HABER

Anlaşma yapacaksak sağlam olsun

TAŞKENT (İHA) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, "Anlaşma yapacaksak sağlam olsun, yıkılmaz olsun" dedi. 84 Kıbrıslı Türk'ün şehit edildiği Taşkent katliamının 30. yıldönümü nedeniyle anma töreni düzenlendi. Törende konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, halkına yönelik uyarılarını hayalinden ve Rumlara düşman olduğundan dolayı değil, Rumları siyasetlerini bildiği için, geçmişte yaptıklarının beş beterini, bu kez Türk askeri adadan çıktıktan sonra yapacağına inandığı için yaptığını vurguladı. Denktaş, "Anlaşma yapacaksak sağlam olsun, yıkılmaz olsun istiyoruz. Kağıt üzerinde olmasın istiyoruz. Bunlar halkımızın hakkıdır. Bunlar bu şehitlerin hakkıdır" dedi.

"Allah bizi acıdı da Rum 'hayır' dedi ve bize geçmişi düşünmek, geleceği iyice değerlendirmek için zaman verdi. Referanduma bizim bağımsızlığımızı kabul eden, egemenliğimizi içeren, bize istediğimiz hakları veren Rumlarla bir arada ortaklaşa yaşayabileceğimiz dengeli, Türkiye'nin Kıbrıs üzerindeki haklarına saygılı bir belge sunulmasını istemez miydik ve her iki taraf da 'evet' desin ve bugün Kıbrıs'ta barış olsun, teller kalksın istemez miydik? Niçin olmadı?" diyen Denktaş, çünkü Kıbrıs Rum'unun kendisini, 1963'ten bu yana bütün Kıbrıs'ın sahibi ve meşru hükümeti addetmeye devam ettiğini söyledi.

Büyük ülkelerin bu yalanı desteklediğini, bunun arkasına saklanan Rum'un 11 yıl boyunca barbarlık ve terör uyguladığı, toplu katliamlar yaptığı Kıbrıs Türk halkını küçücük bölgelere hapsedip, bütün anayasal haklarını ortadan kaldırarak Kıbrıs'ı Yunan yapma mücadelesini sürdürdüğünü anlatan Denktaş, Makarios'un o zaman, "İşi zamana bırakın. Kıbrıs artık Yunan'dır. Yunan Alayı'na askerlerine bakınız. Yunanistan buradadır, Kıbrıs Yunanistan'dır" diyerek, Kıbrıs Türkünü zaman içinde erimeye mahkum etmek istediğini kaydetti.

Kıbrıs Türk halkının o durumda bile "Esir olmam. Yunan bayrağı altında yaşamam. Ben ikinci sınıf vatandaş değilim. Türkiye'nin garantisi vardır. Bundan ben ayrılmam" diyerek direndiğini belirten Denktaş, Kıbrıs Türk halkının bunu Anavatanına ve kendine güvenerek yaptığını vurguladı.

Direnişin bitmemesi üzerine Enosis için 15 Temmuz 1974'te darbe yapıldığını, ancak bunun çok iyi değerlendirilmesi üzerine gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı ile adadaki Türk halkının kurtulduğunu hatırlatan Denktaş, "Ben size söyleyeyim. Bir daha kurtuluş bayramı kutlayamazsınız. Bir millet esaretten ve işgalden kurtulduktan sonra elde etmiş olduğu vatanı, elde etmiş olduğu toprağı ve egemenliği aptalca bir şekilde önümüze konan ve istediklerimizi içermeyen anlaşmalar uğruna, yalan ve sahte vaatlere kanarak ortadan kaldırdığı taktirde bir daha kendisine egemenlik, hürriyet verilmez. Mahkum olur, esir olur, yok olur. Bunların bilinci içinde olalım" dedi.

"HALK BİLMEDEN 'EVET' DEDİ" "Evet" diyenlerin her şeyi bilmeden "Evet" dediğini, bunun için kendisinin halka, "Bildiğim kadarıyla egemenliğiniz yoktur. Devletiniz yoktur. Türkiye'nin garantisi ortadan kalkıyor. Allah için olsun. Dikkatli olun!" diye seslendiğini kaydeden Denktaş, Annan Planı'nda var olan şeylerin kağıt üzerinde olduğunu, Rum'un 1963'te yaptığı gibi yeniden havada kalacağı görüşünü yineledi.

Bütün Rum liderleriyle ayrı ayrı görüştüğünü, hiç birinin değişmediğini, "Kıbrıs Yunan'dır Yunan olacaktır. Kıbrıs Rum'undur Rum'un kalacaktır. Kıbrıs Türkü azınlıktır, isterse yaşar, istemezse gider" yaklaşımının sürdüğünü anlatan Denktaş, referandum sürecinde bunları bilerek halka seslendiğini vurguladı.

"Evet derseniz devletiniz tanınacak" diyenlere zerre kadar inanmış olsaydı kendisinin de "Evet" yönünde tavır sergileyeceğini, ancak inanmadığı gibi, karşı tarafı da çok iyi bildiğini kaydeden Denktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Halkımıza 'evet' derseniz egemenlik de içermektedir. Devletiniz tanınacaktır, yücelecektir. Sizi tanıtacağız' dediler. Zerre kadar inanmadım. Hem söyleyenlere, hem de paketi bildiğim için inanmadım. Ama artık bunlar arkada kaldı. 'Evet' dedik, 'Hayır' dedik diye kimse kavga etmesin. Ortaya bir netice çıkmıştır, bundan yararlanalım. Ortaya çıkan netice, "Kıbrıs Türkleri barıştan yanadır ve o kadar saftırlar ki geçmişi de unutmaya hazırdırlar. Ama Kıbrıs Rum'u Kıbrıs'ı istemektedir. O halde Kıbrıs Türkü Kıbrıs'ı vermiyor ve vermeyecektir. Kıbrıs Rum'u Türkler adına konuşamaz. Konuşabilseydi müşterek tek bir referandum yapılırdı. Konuşamadığı için, bizim hükümetimiz olmadığı ve olamayacağı içindir ki iki ayrı referandum yapıldı. Bundan istifade etmemiz lazım. Bütün dünyaya selfdeterminasyon hakkını kullanan Kıbrıs Türkü olarak konuşmak lazım. Devletine sahip çıkan Kıbrıs Türkü olarak konuşmak lazım. Yoksa 'evet' diyelim diye bize vadedilenleri devşirmek için, 'devletimiz yoktur istemeyiz. Biz kurucu devlet denilen yalancılığa razıyız. Egemenlik, haşa onu da istemeyiz' diye yola devam edersek kaybederiz."

Denktaş, bu nedenle Kıbrıs Türk'ünün uluslararası mücadelesinin devam ettiğini, AB ve ABD'nin "Bunlar kendilerine anlatılan yemlere mi, yoksa her ne pahasına olursa olsun can vererek, kan vererek korudukları egemenliklerine mi önem veriyorlar" diye Kıbrıs Türk halkının tutumuna baktıklarını belirterek, "Dünyanın, 'size yardım ederiz, ama egemenliğinizden vazgeçin' şartlarını reddediyoruz. Böyle bir şeye boyun eğmeyeceğiz, eğmiyoruz. Bunlara boyun eğenlerin duvar gibi karşısında duracağız. Bunun bilinmesinde yarar vardı. Mücadele hak mücadelesidir. Kıbrıs'ın Yunan olup olmama, Rum idaresinde ikinci sınıf vatandaş olup olmama mücadelesidir" dedi.

En Çok Aranan Haberler