdım. Tarih bizi affetmez. Çünkü bu kanunun buradan çıkartılmaması lazım. Bu bir mücadeledir. Laik Türkiye Cumhuriyeti devletini ortadan kaldırmaktır yapılan. Laik Türkiye Cumhuriyeti ortadan kaldırılırken biz nasıl majestelerinin muhalefetini yapalım. Öyle muhalefet olmaz. Çünkü bu yasa çıktığında Türkiye'nin başına bela açacaktır. Buyurun gelin bu kürsünün etrafında toplanalım. Birinci oylamayla laikliği yoğun bakıma aldınız, 2. oylama geçerse öldüreceksiniz. Gerçekten Laik Cumhuriyeti savunmak böyle lafla, majestelerinin muhalefetiyle olmaz, eylemle olur.
Toptan, Genç'in yerine oturmaması üzerine birleşime ara verdi. Arada da kürsüden ayrılmayan Genç'i Meclis İdare Amirleri ile grup başkanvekilleri ikna ederek yerine oturttu.