ANKARA (ANKA) - Başbakan Erdoğan, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili tüm toplum kesimlerinin eleştirilerini dikkate alacaklarını söyledi.
Erdoğan, anayasa çalışmalarının "rölantiye" alınmadığını, bundan sonraki süreçte 22 Ekim referandumu olduğunu kaydetti.
Başbakan Erdoğan, CNN Türk televizyonunda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Yeni anayasa çalışmalarına değinen Erdoğan, gelen eleştiriler doğrultusunda ekleme ve çıkarmaların olabileceğini belirtti. Daha sonra teklifi Meclis Başkanlığı'na sunacaklarını ifade eden Erdoğan, "Şu anda son nihai şeklini veriyoruz. bu nihai şekli verdikten sonra, başta siyasiler olmak üzere sivil toplum örgütlerine süratle götüreceğiz. Bu arada sempozyumlar, paneller bunlar devam edecek. Buralarda elde edilecek neticeleri bir havuzda toplayarak, son nihai teklif haline getireceğiz" diye konuştu.
Erdoğan, çalışmanın 2008 içinde hız kazanacağını belirterek, "Çünkü bundan sonra, artık üzerinde çalışmalar yapılacak ve 2008 içinde bunun üzerine hızla gideceğiz" dedi.
Erdoğan, Meclis'teki üye çoğunluğunun belirleyici olacağı şeklindeki sözler üzerine de "Meclis'teki üye çoğunluğu belirleyici olacak herhalde sözleri" üzerine de "Kusura bakmayın da şimdi demokrasinin gereği ne ise o olacak. Bugün Meclis'te bir oylama yaptık. Bu oylamada 21 Ekim Referandumu ile alakalı oylamada AK Parti ve MHP müşterek bir hareket ortaya koydu" değerlendirmesinde bulundu.
-"REFERANDUMA ALIŞALIM" SÖZÜ-
Başbakan Erdoğan, "referanduma alışalım" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine ise şunları söyledi:
"Bu konudaki baskıların parlamentolarda çok daha vahim bir tablo arz ettiğini dünyadan görüyoruz. Ama halka gidildiği zaman, halkta çok daha farklı konsensüsler oluşabilir. Yani halk da herhangi bir referandum konusu hakkında çok daha farklı bir renk ortaya koyabilir. Parlamentoda ise görüyoruz, zaman zaman bazen çok çirkin şeyler de olabiliyor. En son cumhurbaşkanlığı olayında çok daha farklı şeyler yaşadık. Yani toplantı yeter sayısı ile karar yeter sayısının aynı hale getirilmesi bizim parlamentomuzda uygulama alanı bulmuş bir durum değil. Ama bir anda neler olduğunu gördük. Bedelini kim ödedi, Türkiye. Türkiye aylarca bununla meşgul oldu. Dünyada gelişmiş ülkelere baktığımızda referandum olayı, her konuda, mesela çevre olayında, ‘Burada fabrika yapılsın mı yapılmasın mı?' Ben olayı sadece siyasi olarak söylemedim. Yereli var, geneli var."
-ERDOĞAN: "IMF İLE İLİŞKİLER GAYET İYİ ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR"-
Başbakan Erdoğan, IMF ile ilişkilerde formatın değişeceğini belirterek, "IMF ile yoluna devam etmek etmemek gibi böyle bir seçenekle karşı karşıya kalmak yanlış olur" dedi.
Erdoğan, IMF ile ilişkilerin geleceği ile ilgili şunları söyledi:
"IMF'den sürekli borç alan bir ülke konumuna mı düşeceksiniz, yoksa şu anda birlikteliğiniz farklı konularda devam edecek, farklı konuları bir kenara mı koyacaksınız. Bunun ayıklaması yapılır. Yapılacak olan budur bundan sonraki süreçte. Bunu kendileriyle tabii ki arkadaşlarım da oturup konuşacaklar, onun kararını vereceğiz. Ama şunu görelim ki, bilelim ki aynı zamanda, IMF tabi bugüne kadar hep anlatıldığı gibi değil. Hepsi IMF'den kredi aldığınız zaman en ucuz krediyi IMF'den alıyorsunuz. Ama tabi bunu vatandaş farklı biliyor. Ve şu anda iç borçlanmada olsun dış borçlanmada olsun, en ucuz borçlanmayı onunla yapıyorsunuz. Ama bunu halkımıza farklı yansıtıyorlar. Her zaman söylediğimiz gibi de geldiğimizde bizim yaklaşık 23 buçuk milyar dolar IMF'ye borcumuz vardı. Şimdi borcumuz 6 buçuk milyar civarına düştü ve ilişkiler gayet iyi bir şekilde de devam ediyor. Bu ara arkadaşlarımız kendileriyle de görüşmeler yapıyor. Bu görüşmeler neticesinde olayı bir yere bağlayacağız ama şu anda ‘şudur' diyemeyiz."