HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Andropoz tedavisi için 2 yöntem! Bu belirtilerle kendini gösteriyor

Yaşlanmayla birlikte ortaya çıkan andropoz, erkeklerde testosteron azalmasıyla birlikte ortaya çıkan şikayetlerin hepsi olarak özetlenebilir. Andropoz ile ilgili belirtiler kadar tedavi de merak edilen konular arasında yer alır. Enjeksiyon ya da jel kullanımı ile tedavisi gerçekleştirilen andropoz, fiziksel değişimleri de beraberinde getirir. Peki bunlar nedir? İşte cinsel istek azalmasına da neden olan andropozun tedavisi ve konu ile ilgili bilinmesi gereken tüm detaylar...

Hastanın klinik şikayetleriyle beraber, laboratuvar testleri sonucunda testosteron ve buna bağlı olan bir takım hormon değerlerinin azalması, teşhis koyma açısından büyük yardımcı olur.Testosteron değerlerinin düşmesine bağlı olarak, kan yapımında azalma meydana gelmesi söz konusudur. Testosteron direkt olarak kan yapımından sorumludur. Dolayısıyla testosteron seviyesi iyi olan erkeklerin, yüzleri genellikle daha parlak, gözleri daha canlı, adele kitlesi daha yoğun ve yüzü daha kırmızıdır.

Testosteron, kalpte yüzde 90 oranında reseptör seviyesine sahiptir. Kalbin daha kuvvetli çalışması yine testosterona bağlıdır. Ayrıca insülin, yağ ve kolestrol değerleri açısından da önemlidir.

ANDROPOZUN KİŞİNİN HAYATINA ETKİLER NELERDİR?

Erkeklerde testosteron seviyesinin azalmasına bağlı olarak, bir takım kliniksel belirtiler ortaya çıkar.

Gördüğümüz şikayetler arasında;

  • Sabah erken kalkamama
  • Güven duygusunda azalma
  • Sosyalleşmede azalma
  • Adele kitlesinde azalma
  • Yağ kitlesinde daha çok artma
  • Diyabet eğiliminin gittikçe artması
  • Eskisi kadar spor yapamama
  • Cinsel istekte azalma
  • Cinsel fantezilerde azalma gibi belirtiler bulunmaktadır.

KISMİ ANDROPOZ BELİRTİLERİ ERKEN YAŞTA GÖRÜLÜR MÜ?

Kısmi testesteron eksikliğine, günümüzde çok sık rastlanmaktadır, genellikle daha erken yaşlarda da ortaya çıkmaktadır. 28-30 yaş dönemlerinde dahi, testesteron seviyelerinde azalmalar olan erkekleri görmekteyiz. Bunun en büyük sebepleri; aşırı miktarda alkol kullanımı, yoğun stres, sigara, uyku düzeninin ve beslenmenin bozulmasıdır. Hormon yapımıyla yenilen gıdalar arasında çok büyük ilişki vardır, ne kadar yüksek proteinli gıdalar alınırsa, o kadar daha iyi hormon yapısı meydana gelir.

Günümüz çağında görmüş olduğumuz en önemli faktörse strestir. Yoğun çalışma, düzensiz yaşam, uyku düzensizliği, kahve türevi kafein içeren gıdaların fazla tüketilmesi sonucunda testesteron değerlerinde belirgin azalmalar meydana gelir.

Testesteronun üç tane büyük düşmanı vardır: Şeker, alkol ve kafein türevi maddelerdir.

ANDROPOZ DÖNEMİNDEKİ PSİKOLOJİK DEĞİŞİMLER NELERDİR?

Testoseron, erkeğin kendine olan güven duygusunun sağlanmasında en önemli faktörlerden bir tanesidir.

Testosteron değeri iyi olan bir erkek daha sosyal, girişken, atılımcıdır ve toplum içerisinde bir yerde kendini belli eder.

Algılamada düşme, konsantre olmada zayıflama, yeni atılımlar yapmaktan çekinme, güven duygusunun azalması gibi bulgular genellikle tipik testosteron eksikliği bulgularıdır.

ANDROPOZ DÖNEMİNDEKİ FİZİKSEL DEĞİŞİMLER NELERDİR?

"Andropoz dönemindeki bir erkekte tipik bulgular şunlardır:

  • Saçların grileşmesi ve incelmesi
  • Göz etrafındaki kırışıklıkların artması
  • Yüz adele tonunun azalması ve sarkmalar meydana gelmesi
  • Yüzde solgunluk
  • Gözlerde kuruluk ve bakışlarda canlılığın azalması
  • Adele kitlesinin azalması
  • Yağ kitlesinin artması
  • Hareketsizlik
  • İçe çekilme
  • Güven duygusunun azalması

Laboratuvar değerleri açısından, insülin değerlerinde ve kötü huylu kolestrol değerlerinde yükselme tipik bulgulardır. Fiziksel değişimler içerisinde cinsellik büyük bir önem kazanmaktadır. Penisin sertleşmesinde (ereksiyon) belirgin olarak azalma meydana gelir. Bu azalma sonucunda erkeklerin çoğu bir takım yardımcı ilaçlardan faydalanma yoluna gider ki esas yanlış budur. Testosteron eksikliğini yerine koyarak bu tip ilaçları kullanmak çok daha sağlıklı olur.

Sabah daha rahat uyanamamak, enerji eksikliği, içe kapanma, sosyalleşmeme, güven duygusunun azalması, bakışlardaki donukluk, konsantrasyonda ve geriye dönük hatırlamalarda azalma, algılamada güçlük kliniksel bulgulardan bir kaçıdır.

ANDROPOZ DÖNEMİNDE YAPILMASI GEREKENLER NELERDİR?

Testosteron değerlerini normale getirmek, tıpkı menopozdaki bir kadının östrojen eksikliğini yerine getirmesi kadar kolay, basit ve sağlık açısından da pozitif tarafları olan bir yöntemdir.

Rahat bir yöntemdir, ufak enjeksiyonlarla olabildiği gibi, kremlerle veya jellerle testosteron değerlerini tekrar 30-35 yaş seviyesine getirmek mümkündür. Dolayısıyla yaş 70 dahi olsa, eğer altta yatan başka bir sağlık sorunu yoksa, hormon değerlerini rahatlıkla yükseltmek mümkündür. Bunların dışında testosteron değerlerini arttıran bazı maddelerden de faydalanmak mümkündür. Bunlar genellikle bazı bitkisel ürünlerdir. Örneğin; Bulgar otu veya çinko gibi maddelerle testosteron miktarı bir miktar arttırıldığı gibi, kahve, çay, sigara, alkol, şekerli ürünlerden mümkün olduğu kadar uzakta kalınması gerekir.

45 - 55 yaş grubu için tedavi yöntemi olarak genellikle kremler hazırlamaktayız. Bu kişiye özgün testosteron kremleri olmaktadır. Krem, testosteronun daha kolay emileceği alın, tüylerle temasa geçmeyecek şekilde boyun kısmına, koltukaltına sürülebilir. 55 yaşından sonra genellikle enjeksiyon yöntemlerine başlanır. Bunlar 3-4 ayda bir enjeksiyon şeklinde olabileceği gibi, haftalık da olabilir. Minik iğnelerle rahatlıkla cilt altına yapılabilir. Kişi tedaviye başladıktan yaklaşık 4 aylık dönemden sonra, testosterona bağlı olan değişiklikleri rahatlıkla hisseder.

ANDROPOZ DÖNEMİNDE HORMONAL DESTEK ALINMALI MIDIR?

Doktorların geneli açısından bakacak olursak, alınması gerekir. Sadece seksüel açıdan değil, adele kitlesinin artmasını, yağ kitlesinin azalmasını, kişinin kendisine olan güveninin ve enerjinin artmasını, daha kaliteli uyku, yüz renginin normale dönmesi hormonlara bağlıdır.

Aynı şekilde alzheimerın önlenmesi de, testosteron seviyelerinin iyi olmasıyla beraber paralellik göstermektedir. Bunu yapmak için önce laboratuvar testlerinin yapılması ve testosteron eksikliğinin tespit edilmesi gerekir. Tespit edildikten sonra, yaşa bağlı olmaksızın, belirli yaş dönemine kadar krem veya jel formatlarıyla testosteron eksikliğini giderebiliriz. 55 yaşın üzerinde de kalçadan veya cilt altına yapılabilecek enjeksiyonlarla bu eksiklik giderilebilir.

Testosteron ile prostat kanseri arasında direkt bir ilişki söz konusu değildir. Ama östrojen ile prostat bezinin büyümesi arasında yakın bir ilişki vardır ki bunu da kontrol altına almak mümkündür.

ANDROPOZ ERTELENEBİLİR Mİ?

Yaşam şeklini, beslenmeyi, sağlıksız gıdaları hayatımızdan çıkartarak andropozu geciktirmek mümkündür. Andropozu geciktirmek istiyorsak, düzenli egzersiz yapılması, yüksek proteinli gıdalar alınması gerekir. Şekerli gıdalardan, alkolden, kafeinden ve sigaradan uzakta kalınması, stresten uzak durulması geciktirmenin en önemli etkenlerinden bir tanesidir.

Bir miktar dahi olsa testosteron değerlerini yükseltebilecek bazı destek ürünlerinden de faydalanılabilir.

ANDROPOZ TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ?

Andropoz rahatlıkla tedavi edilebilecek bir konudur. Maalesef şu anda ilaç firmalarının uluslararası satış miktarlarına baktığımızda, Türkiye'de 9-10 bin kişinin testosteron eksikliği tedavisinden faydalandığını görmekteyiz.

Testosteron eksikliğini yerine koymak, fizyolojik şartlarda ve optimum dozlarda yapılırsa hayat çok daha kaliteli ve güzel olmaktır. Yaşam süresini uzatmak, kalp krizi riskini azaltmak, kolestrol profilini aşağı çekmek mümkündür. Bunun için kullanılacak yöntemler ikiye ayrılmaktadır. Krem ya da jel formatları, diğerleri de kalçadan veya cilt altına yapılacak olan enjeksiyon formatlarıdır. Bunun için bir ürolog ya da anti agingle uğraşan bir hekimle irtibata geçmek yeterlidir.

Eğer hormon değerlerini yerine koyacak olursak, o zaman tekrar 30-35 yaşlarındaki hormon değerlerine ulaşabiliriz ki hayat çok daha keyifli ve sağlıklı olur.

Yerel Seçim 2024


En Çok Aranan Haberler